İstanbul'daki üçlü zirvede önemli mesajlar...

Gül, ''Türkiye-Afganistan-Pakistan 6. Üçlü Zirvesi'', üç ülkenin cumhurbaşkanları arasında yapılan kısıtlı katılımlı oturumun ardından düzenlenen genel oturumun açılışında yaptığı konuşmada, ''Değerli kardeşlerim'' diye hitap ettiği konuk cumhurbaşkanları ile zirve vesilesiyle tekrar bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Söz konusu ülkeler arasındaki dostluk bağlarının tarihten geldiğini belirten Gül, şunları kaydetti:

''Halklarımızın birbirine duydukları kardeşlik hisleri de sarsılmazdır. Bu bağları korumak, daha da güçlendirmek ve geliştirmek hepimizin ortak vazifesidir. Türkiye, Afganistan, Pakistan arasındaki iş birliği, bu süreci başlattığımız 2007'den bu yana ilerlemektedir. Bu ilerleme, halklarımızın kadim dostluğunun tabii bir neticesidir. Ülkelerimiz arasındaki zengin iş birliği potansiyelini somut kazanımlara dönüştürme konusunda güçlü bir iradeye sahibiz. Türkiye, Afganistan ve Pakistan'ın bu üçlü iş birliği, ülkelerimizin ötesinde, bölgesel istikrar ve iş birliğine katkıda bulunmakta ve diğer ülkeler tarafından takdirle izlenmektedir.''

Cumhurbaşkanı Gül, bugün üçlü iş birliğinin nasıl ilerletilebileceğine ilişkin samimi bir görüş alışverişinde bulunacaklarını aktararak, ''Bu vesileyle atabileceğimiz adımlar, zirvemizin sonunda yapacağımız açıklamada da yer alacaktır. Bu düşüncelerle değerli kardeşlerim sayın Karzai ve sayın Zerdari'ye yeniden 'hoş geldiniz' demek istiyorum'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 'Türkiye Afganistan Pakistan 6. Üçlü Zirvesi''nin en önemli neticelerinden birinin, Yüksek Barış Konseyi Başkanı ve eski Afganistan Cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani'nin hayatını kaybetmesine sebebiyet veren suikastın aydınlatılması için Pakistan ve Afgan makamları arasında işbirliği mekanizması kurulmasının kararlaştırılması olduğunu söyledi.

Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen zirve kapsamında üç ülkenin cumhurbaşkanları arasında yapılan kısıtlı katılımlı oturumun ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Gül, konuk cumhurbaşkanlarını Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, birçok konuda görüş alışverişinde bulunulduğunu belirterek, ''Zirvenin en önemli neticelerinden biri; Yüksek Barış Konseyi Başkanı ve eski Afganistan Cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani'nin hayatını kaybetmesine sebebiyet veren suikastın aydınlatılması için Pakistan ve Afgan makamları arasında işbirliği mekanizmasının kurulması kararlaştırıldı'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, barış sürecinin devam edeceğini belirterek, ''Burhaneddin Rabbani'ye yapılan suikast belki de bu barış sürecini engellemekle ilgiliydi. Bu süreç devam edecektir. Bununla ilgili zaten Afganistan'ın politikası da açıktır. Dolayısıyla barış sürecinin kesintiye uğramadığı kanaatindeyiz'' dedi.

Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen ''Türkiye-Afganistan-Pakistan 6. Üçlü Zirvesi'' kapsamında üç ülkenin cumhurbaşkanları arasında yapılan kısıtlı katılımlı oturumun ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, eski Afganistan Cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani suikastıyla ilgili kurulması kararlaştırılan ortak mekanizmaya ilişkin soru üzerine, konuyla ilgili bir mekanizmanın kurulduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, istihbarat teşkilatlarının konuyu geniş bir şekilde görüştüğünü ve görüşmeye devam edeceğini belirterek, ''Hepimiz ortak bir anlayışa vardık. Bunun daha ileri adımlarını, nasıl hareket edeceğini onlar koyacaklar. Bunda bir anlaşma, daha doğrusu ortak bir anlayış geliştirdik'' diye konuştu.

''Pakistan ve Afganistan arasında ortak anlayış oluşturmak konusunda çok çaba sarf ettiniz. Afganistan'daki siyasi konularla ilgili olarak da bu anlayışı geliştirmeye çalıştınız. Her iki cumhurbaşkanı da siyasi girişimin, inisiyatifin Afganların önderliğinde olması gerektiğinden bahsediyor. Afganların sahip çıktığı sürece Taliban'ın katılımı konusunda ne diyeceksiniz?'' şeklindeki soru üzerine Gül, her şeyden önce iki ülkenin birbirine ne kadar bağımlı olduğunu herkesin bilmesi gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:

''Neticede bu problemler, dışarıdan ne kadar çok yardımcılar olursa olsun iki ülkenin çok samimi ve etkin işbirliğiyle aşılacaktır. Bunu unutmamak gerekir. Bugün gelinen noktaya bakıldığında cumhurbaşkanlarının söylediği gibi her şey açık ve büyük bir samimiyetle konuşuluyor. Çok yoğun konuşmalar yapıldı. Her şeyden önce birbirine güvenmek çok önemli. Bu konuda çok önemli gelişmelerin olduğuna inanıyorum. 2007'de Washington'da Beyaz Saray'dan iki cumhurbaşkanının nasıl ayrıldığını, o günleri hatırlarsanız, bugün gelinen noktayı küçümsememek gerekir. Sadece cumhurbaşkanları değil, bugün kurumlar arasında, genelkurmay başkanları, içişleri bakanları, istihbarat teşkilatları arasında gayet açık yüreklilikle her şey konuşuluyor ve herkes aynı istikamette problemlerin çözümü için uğraşıyor. Barış süreci devam edecek. Bunu sayın Karzai de söyledi. Burhaneddin Rabbani'ye yapılan suikast belki de bu barış sürecini engellemekle ilgiliydi. Bunu her iki cumhurbaşkanı konuşmalarında açıkladılar. Bu süreç devam edecektir. Bununla ilgili zaten Afganistan'ın politikası da açıktır. Dolayısıyla barış sürecinin kesintiye uğramadığı kanaatindeyiz.''

