Bahri Zengin vefat etti
Çağımızın en önemli fikir ve mücadele adamlarından, Milli Görüş'ün teorisyenlerinden,HAS Parti’nin kurucusu GİK Üyesi Bahri Zengin, Ankara’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-10 12:05:34
1942 yılında Kilis'in Yavuzlu Köyü'nde dünyaya geldi. Zor şartlar altında okudu. 1965'te İTÜ'den Makine Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Askerliğini Antalya Havaalanı'nda Kontrol Mühendisi olarak yaptı. 1968 yılında D.P.T.'ye Uzman Yardımcısı olarak girdi ve 1970 yılında Uzman oldu. D.P.T.'de iken Hollanda ve İngiltere'de "Sanayi Yönetimi" ve "Bölgesel Kalkınma" konularında ihtisas yaptı.
Sanayi Bakanlığı'nda Genel Müdürlük, Türkiye'nin önde gelen Harp Sanayi ve Ağır Sanayi Kurumu M.K.E.K.'da Genel Müdür Muavini kadrosunda Harp Sanayi ve Ağır Sanayi projelerini yürüttü. 1964 yılında B.D. Fikir Kulübü'nün kurucuları arasında yer aldı. 1970 yılında Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'ni kurdu ve (ESAM) ilk Genel Başkanı oldu.
1976 yılında Cahit Zarifoğlu ile beraber Mavera dergisini çıkardı. Daha sonra kültür hizmetlerine Akabe Yayınevi'ni kurarak devam etti. Çeşitli dergi ve gazetelerde politik, ekonomik ve kültürel ağırlıklı yazıları yayınlandı. Siyasal düşüncelerini 'Özgürleşerek Birlikte yaşamak' adlı bir kitapta topladı. On The Record, Sivil Anayasa, AT. Üzerine Söyleşiler yayımlanan kitapları arasındadır.Mannan'ın "İslam ekonomisi" adlı kitabını Türkçeye kazandırmıştır.
Kadını sokağa taşımanın mimarıydı
1985-1987 ve 1990-1993 yılları arasında RP'nin Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi. Halk Meclisleri, SE-DE Projesi, Hukuk Toplulukları Modelleri'ni geliştirdi, Hak merkezli yeni bir "Anayasa Taslağı" hazırlanmasında öncülük yaptı. Bu çalışmaların Refah Partisi'nin kitleselleşmesinde önemli katkısı oldu. Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak herkesi kucaklayan değişimci düşüncelerini 1991 genel seçimlerinde R.P.'nin tanıtma kampanyasına yansıttı.
1994’teki yerel seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Millî Görüş’ün belediyecilikte yakaladığı başarı, 1995 genel seçimlerinde RP’yi yüzde 21,38’le en büyük parti yaptı. Bu başarının arkasında, hareketin daha geniş kitlelere ulaşma gayreti de çok önemliydi. Özellikle kadınlar üzerinden çok aktif bir siyaset de izleniyordu. Sandık teşkilatlarındaki kadınlara kadar herkes ‘uyuyan devi harekete geçirmek’ için çalışıyordu. Önce kadınlar partilere üye olamazken, Tayyip Erdoğan ve Bahri Zengin’in projesi ile muhafazakâr kadın değişim-dönüşüm geçiriyor, sokağa taşınıyordu
“28 Şubat’ta hakikatı izharda yetersizdik”
1995 yılında R.P.'den İstanbul Milletvekili seçildi. R.P.'nin kapanmasıyla F.P. kurulduktan sonra F.P. M.K.Y.K. Üyesi ve Teşkilatlanma Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi.
Zengin, 28 Şubat sürecinde kendileri tarafından icra edilmeyen birçok fiilin kendilerine hamledildiğini ve kendilerinin hakikati izharda yetersiz kaldıklarını zira her şeyin aleyhlerine konumlandığını anlatıyordu.
Bahri ZENGİN, 1999 yılında F.P.’den İstanbul 2.Bölge Milletvekili olarak Meclis'e girdi. 14 Mayıs 2000 tarihinde yapılan Fazilet Partisi I. Olağan Kongresi'nden sonra Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Numan Kurtulmuş’un yeni bir siyaset anlayışı yola çıkması üzerine Bahri Zengin Kurtulmuş’u yalnız bırakmadı ve HAS Parti kurucuları arasında yer aldı. Partinin Genel İdare Kurulu üyesi olarak görev alan Zengin, sağlığı elverdiği ölçüde toplantılara katılıyor ve seminerler veriyordu.
Erdoğan’da ziyaret etti
TOBB ETÜ Hastanesinde yatan Zengin’i yakın zamanda Başbakan Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez tarafından da ziyaret edilmişti. Zengin evli ve dört çocuk babasıydı.
Medeniyet konusunu sürekli işlerdi
Bir çok konferans veren Zengin, özellikle medeniyet konusuna ayrı bir önem veriyordu. Zengin’in medeniyet hakkındaki görüşleri;
“Tarih boyunca toplulukların Allah, İnsan ve Evren hakkındaki görüşleri birey ve toplum hayatının her alanına yansımıştır. Yani,üretilen tüm sosyal, hukuki, siyasal ve ekonomik değerler Allah, İnsan ve Evren anlayışının bir yansıması, bir türevidir. Bu itibarla, bir medeniyet,üretilen değerlerle değil, onlara kaynaklık yapan Allah insan ve evren anlayışıyla tanımlanabilir. Öyleyse farklı medeniyetlerden söz ederken, aslında bu üç varlık hakkında farklı amentülerden, farklı kabullerden söz etmiş oluyoruz…
1-Yoksulluk,sömürü,işsizlik,açlık,terör,ve savaşlardan ölümler, içinde yaşadığımız çağın küresel gerçekleridir.
2-Tüm bu olumsuzluklar küreselleşen ve dünyaya egemen olan Batı medeniyetinin –ki GÜÇ MERKEZLİ bir medeniyettir- bir sonucudur.
3-Medeniyet, bir toplumun Tanrı,İnsan ve Evren anlayışına dayanarak ürettiği değerler olarak anlaşılmalıdır. O halde tüm bu olumsuz sonuçların sebepleri egemen olan Batı toplumlarının Tanrı, İnsan, ve Evren anlayışında aramak gereklidir…
SON VİDEO HABER
Haber Ara