100 milyar Euro bağışlandı; Yunan halkı yine memnun olmadı

Yunanistan'da yapılan son kamuoyu araştırması, ülkenin toplamda 360 milyar Euro olan borcunun 100 milyarının silinmesi ile ikinci bir kurtarma paketine onay verilmesinden memnun kalmadığını ortaya koydu. Siyasi parti liderlerini istemeyen komşu Yunan halkı, ülke borcunun yüzde 50 oranında silinmesinden de memnun kalmadı.

Yunanlar, ülkenin borç krizine köklü çözüm bulmak için 27 Ekim'de toplanan Euro bölgesi liderler zirvesi sonucundan memnun değil. To Vima gazetesinin Kapa Research şirketine yaptırdığı kapsamlı araştırmadan ilginç sonuçlar çıktı. Ülkenin borcunun 100 milyar azaltılmasını sağlayan kararları değerlendiren katılımcıların yüzde 44'ü, alınan kararları "olumsuz", yüzde 14,9'u ise "galiba olumsuz" şeklinde değerlendirdi.

BAĞIŞLANAN 100 MİLYAR VATANDAŞI SEVİNDİREMEDİ!
Yunanistan'da hükümetin borç krizi ile mücadelede AB ve IMF'nin talebiyle art arda aldığı kemer sıkma önlemleri sebebiyle kaynayan kazanı andıran Yunan halkı, bankalarla sağlanan mutabakat sonucu ülkeye bağışlanan 100 milyar Euro'luk kazanımdan da memnun olmadı. Halk, ilerki yıllarda yeni bir acı reçetenin önlerine koyulacağı endişesini yaşıyor. To Vima gazetesinin yarın yayımlanacak araştırmasına göre vatandaşın huzursuzluğunun alarm zillerinin çalmasına neden olduğunu gösterirken, siyasi sisteme güvensizliğin ciddi boyutlara ulaştığını ortaya koydu. Her iki kişiden biri, Yunanistan'ın borcunun yüzde 50'sinin kırpıldığı, en az 109 milyar Euro'luk ikinci bir kurtarma paketinin onaylandığı anlaşmayı "ülkenin egemenliğini azalttı" diye yorumlarken, yine iki kişiden birinin "olumsuz" dediği anlaşmanın referanduma götürülmesini istiyor.

Araştırmaya göre Euro bölgesi liderler zirvesi sonuçlarını "olumsuz" görenlerin oranı yüzde 44, "galiba olumsuz" diyenler ise yüzde 14,9 oldu. Katılımcıların sadece yüzde 12,6'sı alınan kararları desteklerken, yüzde 23,1'i ise "galiba olumlu" şeklinde cevaplandırdı.

Her 10 kişiden 2'si kararların "endişe"ye yol açtığını ifade ederken, bir o kadarı ise "öfke" ve "korku"ya neden olduğunu belirtti. Ancak yüzde 16,9'luk kesim "umut", yüzde 8,6'sı ise "sakinlik" hissettiklerini vurguladı.

Her iki kişiden biri ülke egemenliğinin azaldığına inanırken, yüzde 29,8'lik kesim ise ülke ekonomisinin yakın takibe alınmasının hoş olmadığını ancak rekabetçi bir ekonomi için bunun zorunlu olduğunu kaydetti.

Halkın yüzde 54,2'si yeni borç anlaşması için referanduma gidilmesini isterken, yüzde 40'lık kesim ise sadece parlamentoda oylanmasının yeterli olduğu görüşünü dile getirdi. Vatandaşın yüzde "45,5'i anlaşmaya ret oyu verirdim" derken, yüzde 35,2'si ise "evet oyu verirdim" şeklinde düşüncesini ifade etti.

SİYASİ PARTİLERE DESTEK İYİCE DÜŞTÜ
Siyasi partiler açısından kamuoyu yoklaması tam bir felâket. Ankete göre en çok oyu, yüzde 26,5 ile siyasi sistemden umudunu kesen "çekimserler" topluyor. 2009 seçimlerini yüzde 44'lük oy oranı ile kazanan iktidar partisi PASOK, ankete göre sadece yüzde 14,7 oy toplayabiliyor. Ekonomik krizde sorumluluk sahibi bir diğer parti olan ana muhalefet Yeni Demokrasi ise yüzde 22,2'lik oran ile PASOK'un önünde yer alıyor. Diğer küçük muhalefet partilerinde sınırlı bir oy artışı yaşanırken, yüzde 26,5'lik gibi yüksek orana ulaşan kesim ise çekimser kaldığını ifade ediyor.

Halkın yüzde 55,2'si birlik hükümeti kurulmasını isterken, böyle bir hükümete liderlik edecek bir kişinin bulunmadığı ifade ediliyor. Erken genel seçim isteyenlerin oranı ise yüzde 37,3'ü geçmiyor.