'Oğlumuz kandırılarak dağa çıktı' diyen aile, taziye çadırına Türk bayrağı astı
Hakkari'nin Çukurca ilçesi kırsalında yapılan operasyonlarda öldürülen 24 PKK'lıdan biri olan Sezer Arslan'ın Muş'taki ailesi, taziyeleri Türk Bayrağı astığı çadırda kabul etti.
PKK'lı Sezer Arslan'ın ailesi, taziye evine
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-03 09:07:50
PKK'lı Sezer Arslan'ın ailesi, taziye evine Türk Bayrağı astı. Hakkâri'nin Çukurca ilçesi kırsalında yapılan operasyonlarda öldürülen 24 PKK'lıdan biri olan Sezer Arslan'ın ailesi, Korkut ilçesine bağlı İçboğaz köyü taziye evinin içine ve dışına Türk Bayrakları astı. Arslan ailesi, çocuklarının kandırılarak dağa götürüldüğünü söyledi.
Sezer Arslan'ın amcası Halil Arslan, yeğenin Hakkari Anadolu Öğretmen Lisesi'nde eğitim gördüğünü ve 2009 yılında örgüte katıldığını söyledi. Köydeki herkesin devletini sevdiğini kaydeden Halil Arslan, dün de cenazesinin geldiğini ifade etti. Polis ve asker öldürerek hiçbir şey kazanılmayacağını vurgulayan Arslan, "Biz kiminle savaşıyoruz. Polisimizi ve askerimizi öldürerek hiçbir şey kazanamayız. Biz Çanakkale'de 7 düvelle savaştık ve devletimizi kurduk. Artık kimseyle savaşmayacağız. Biz atalarımızdan beri devletimize ve milletimize sadık insanlarız. Kürt kökenli bir vatandaş olarak Türkiye'nin batısında ne varsa doğusunda da olmasını isterim. Biz herkesten daha fazla devletimize ve milletimize sadık insanlarız. Yeğenimizi okuyup vatanına milletine hayırlı olsun diye okula gönderdik, dağa çıkması için göndermedik." dedi.
Sezer Arslan'ın babası Mehmet Arslan ise oğlunun kandırılarak dağa çıkarıldığını ve kesinlikle vatan haini olmadıklarını belirterek; "Oğlumu okuması için Hakkari'ye gönderdim. Orada kandırıp dağa çıkardılar. Bizim ordumuz, bayrağımız birdir. Biz hain değiliz. Oğlumu öldürdüler başkaları ölmesin istiyoruz. Biz Müslüman'ız, aynı vatan aynı bayrak altında yaşamak istiyoruz" diye konuştu.
Sezer Arslan'ın cenazesini Malatya'dan aldıklarını ve herhangi bir propagandaya mahal vermemek için gece vakti defnettiklerini kaydeden İçboğaz Köy Muhtarı Mahmut Arat da şunları söyledi: "Sezer, Hakkari Anadolu Öğretmen Lisesi'ni kazandı ve okuması için oraya gönderdik. 2009 yılında bu çocuk kandırılarak dağa çıkarıldı ve silahlı güçlere karşı silahlandırıldı. O günden bu yana aile olarak büyük bir üzüntü içerisindeyiz. Çocuğu bulmak için Hakkari'de güvenlik güçleriyle çok çaba sarf ettik ama bir sonuç alamadık. Çukurca'da yaşanan çatışmada öldürüldüğü haberini aldık ve Malatya'ya gidip cenazeyi teslim aldık. Cenazeyi gece aldık ve propagandaya meydan vermemek için hemen defnettik. Bugün duyduğumuz üzüntüyü 2009 yılında duymuştuk. Bugün cenazemize kavuşmanın sevinci içerisindeyiz. Birileri bu cenaze üzerinde, bu kan üzerinde rant elde etmek için uğraştı. Biz köy halkı olarak, ailesi olarak buna izin vermedik. Bizi aradılar ve acının hepimizin olduğunu söylediler. Biz de acının sadece aileye ve biz ait olduğunu söyledik. Taziyeye gelen herkesin başımızın üstünde yeri var ama cenaze üzerinde siyaset yapmak, rant elde etmek kimsenin haddi değildir. Bu şekilde köyümüze kimsenin gelmesine de izin vermeyiz." dedi.
"ÇOCUKLARIMIZI KANDIRANLARDA CİPLERLE GEZİYOR"
Mahmut Arat, köydeki herkesin devletine ve milletine sadık olduğunu da ifade ederek terör örgütüne yönelik şu eleştirilerde bulundu: "Bu cenazeler üzerinde rant elde edenlerin çocuklarını da görüyoruz. Ciplerle geziyorlar. Kürt temsilcisi olarak seçilen insanlar Meclis'e değil Kuşadası'na gidip güneşleniyorlar. Biz bu insanları görüyoruz, onların daha önce ne olduğunu da biliyoruz. Bunlar, kan üzerinden kendi çıkarları için bu gençleri kandırıyorlar ve dağa çıkarıyorlar. Bizim başımıza geldi, başka ailelerin başına gelmesini istemeyiz. Biz devletimize ve milletimize sadık insanlarız."
SON VİDEO HABER
Haber Ara