Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Çiçek: Yeni anayasa yapamazsak...

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni bir anayasa yapılamaması durumunda mevcut anayasanın ortaya çıkardığı sorunların katlanarak devam edeceğini söyledi. Çiçek, ''Peki yeni bir anayasa yapamazsak? Bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum'' dedi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-04 13:03:16

Çiçek: Yeni anayasa yapamazsak...
NTV'de soruları yanıtlayan Çiçek, herkesin Kurban Bayramı'nı kutladı.

''Dün İstanbul'da önemli bir toplantı gerçekleştirdiniz. Bu toplantıda hem azınlıkların gazete temsilcilerini çağırdınız bu bir ilk, hem de siyasi partilerin temsilcileri vardı. Herkesi buluşturdunuz. Bir uzlaşma çizgisi var. Ancak bir yıl gibi kısa sürede tüm siyasi partiler masadan çekilmeden, herkesin siyasi çizgini aşmadan ya da zorlamadan bir çözüm bulacağınızı umut ediyor musunuz?'' sorusu üzerine Çiçek, Anayasa konusunun Türkiye'nin en öncelikli konularının başında geldiğini söyledi.

Yaşanan birçok olayın, sıkıntının, gerginliğin temelinde yürürlükteki anayasanın bulunduğunu vurgulayan Çiçek,''1982 yılının şartlarında yapılmış bir anayasa, daha yapıldığı günün ertesi hatta yapılırken bile itirazlarla karşılaşmış'' dedi.

Çiçek, mevcut anayasanın, 60 yıllık çok partili siyasi hayatın 30 yılında uygulandığını hatırlatarak, daha sonraki süreçte de anayasaya ilişkin şikayetlerin giderek arttığını anlattı.

Yeni dönemde anayasaya ilişkin tartışmalara noktanın konulması gerektiğini ifade eden Çiçek, şöyle devam etti:

''Tüm siyasi partiler bu anayasanın değişmesi gerektiğini söylüyor. Kısmı değişikliklerle bu işin bir yere gelmesi mümkün gözükmüyor. 17 defa değişiklik yapılmış. 113 maddesi değişmiş. Buna rağmen bu anayasaya şikayet devam ettiğine göre, artık bu yapı tamiratlarla varlığını sürdürmesi mümkün gözükmüyor. Onun için yeni bir anayasa ihtiyacı bir toplumsal talep haline geldi. Siyasi partilerimiz de bunu seçim öncesi, seçim sonrası ifade etti. Sayın genel başkanlara teşekkür ediyorum bu vesileyle katkılarına, anlayışlarına.. Bu dönem bir uzlaşma komisyonuyla biz bu işi götürmeye çalışıyoruz.''

TBMM Başkanı Çiçek, İstanbul'da yapılan toplantının bu manada hem basını bilgilendirme hem de bu süreçte basından destek isteme toplantısı olduğunu dile getirerek, bu şekliyle kendilerinin de ilk kez bir anayasa yaptığını söyledi.

Katkı çağrısı


Anayasa yapım sürecine halkın ve herkesimin katılımını istediklerini yineleyen Çiçek, şöyle devem etti:

''Olabildiğince herkese ulaşmaya, davet etmeye çalıştık. Çünkü herkesin söz hakkı var ve olmalı. Herkesin katkısı olacaktır, olmalı. Bunları sizin meslektaşlarınızla, medyanın genel yayın yönetmenleriyle, yöneticileriyle İstanbul'da bir toplantı olarak gerçekleştirdik. Faydalı oldu. Biz bu katkıyı sadece basından beklemiyoruz. Özellikle bizim geçmişten beri muhatap olduğumuz birçok meslek örgütü var. Türkiye'nin her tarafında bunların şubeleri, büroları var. İmkanları var. Sendikalar, odalar birliği, ziraat odaları, işveren sendikaları gibi kuruluşlar, Türkiye'nin 45 milyon insanını temsil ediyor. Onların da bu sürece aktif olarak katılmalarını istiyoruz. Bunlar toplantılarını sadece Ankara'da, İstanbul'da yapmamalı. Türkiye'nin her tarafında yapmalı. Bilhassa buna ihtiyaç var, imkanları da var. Sadece benimle görüşmeleri yetmez. Bana bir nüsha metin bırakmaları yetmez. Ne söyleyeceklerse, en uç noktadan başlayarak bunları söylemeleri lazım.

Ayrıca günümüz demokrasilerinde STK'lar son derece önemlidir ve etkindir, etkin olmalıdır. Geçmiş dönemde demokratik düzenlemelere katkı veremediler. Bir kısmı verdi, bir kısmı veremedi. Zararın neresinden dönersen kardır. Anayasa en temel metin olduğuna göre, STK'ların sürece katkı vermelerini istiyoruz. Bugün 14 bin derneğe yazı gönderiyoruz. Dernekler masasından adresleri aldık. Davette bulunuyoruz. Duyan duymayan hesabı.. Ümit ederiz birlikte bu işi yapmaya çalışırız.''

''Yapamama ihtimalini düşünmek bile istemiyorum''

''Peki yapamazsak?'' diyen ve bu ihtimali düşünmek bile istemediğini ifade eden Çiçek, şöyle devam etti:

''Bir ülke düşünün ki en temel metin olan anayasadan 30 senedir şikayet ediyor. Hem de en ağır şekilde şikayet ediyor. Hatta bazı metinlere baktığımızda ki, bunlar siyasi partilerin metinleridir. Onun dışında akademik çevrelerinden ve STK'lardan gelen talepler var. Deniliyor ki 'eğer bu anayasa kısa sürede değiştirilemezse Türkiye'de rejim bunalımı çıkar.' Yani bu kadar ağır toplumsal sonuçlara sebebiyet verecek, bir anayasayla idare ediliyor. Bu yazıların yazıldığı tarih 1993 yılıdır. 18 sene geçmiş, Bu sözler haklı çıktı. Belki bu manada rejim bunalımı yaşamadık çok şükür ama Türkiye çok bunalımlar yaşadı. Arka arkaya çok ciddi sıkıntılar yaşadı. Bunların önemli bir kısmı bu anayasadan kaynaklanıyordu.

Eğer yeni bir anayasa yapamazsak, bu şikayet ettiğimiz anayasa ve onun ortaya çıkaracağı sorunlar katlanarak devam edecek. Birincisi budur. İkincisi, siyaset kurumu ciddi manada itibar kaybeder. 'Hem şikayet ediyorsunuz hem çözemiyorsunuz' derler. Üçüncüsü çevremizde, dünyada olup bitenlere baktığımızda Türkiye önemli bir ülke. Gelişmeleri yakinen takip edilen bir ülke. Kararları tartışmaları yakinen takip edilen bir ülke. Çevremizde bir çok ülkede anayasa yapım süreçleri var. Türkiye bir ilham kaynağı olacaksa, Türkiye tecrübesi onlar için bir değer icap edecekse, bizim bu girdiğimiz yolu sonlandırmamız lazım. Neyin sonlandırılması? Masadan kalkarak, biz anlaşamadık diyerek işi yarıda bırakarak değil, bugünküne nazaran daha özgürlükçü daha birey odaklı, günümüz şartlarını iyi okuyan bir anayasa...'

Haber Ara