ZERDARİ: TÜRKİYE BİZİM DOSTUMUZ!

Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, Pakistan ve Afanistan arasındaki sorunların çözümünde uzak ülkeler yerine bölgeyi ve kültürünü yakından tanıyan Türkiye'nin rol almasının önemli olduğunu belirterek, "Türkiye bizim dostumuz, kardeş bir müslüman ülke, bu yüzden bence Türkiye ihtiyaç duyulduğunda bizi desteklemeye ve kılavuzluk yapmaya daha uygundur"
Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen zirve kapsamında üç ülkenin cumhurbaşkanları arasında yapılan kısıtlı katılımlı oturumun ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Pakistan Cumhurbaşkanı Zerdari, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile birlikte katıldığı basın toplantısında, kendilerine İstanbul'da toplanma şansı veren Cumhurbaşkanı Gül ve Türk halkına teşekkür etti.
Üçlü zirve sürecinde, artık bölgesel sorunlara bölgesel bir çözüm üretmek gerektiğini kaydeden Zerdari, "Bölgenin bu konuda sorumluluğu üstlenmesi lazım" dedi.

Zerdari, "Uzaktaki iyi niyetli dostlarımız yardım etmek isteyebilirler. Fakat onlar bizim kültürümüzü geleneklerimizi bilemezler. Türkiye bizim dostumuz, kardeş bir Müslüman ülke, bu yüzden bence Türkiye ihtiyaç duyulduğunda bizi desteklemeye ve kılavuzluk yapmaya daha uygundur" diye konuştu.

İstanbul'daki görüşmelerin faydalı olduğunu ifade eden Zerdari, Türk hükümeti ile ikili görüşmeleri sonrası iki ülke merkez bankaları arasında döviz takası anlaşması gibi çeşitli protokolleri imzaladıklarını ifade etti.

Ticari ilişkilerin geliştirilmesi için iki ülke arasındaki tren seferleri projesinin önem arzettiğini ifade eden Zerdari, Van'daki depremden zarar görenler için de ellerinden gelen yardımı yapmaya hazır olduklarını belirterek, her zaman Türkiye'nin yanında olduklarını ifade etti.

Bugün yapılan görüşmelerin faydalı olduğunu yineleyen Zerdari, "Bütün bu çabalarımız hem bölgemize hem dünyaya barışın gelmesini sağlayabilir. Dünyada sorumlu taraflar olmak istiyoruz. Dünyada tüm uluslar birbirlerine bağımlı durumda. Ne kadar büyük olursanız ya da ne kadar küçük olursanız olun, izolasyon halinde yaşayamazsınız" diye konuştu.

Zerdari, bir gazetecinin, "Geçmiş zirvelerde ortak barış komisyonu kurulmuş, fakat Afganistan ile Pakistan arasındaki gerilim devam etmişti. 6. zirve sonrası bu ortak barış komisyonu faaliyetlerini sürdürecek mi?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Bölgedeki durum oldukça karmaşık bir durum. NATO ve dünya orduları 10 yıldır bölgemizde görev yapıyor. Basit bir konu olsaydı bu ordular bu sorunu çözerdi. İşin aslı şu ki Afganistan her zaman imparatorlukların mezarlığı olarak bilinmiştir. Bu bugün ya da dün ortaya çıkan bir şey değil, geçmişte de durum böyleydi. Hiç şüphe yok ki ortada bir takım çıkar grupları, devlet dışı aktörler var. Ne zaman ileriye doğru adımlar atsak, devlet dışı aktörler devreye giriyor. Meksika'daki uyuşturucu kartelleri de dünya devletleri tarafından çözülemedi. Bizim durumuzda da mesele aynen şöyle; eroin üretiliyor ve savaşlarda silah olarak, 'katalizör' olarak kullanılıyor. NATO orduları ve dünyanın bütün orduları bu sorunu çözebilmiş değil. Şu anda devam etmekte olan savaştaki itici güçlerden biri bu. Eğer bu kadar karmaşık bir konu olmasaydı bu konu zaten çözülmüştü."

Pakistan hükümeti olarak çözüm için bir çok adım attıklarını, birkaç yıl önce Afganistan Cumhurbaşkanı Karzai ve o dönemki Pakistan Cumhurbaşkanı'nın böyle bir görüşme yapmasının bile mümkün olmadığını söyleyen Zerdari, "6. toplantımızı bugün yapıyoruz. Ülkemize her döndüğümüzde daha fazla etkileşimde bulunmuş olarak dönüyoruz. Diplomatik mesafe katetmiş olarak, bir takım çözümler bulmuş olarak dönüyoruz" diye konuştu.

Zerdari, zirvenin yapılmasında katkılarından dolayı Gül'e teşekkür ederek, sorunların çözümünde diyaloğun artırılmasının önemine değindi.

AA

İstanbul'daki üçlü zirvede önemli mesajlar...

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasındaki üçlü iş birliğinin, söz konusu ülkelerin ötesinde, bölgesel istikrar ve iş birliğine katkıda bulunduğunu ve diğer ülkeler tarafından takdirle izlendiğini söyledi.