Deprem Gemlik'te tartışıldı: Bölgedeki risk yüksek
Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, "Gemlik'te iki fay ve ovada yoğun yapılaşma var. Gemlik'te zemin çok sorunlu, binalar da öyle." dedi.
TMMOB Bursa Makina Mühendisleri Odası ve Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO) Bursa Şubeleri ile Gemlik
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-03 10:40:25
TMMOB Bursa Makina Mühendisleri Odası ve Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO) Bursa Şubeleri ile Gemlik Belediyesi ortaklaşa 'Gemlik Deprem Paneli' düzenledi. Sosyal Yaşam Merkezi'nde düzenlenen paneli MMO Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Mart yönetti. İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve JFMO İstanbul Şubesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu Zonguldak Karaelmas Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Ş. Kutoğlu Jeoloji Mühendisi Esen Arpat ile Doğa Hareketleri Araştırma Derneği Başkanı Fuat Agalday Afet Yönetim Koordinatörü Özden Işık ise panele konuşmacı olarak katıldı.
Toplantıda konuşan Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, deprem gerçeğinin Van ile yeniden hatırlandığını beliterek, "Gemlik'te iki fay ve ovada yoğun yapılaşma var. Gemlik'te zemin çok sorunlu, binalar da öyle. Belediyeler Birliği'nde Gemlik'in durumunu gündeme getirdik. Bugün beyanlarımızı ağır bulanlar olabilir. Ancak yapı denetiminin olmadığı 1999 öncesinde yapılan binalar sorunlu. Binaların altında zeytin havuzları var. Tuzlu su ve nem kohezyonu artırıyor." şeklinde konuştu.
Daha sonra çeşitli binalardan topladığı paslı demir parçalarını gösteren Yılmaz, "Gördüğünüz gibi, dokunduğunuzda dağılıyor. Çürümüş durumdalar. Bu demirlerin taşıyıcı özelliği kalmamış. Gemlik'te pek çok binanın durumu bu. Hangi şartlarda yaşadığımızı, nasıl binalarda oturduğumuzu anlatmak zorundayız. Bunu yapmazsak vatandaşlarımıza ihanet etmiş oluruz." ifadelerini kullandı. Gemlik'te ovada yapılaşmanın artık mümkün olmadığını belirten Refik Yılmaz, makilik olup daha sonra zeytin dikimi yapılan tepelerde zeminin uygun olduğunu sözlerine ekledi.
UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ.
JFMO Bursa Şubesi Başkanı Murat Arabacı ise 1999 Marmara Depremi'nden gerekli derslerin çıkarılmadığının altını çizerek şunları söyledi: "Van ve Erçiş'teki yıkımlar bunu ortaya koymuştur. Kurtarmada büyük ders almışız, 1999'a göre çok ilerideyiz. Aradan geçen 12 yıl içerisinde uluslar arası ölçeklere gelmişiz. Ama tedbirde gerilerde kaldık. Türkiye'de bir deprem gerçeği var. 29 saniyelik bir depremde 600 can gitti. Biz TMMOB'a bağlı odalar olara depremi unutmamak, unutturmamak adına gündeme getirmeyi, uyarmayı sürdüreceğiz."
MMO Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Mart da 1999 depreminden sonra TMMOB'a bağlı odalar olarak adeta yalvardıklarını, ancak seslerini duyan olmadığını belirtti.
