Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Deprem sonrası çadırda 24 saat (video)

Van'da yaklaşık 600 kişinin ölümüyle sonuçlanan depreminden ardından çok sayıda aile çadırlarda hayata tutunma mücadelesi veriyor.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-05 12:25:29

Deprem sonrası çadırda 24 saat (video)
Depremin yerle bir ettiği binalardan kurtulanlar 4 metrekarelik bez çadırlarda depremin şokunu atlatmaya çalışıyor. Günlük ihtiyaçların ilkel şartlarda giderildiği çadırlarda yaşayan depremzedeleri en çok yağmur ve soğuk hava etkiliyor.

Eşini yıllar önce kaybeden Saliha Çelebi (56), damatları ve torunlarıyla beraber 15'i bulan nüfuzuyla çadırda mücadele eden yüzlerce aileden sadece biri. Depremde evlerini kaybeden Hanifi Sezer (35), Turan Çelebi (30) ve Özal Keleş (30), kayınvalideleri Saliha hamının evinin bahçesine kurulan derme çatma çadıra sığınmak zorunda kalmış. Deprem öncesinde samanlığın üzerini örtmek için kullanılan mavi branda şimdi ailenin sığınağı olmuş durumda.

İlk günlerde çadır sıkıntısı yaşayan ailenin imdadına akrabaları yetişmiş. Ellerindeki Kızılay çadırını "Sizin daha çok ihtiyacınız var" diyerek Saliha hanıma vermiş yakınları. Saliha hanımın damadı Hanifi'nin üç çocuğu var. Cansu 5, Semanur 2, Muhammed Yasin ise henüz 4 aylık. Özal'ın 5 ve 2 yaşında iki çocuğu var. Üçüncü damat Turan Çelebi (30) ise 3 çocuğuyla çadır evin sakinlerinden. Artçı sarsıntılar nedeniyle aile üyeleri tek katlı eve giremiyor. Sarsıntının etkisiyle etrafa saçılan eşyalar evin içinde düştükleri yerde duruyor. Depreminin ruh dünyalarında yol açtığı travmayı tedirgin yüz ifadelerinden anlamak zor değil.

Çadır evde gün sabaha doğru 05.30'da başlıyor. Kadınlar, çocukların beslenmesi ve üşümemeleri için erken kalkıyor. Soğuk gecenin ardından güneşin ilk ışıklarıyla uyanan aile üyeleri önce ellerini ve yüzünü yıkayarak başlıyor yeni güne. Musluğun yerini çaydanlıktan azar azar boşaltılan sular almış durumda. Yeni uyanan çocuklar ağlayarak başlıyor güne. "Üşüyor yavrum, ondan ağlıyor" diyor annesi. Önce en kalınından kazaklar giydiriliyor çocuklara sonra şirin parkalar. Ancak bu da ısıtmıyor üşüyen küçük bedenleri. Baba Hanifi, çocuklarını ısıtmak amacıyla lastik bulup çadırın önünde yakıyor. Soğuktan ağlayan çocuklarını bir nebze olsun ısıtmaya çalışıyor. Bir süre sonra çocuklar yanan ateşin çevresinde beliriyor. Kimisi yanan çalıların etrafında dönerek oyuna çeviriyor olanları kimisi de aralarına aldığı topu birbiriyle yarışırcasına kovalıyor.

Anne Saliha Çelebi topladığı malzemelerle çadırda sabahlayan aileye kahvaltı hazırlamaya çalışırken, kızları dışarıda bidonlardan döktükleri sularla kirli bulaşıkları yıkıyor. 5 aylık hamile Ayten Keleş ise bir yandan ağlayan çocuğunu susturmaya çalışırken bir taraftan da bulaşığa yardım ediyor. Anne Saliha hanımın "Kahvaltı hazır çocuklar" demesiyle dışarıda sevinçle karışık bir hareketlilik başlıyor. Önce çocuklar sonra da yetişkinler giriyor çadıra. Tüm aile tek göz çadırda kahvaltı yaparak başlıyor güne. Mütevazı sofra dikkat çekiyor. Kaseler içinde zeytin, peynir, bolca ekmek ve tabii ki sımsıcak çay. Kahvaltı sonrasında erkekleri yeni görevleri bekliyor: Yeni bir çadır ve kumanya alınacak...

