Dolar

34,8959

Euro

36,5882

Altın

3.011,31

Bist

10.058,63

Gıda güvenliğinde şoke eden açıklama

Gıda satan 500 bin kuruluş olduğunu belirten İstanbul Yemek Sanayicileri Başkanı Çelik'ten dehşet veren bir açıklama geldi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-07 09:42:34

Gıda güvenliğinde şoke eden açıklama

İYSAD Başkanı Sadık Çelik, günde 30 milyon insanın dışarıda yemek yediğini ve yediği yemeklerin içeriğini bilmediğini söyledi. Gıda denetimlerinin yetersiz olduğunu kaydeden Çelik, "Gıda zabıtaları kurulmalı" dedi.

İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD) Başkanı Sadık Çelik, Türkiye'de halkın büyük çoğunluğunun dışarıda yediği yemeklerin içeriğini bilmediğini söyledi. Çelik, "Her gün 30 milyon insan dışarıda yemek yiyor ve ne yediklerini bilmiyorlar" dedi. Merdivenaltı üretimin tehlikeli bir noktaya geldiğini ifade eden Çelik, "Türkiye'de yaklaşık 500 bin kadar gıda üreten ve satan kuruluş var. Bakanlığın kadrosu ise 5-6 bin civarında ve yetersiz kalıyor. Bu nedenle sivil toplum kuruluşlarına da denetleme yetkisi verilmeli" diye konuştu.

Denetim boşluğu var

Sağlıksız gıda baştakanserveobeziteolmak üzere, bir çok hastalığın temelinde yanlış gıdalarla beslenmenin yattığını kaydeden Çelik, "Gıda üretilen ve satılan yerlerde büyük denetim boşluğu var. Biz son yıllarda neredeyse her evde bir kanser vakasının görülmesini, bu denetimsiz gıdaların yaygınlaşmasına ve yaygınlaştırılmasına bağlıyoruz" dedi. Gıda ve Tarım Bakanlığı'ndan denetimlerini sıklaştırmasını isteyen Çelik, yemek üretimi yapılan tüm mutfaklarda 'beyaz bayrak' uygulaması yapılmasını önerdi.

Örgütler yetkilendirilmeli

Sadece bakanlığın denetim yapmasını beklememek gerektiğini kaydeden Çelik şöyle konuştu:

"Tüketici de bilinçli olarak denetleme cesaretini gösterebilmeli. Sivil toplum örgütleri ve özerk kuruluşlar bu konuda yetkilendirilsin. Bakanlığın denetim kadroları ve araç gereç sayısı da artırılmalı. Ayrıca bağımsız ve özerk kuruluşlara ve sivil toplum örgütlerine denetleme yetkisi verilmeli. Üstelik ömür boyu ruhsat da verilmesi doğru değil. Ruhsatın süresi olmalı. Örneğin üç yılda bir vize uygulaması konulmalı."

Küflü peynir yiyoruz

Sadık Çelik, denetimsizlik nedeniyle piyasada gıda terörü yaşandığını vurguladı. Çelik, "Afllatoksinli kuru gıdalardan ve baharatlardan kostikle karartılmış zeytinlere, küflenmiş kaşar peynirlerinin tekrar eritilerek tüketime sunulmasına kadar bir dizi benzer sağlıksız ve hileli gıdalar piyasada tüketiciye sunuluyor" dedi.

Gıda zabıtası oluşturulsun

Sadık Çelik, gıda denetiminin önemine dikkat çekti. Gıdada denetimin daha kontrollü yapılabilmesi için gıda zabıtaları oluşturulması gerektiğini söyleyen Çelik, "Hayatımızı korusun diye güvenlik güçlerimiz var. Oysa gizli gizli yaşamımıza kast eden gıda terörüne karşı korumamız yetersiz. Üniversitelerimizden mezun binlerce gıda, ziraat ve kimya mühendisleri, veteriner hekimler boşta geziyor. Bu konuda bu insanlarda faydalanılmalı" diye konuştu.

Vatandaşa domuz eti yedirmişlerdi

Geçtiğimiz günlerde bir 'kendin pişir kendin ye' lokantası ve İzmir'de bir çiğköftecide vatandaşa domuz eti yedirildiği ortaya çıkmıştı.İstanbulÇatalca'da avcılar tarafından vurulan yaban domuzlarının lokantalara dağıtıldığı ihbarı sonrasında 150 kilo yaban domuzu ele geçirilmişti. İzmir'de deAK PartiMillietvekili Fazıl Karaman'ın eşi ve yakınlarının da aralarında bulunduğu 50'ye yakın kişi yedikleri çiğköfte sonrasında domuz etinden geçen 'trişin hastalığı'na yakalanmıştı. Bunun üzerine çiğköfte dükkanın sahibi bir aydır et aldığı kasabı suçlamıştı.

 

BUGÜN GAZETESİ

 

SON VİDEO HABER

Annenin uyuşturucu isyanı: 'Oğlumu kurtarın, artık kafayı yedim!'

Haber Ara