Dolar

34,9540

Euro

36,7234

Altın

2.999,91

Bist

10.012,03

"İslamofobi ile mücadele ancak tüm kilit aktörlerin çabasıyla başarılabilir"

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), son dönemde özellikle Avrupa'da artış gösteren İslamofobi ve yabancı karşıtlığını, Avusturya Cumhurbaşkanlığı Sarayı Hofburg'da yapılan bir toplantıda masaya yatırdı.

Litvanya'nın dönem başkanı

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-10-28 12:56:45

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), son dönemde özellikle Avrupa'da artış gösteren İslamofobi ve yabancı karşıtlığını, Avusturya Cumhurbaşkanlığı Sarayı Hofburg'da yapılan bir toplantıda masaya yatırdı.

Litvanya'nın dönem başkanı olduğu 2011 AGİT Başkanlığı ve AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları (ODIHR) Bürosu tarafından 'Kamuoyunda Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık' başlığıyla gerçekleştirilen toplantıda daha fazla sayıda politikacı ve medya kurumun Anti-Müslüman retoriğe karşı mücadelede rol alması gerekliliğine vurgu yapıldı.

150 katılımcının yer aldığı toplantıda açılış konuşmasını yapan Litvanya Dışişleri Bakan Yardımcısı Evaldas Ignatavicius, "Hoşgörüsüzlük ve ayrımcılığı aşmak ancak tüm kilit aktörlerin çaba göstermesiyle mümkün olabilir. Ne yazık ki Müslümanlar saldırılara maruz kaldıklarında buna karşı siyasi arenada ve medyada çok az liderlik yapıldı." dedi. Sorunu aşmak için eğitimin önemine dikkat çeken Ignatavicius, "İnsan haklarının iğrenç bir şekilde ihlali olan bu durum ancak gerekli yasaların çıkarılması ve toplumsal farkındalık oluşturulması ile çözülebilir." ifadelerini kullandı.

Açılış bölümünde konuşan AGİT Genel Sekreteri Lamberto Zannier belli gruplara etnik, milli, dini veya diğer özelliklerinden dolayı kin ve düşmanlık gütmenin ve bunu yaymaya çalışmanın AGİT toplumunun temel değerlerine ters düştüğünü söyledi.
Zannier, bu konuda bölgesel ve uluslararası işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.


İİT ÖZEL DANIŞMANI ORHUN, MEDYANIN ROLÜNE DİKKAT ÇEKTİ
İslam İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Özel Danışmanı Ömür Orhun konuşmasında politikacıların kullandığı dile dikkat çekerek, "Sorumluluğunun farkında olan politikacılar düzgün ve önyargısız konuşmanın önemini vurgulamak zorundalar ."dedi. Medyanın diyalog ve toleransı desteklemek için oldukça olumlu bir rol oynayabileceğini belirten Orhun, "Sorumlu gazetecilikten de anlaşılacak budur." diye konuştu.

Orhun, "medya ne yazık ki oynadığı olumsuz rolle çarpıtılmış bir resim ortaya koyuyor. Bu olumsuz ortam yazık ki toplumun güvenlik, istikrarını negatif yönde etkiliyor. Toplumların bütün üyeleri kendi aralarındaki ilişkileri yenilemeli ve ötekine saygı duymalıdır. İslamofobi şiddet, nefret gibi bir çok olumsuz konuyu içeren çok yönlü bir tartışmadır. Saygı sınırları içerisindeki bir tartışmayı destekleyen önlemlere konsantre olunmalıdır." ifadelerini kullandı.

Programın organizatörlerinden ODIHR Direktörü Janez Lenarcic, çeşitliliğin sadece tolere edilen değil aynı zamanda değer verildiği ortam oluşturmaları gerektiğine dikkat çekti. Lenarcic ayrıca ODIHR, UNESCO ve Avrupa Konseyi tarafından ortaklaşa yayınlanan 'Eğitimciler için Müslümanlara karşı Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılıkla Mücadele Rehberi'ni tanıttı ve kullanımını tavsiye etti.

BOZKURT: IRKÇILIKLA İLGİLİ SÖYLEMLERİN ÇOĞU ARTIK İSLAM İLE İLGİLİ
Açılış konuşmalarının ardından üç başlıkta tartışma programları düzenlendi. Hollanda'nın Türk asıllı Avrupa Parlamentosu Milletvekili Emine Bozkurt, "Müslüman karşıtı önyargıların belirtileri ve kamuoyundaki klişeler" başlıklı panelde bir konuşma yaptı. Programı CİHAN'a değerlendiren Bozkurt, "Bugünkü toplantının konusu çok önemli ve sürekli gündemde tutulmalı. Bundan birkaç sene önce Avrupa Parlamentosu'nda İslamofobi kelimesini zikretmek bile zordu. Böyle bir şeyin olmadığı söyleniyordu. Bugünlerde ise parlamentodaki gruplar 'ırkçılığa nasıl karşı çıkılacağı ve bununla nasıl baş edilebileceği' konusunda deklarasyonlar yayımlıyorlar." dedi.

Bozkurt aşırı sağın zaten var olduğunu ancak Hıristiyan Demokrat Partilerin de aşırı sağcılarla aynı söylemi kullanmaya başladığını ve en temel haklara bile karşı çıkıldığını kaydetti ve şöyle devam etti: 'Irkçılıkla ilgili söylemlerin çoğu artık İslam ile ilgili. Bundan dolayı yabancı karşıtlığına karşı mücadele ettiğimiz gibi İslamafobiye karşı da sıkı bir şekilde mücadele etmeliyiz'

İslamofobinin masaya yatırıldığı bu toplantının, bu yılın Mart ayında düzenlenen anti-semitizm, Eylül ayında Roma'da gerçekleştirilen Hıristiyanlara karşı işlenen suçlar programlarının finali ve sonuncusu olduğu bildirildi.

Haber Ara