İnşaat işçisi Turan, günlerinin daha çok yiyecek ve su aramakla geçtiğini söylüyor. Ancak tek sorunları bu değil: "Çadırımızdan içeri su damlıyor. Çocuklar çok üşüyor. Sıcak yemeğe hasret kaldık." Özal da benzer bir serzenişte bulunuyor: "Suyumuz yok. Çadırımız yok. Gece çok soğuk oluyor. Üzerimizdekini çıkarıp çocuklara sarıyoruz geceleri."

Hanifi Sezer ve bacanağı Özal Keleş, çadırdakilerle vedalaşıp yola çıkıyor. Bir saat süren bir yürüyüşün ardından yardım merkezi önünde oluşan uzun bir kuyruk karşılaşıyor onları. Önce kumanya kuyruğuna giren Hanefi ve Özal çaresizliğin bir kere daha pençesinde kalmanın acısını hissediyor gibi. Uzun kuyruğun en sonuna yerleşen bacanaklar sıranın gelmesi için dondurucu soğukta sabırla beklemeye koyuluyorlar. Yaklaşık dört saat süren bekleyişin ardından nihayet sıra geliyor; Hanifi ve Özal, 2 battaniye, çocuk bezi ve bir kaç parça kıyafet alarak tekrar çadır evlerinin yolunu tutuyor.

Bir çadırda 15 kişi kalan ailenin yeni bir çadır umudu şimdilik gerçekleşmiyor. Aile birkaç küçük malzemeyle yetiniyor bu kez. Saatler öğle vaktini geçmesine rağmen çadırda bu kez öğle yemeği telaşı başlıyor. Anne Saliha Çelebi, oruçlu olmasına rağmen lahana dolması için kollarını sıvamış. Birazdan sarmalar çadır dışında çimlere serilen yer sofrasında ikram edilecek.

Bedenler yorgun ve aç. Aile fertleri hep birlikte yemeğe oturuyor. Çadırda ihtiyaçlar hiç bitmiyor. Yemek faslından sonra Hanifi ve Özal diğer bacanakları Turan Çeleb'i de yanlarına alıp tekrar erzak ve gıda ihtiyaçlarını karşılayabilmek için Kızılay'ın yolunu tutuyor.

İki çocuğuyla çadır işlerine yardımcı olan Ayten Keleş, en büyük sıkıntılarının soğuklar olduğunu belirtiyor. "Yataklar su alıyor" diyor anne Keleş ve ekliyor: "Yataklar su alıyor. Çocuklar hasta. Soğuktan ağlıyorlar. 4 aile bir çadırı paylaşıyoruz. Bu çok zor." Tüm sıkıntılara rağmen "Halimize şükür " diyor Keleş: "Bunları bulamayan, sokakta kalanlar var."

Yorucu günün ardından bacanaklar çay içmek için küçük bir kahvehane bulup dinleniyor. Sıcak soba etrafında verilen molanın ardından Kızılay'a doğru yola çıkıyorlar. Kızılay görevlisine yemek ve çadır için ricada bulunup yardım istiyorlar. Ancak uzun uğraşlara rağmen çadır alma hayalleri yine erteleniyor. Günün yemek mönüsünü alıp tekrar çadır evlerine doğru yola çıkıyorlar. Çünkü onları sabırsızlıkla bekleyen minikler var.

Kararan hava gecenin soğuk yüzünün habercisi adeta. Şu anda en büyük sorun ısınabilmek. Akşamın karınlığı Kimse Yok mu Derneği'nin yardım ekipleri aydınlatıyor. Çadır sakinlerine neye ihtiyaç duydukları soruluyor. Yardım kamyonetinden inen malzemeler üzüntüden yıpranmış çehreleri tebessüme boğuyor.

Çocuklar çadırda gece üşüdükleri için annelerine sarılarak ısınmaya çalışıyor. Anneleri ise çaresizlikle, ağlayan çocuklara sarılarak bir nebze olsun ısıtmaya çalışıyor. Yine eskimiş araba lastikleri yetişiyor imdada. Bu sırada Titreyen bedenleri alınan bir söz ısıtıyor adeta: Bir yardım kuruluşundan katalitik soba gelecek çadıra... Heyecanlı bir bekleyiş alıyor çadır sakinlerini. Katalitik sobanın gelişi sevinçle karşılanıyor çadırda. Heyecanla kuruluyor katalitik soba.

CİHAN






SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara