Türkiye, Irak ve 'güvenlik boşluğu' söylemi
Kerkük sorununa çözüm arama girişimi çıkmaza girerse Araplar ile Kürtler, Türkmenler ile Kürtler arasında bir askeri çatışma kaçınılmazdır. Dr. Muhammed Nureddin'in analizi:
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-31 10:27:13
ABD Başkanı Barack Obama, Irak'taki 'Amerikan döneminin' sona erdiğini açıkladı.
Obama, bu açıklamayla Irak Başbakanı Nuri el-Maliki'nin bir ay önce yaptığı 'Irak'ın Amerikan güçlerinin bu yıl sonu itibarıyla kendi topraklarında kalması için bir uzatma ve yenileme istemedikleri' yollu açıklamasını resmen kesinleştirmiş oldu. Böylelikle Amerikalıların Bağdat'taki Amerikan büyükelçiliğinde yer alan bin civarındaki çalışan ve Irak hükümetinin sözleşme yapacağı uzmanlar dışında Irak'ta somut bir varlığı kalmayacak.
O halde bu durum Iraklıların acılar ve musibetler yaşadığı, kurbanlarının sayısının da uzun zaman geçmeden tam olarak bilinemeyecek olan sekiz yıl süren işgalin sonudur. İşgalin bıraktığı on binlerce hatta yüz binlerce yaralı, engelli ve dul da cabası. Yalnız işgalin yol açtığı sosyal yapının yıkımı, toprak bütünlüğünün tahribi ve mezhepçi hassasiyetlerin körüklenmesi bu işgal döneminin başlığıydı.
Sünni-Şii fitnesinin sadece Irak'ta değil, İslam dünyasında uyandırılması, Sünni-Şii arasında fark gözetmeyen işgalin bırakacağı en önemli tehlikedir. İşgal bazen Şiilerin yanında yer alır, bazen de Sünnilerin. Sonuç ise aynıdır. Sıradan insan ve gözlemci için de gayet açık başlıklarda somutlaşan Amerikan çıkarlarının garantiye alınması. Bu çıkarlar Arap ve İslam dünyasının ilave parçalanması, yeni Sykes-Picot anlaşmalarının çıkarılması, böylelikle Arap ve Müslümanların zenginlikleri üzerindeki kontrolün kolaylaşması ve İsrail'in güvenliğini koruyacak şartların artması. Irak bu açıdan başka yerlerde benzer durumlara psikolojik zemin hazırlanması için önemliydi. Irak'ın parçalanma modeli, Sudan'ın parçalanmasının, güneyinin ve kaynaklarının kuzeyinden ayrılmasının psikolojik kabul görmesine kapı araladı. Sudan ayrıca İsrail'in çıkarlarının ve güvenliğinin kaçınılmaz gördüğü Arap ülkelerinin bölünmesi amaçlı Batılı planlar için örnek oluşturuyor.
Irak'taki Amerikan askerî varlığının sona ermesi, bu ülkeyi Amerikan etkisinin dışında tutmaz. Ancak bu durum, birçok iç ve dış sorunu beraberinde getirmektedir.
Dış planların tamamlanmasını hedefleyen bu başlıklardan biri de işgalin bıraktığı 'güvenlik boşluğu' söylemidir. Bu söylemden hareketle Irak'ta hassas sorunlar etrafında yinelenen her anlaşmazlık, dış müdahale gücüyle frenlenmektedir. Yani Kerkük sorununa çözüm arama girişimi çıkmaza girerse Araplar ile Kürtler, Türkmenler ile Kürtler arasında bir askerî çatışma kaçınılmazdır. Bu bağlamda Batı'da ve Türkiye'de Irak'taki Amerikan nihai çekilmesinin Irak'ı sarsıntılara girdireceğine, Türkiye'nin sekiz yıl boyunca oyunun dışında kalması sonrası Irak sahasına askerî pencereden girişine yol açacağına dair konuşmalar çoğaldı.
Türkiye'de daima Türkiye'yi Irak bataklığına girmeye teşvik edenler bulunur. Bunu da Türkiye'nin baskı unsuru oluşturan askerî gücünün oradaki Türk nüfuzunu güçlendirmede rolü olduğu mesajı vererek yaparlar. Irak hükümetinin Türkiye'nin düşmanca tutum aldığı Suriye'deki rejimi destekleyen tutumu sebebiyle Türkiye'nin Irak ve İran'la ilişkilerine hakim olan gerginlik sonrası bu tür düşünceler arttı. Keza ortada PKK'nın Kuzey Irak'taki varlığının yanı sıra Kerkük sorunundaki gerginliğin sürmesinin Türkiye'ye Irak sahasına Kürt ve Türkmen kapılarından dönmesi için altın bir gerekçe olacağı düşüncesini pohpohlayanlar da var.
Bütün bu sinyaller ve söylentiler gerçeklerden uzak değil ancak Iraklıların önünde iç bölünmelerin deneyimlerinden ve dış askerî müdahalelerin risk ve maliyetlerinden ders almaları için önemli bir fırsat var. Böylelikle dışarının kötülüklerinden kendilerini koruyacak yeni sosyal ve siyasi bir sözleşmede anlaşacaklar ve dünyaya ilk nitelikli uygarlığı bahşeden bu toprakların evlatları olduklarını ispatlayacaklar.
Katar gazetesi El Şark, Çeviri: Zaman
SON VİDEO HABER
Haber Ara