Yrd. Doç. Oğuz Gündoğdu, Van depremi ile Kobe depremini karşılaştırarak, her ikisinin de 7.2 olmasına karşın Van'da hasarın depremin büyüklüğüne göre daha az olduğunu ifade etti. Halen Van fayının arandığını bildiren Yrd. Doç. Gündoğdu, 1999 depreminden sonra depremin önceden belirlenmesine yönelik çalışmalar yapıldığına dikkat çekti. Bu konudaki çalışmaların amatörce yürütüldüğünü ve internet sitesinde de yer aldığını belirten Yrd. Doç. Gündoğdu, Nilüfer Belediyesi ile başarılı bir çalışma yürüttüklerini belirtti. Depremin oluş sürecini aktaran Gündoğdu, Bursa'nın depremsellik haritasının yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
BELİRSİZLİĞİN GETİRDİĞİ RİSK
Jeoloji mühendisi Esen Arpat, Kuzey Anadolu Fay hattının Gemlik'teki uzantılarına dikkat çekerek, Gemlik'te depremsellik olduğunu söyledi. Arpat, Geyve-Pamukova fayının İznik'ten geçip Gemlik'e geldiğini, fayın Gemlik öncesinde yeryüzünde izlenebildiğini, ancak Gemlik'te yer üstünde görülmediğini, kentin güney sınırından denize girdiğini anlattı. Kuzey batı faylarının ise İznik'ten gelen fayla uyumadığına dikkat çeken Arpat, GPS ile yer hareketlerinin izlendiğini anımsattı. Bu tür kilitlenmiş fayların zaman içinde direnç kazanabilecekleri ve daha büyük deprem üretebileceklerine dikkat çeken Arpat "Bunlar araştırılmalıdır. Deprem kesin değil, ancak bu belirsizlik içinde risk ağır basıyor." diye konuştu.
1200 YILDIR SUSKUN
Doç. Dr. Hakan Kutoğlu, Kuzey Anadolu Fayı'nın 1939 Erzincan depreminden bu yana Batı'ya göç ederek enerji biriktirdiğini ifade etti. Kutoğlu, şöyle konuştu: "1997'de akademisyenler Gölcük'te bir deprem olabileceğini söylemişlerdi. İki yıl sonra 17 Ağustos depremi oldu. Marmara'daki deprem beklentisi de daha batıya göçtü. Bu durum GPS gözlemleriyle de kanıtlanıyor."
Gemlik'te son büyük depremin 1064 yılında olduğunu ve aradan bin 100 yıl geçtiğini hatırlatan Kutoğlu, "Fayın kuzey kolunda gerilim çok fazla iken, güney kolunda ise hızlar daha düşük. Birikmiş stres nedeniyle de hız düşmüş olabilir." dedi. Bursa'da 7.1 büyüklüğündeki depremlerin 1855 yılında olduğunu vurgulayan Kutoğlu, Gemlik'te birikmiş stres varsa deprem riskinin çok büyük olacağını bildirdi.
BAZI DEPREMLERİ ÖNCEDEN GÖZLEMLEDİK
Doğa Afetleri Araştırma Derneği Başkanı Fuat Agalday, bundan 11 yıl önce depremlerin tahmin edilebilirliğinin konuşulamadığını anlatırken şu bilgileri verdi: "Ancak günümüzde en çok karşı çıkanlar bile buna yönelik projelerin içerisinde yer almaya başladılar. Gemlik'te yamulmanın olduğu yerde bir istasyon kurduk. Ancak tam takibi için iki istasyon daha kurulması gerekiyor. Gemlik'te ise 4 istasyon var, yıl sonuna kadar 9 olacak."
Depremleri istasyonlardan aldıkları verilerden hareketle önceden öngörebildiklerini belirten Agalday, "1 Nisan ile 12 Nisan tarihleri arasında tüm istasyonlardan ortak etki geldi. Ama noktasal tespit yapamadık, çünkü Ege'de istasyon yoktu. Bir hafta içerisinde Simav depremi oldu. Nilüfer'de 28 Mart'ta anomaliler nedeniyle Nilüfer Belediyesi Sivil Savunmayı uyardık, 5 gün sonra 3,4 Çalı depremi oldu. Buna benzer çok örneğimiz var." diye konuştu.
HALKIN EĞİTİMİ DE ŞART
Afet Yönetim Koordinatörü Özden Işık ise afet yönetiminin sadece kamuyu değil vatandaşları da kapsadığını bildirdi. Türkiye'de 5 üniversitede afet yönetimi için bölüm açıldığını anlatan Işık, afete hazırlığın bilim insanlarının işaret ettiği boyutta olup olmadığını sorguladı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara