İran İstanbul Başkonsolosu Aklaghi: Ekonomik işbirliği artırılmalı
İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Ticaret Müsteşarı Abdullah Aklaghi, iki ülke arasındaki kültürel yakınlık nedeniyle ekonomik potansiyelin artırılabileceğini, bunun için güçlerin birleştirilmesi gerektiğini söyledi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-28 12:26:32
Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) tarafından gerçekleştirilen ülke bilgilendirme seminerleri devam ediyor. Seminerde konuşan Ticaret Müsteşarı Aklaghi, İran ve Türkiye'nin kültür, dil, din ve tarihteki benzerliklerin iki ülkede ticaret yapmak isteyenler için avantaj olduğunu söyledi. Aklaghi, "Bu ortak benzerlikler, ticaretimize büyük katkı sağlayacaktır." dedi.
Abdullah Aklaghi, İran'a yatırım yapmak için öncelikli nedenlerin
ise şöyle sıraladı: "İlk olarak İran'ın yabancı yatırımcılara yüksek oranda sağladığı vergi indirimiyle birlikte, uzman işgücümüz yabancı yatırımcıları burada yatırım yapmaya teşvik ediyor. Gelişmiş altyapımız ve ulaşım alternatifleri yatırım için İran'ı farklı kılıyor. Yabancı yatırımcılara teşviklerimiz kapsamında yapılan tüm yatırımın yüzde 4'ü gibi bir oran devletimiz tarafından geri ödeniyor. Ayrıca, yabancı yatırımcılar için oluşturulan teşvik kanunu ile birlikte yüzde yüz yabancı sermayeli bir şirketi İran'da kurabilir, kamu projelerinden faydalanabilirsiniz."
İki ülkenin, güçlerini birleştirerek dünyada sözü dinlenen bir hâle bürüneceğinin altını çizen Aklaghi, "Biz her manada güçlerimizi birleştirirsek Rusya gibi oluruz. Bu konuda işbirliği için atılacak her adım gelecek için bu yönde ümit verici görünüyor." diye konuştu.
Orta Doğu'da yaşanan süreçte herkesin kendisine rol biçtiğini hatırlatan Aklaghi, başta Amerika ve Rusya olmak üzere birçok dünya ülkesinin Arap dünyasında yaşanan değişimin bir yerinde olarak o bölgede söz sahibi olmak iddiasında olduklarını ifade etti.
"İRAN ORTA VADEDE KARLI BİR YATIRIM BÖLGESİ"
Seminerinde, bazı istatistiki bilgiler veren Tahran Eski Ticaret Müşaviri Ali Faik Kural da İran'daki özel sektörün piyasadaki hâkimiyetinin çok düşük olduğunu, özel sektörün yaklaşık yüzde 20 gibi bir piyasaya hakim olduğunu söyledi.
Ali Faik Kural, İran'da, Türkiye'nin ve Türkler'in yerlerinin ayrı olduğunu belirterek, Türkiye'ye ve Türklere duyulan bu ilginin Türk yatırımcılar için büyük bir avantaj olacağını söyledi. Kural, ayrıca, İran'ın Orta Asya'ya açılan bir kapı olarak görüldüğünde, yatırım yapılabilecek önemli bir bölge olduğunu kaydetti.
İran'da yaşanan değişimin, kısa süreç olmasa bile uzun vadede yatırımcıları memnun edebileceğini belirten Kural, "Türk yatırımcılar gelecekte umut vaat eden bu bölgeye şimdiden girmelidir. Kısa vadede olmasa bile bu bölgede yaşanan değişim yatırımcılarımız için orta vadede büyük avantaj getirecektir." diye konuştu.
Ekonomi Bakanlığı İran Ülke Masası Sorumlusu Yusuf Türkoğlu da gelecek 5 yıl içerisinde iki ülke arasında belirlenen dış ticaret hacminin 30 milyar dolar olarak hedeflendiğini ve bu hedefin gerçekleşeceğinin sinyallerinin şimdiden geldiğini söyledi. Türkoğlu, "2011 yılı verilerine bakılarak, dış ticaret hacmimizin 10,5 milyar dolara ulaşmış olması bizim söylediklerimizi destekler konumdadır." dedi.
İran ile Türkiye arasında tekstil ağırlıklı bir ticaretin olduğunu hatırlatan Yusuf Türkoğlu, tekstil ağırlıklı bu ticaretin diğer sektörlere yayılması halinde 5 yıl içerisinde hedeflenen 30 milyar dolarlık dış ticaret hacminin aşılacağını kaydetti. Türkoğlu, İran'a yatırım yapacaklara, bölgeyi, deyim yerindeyse kılcal damarlarına kadar incelemelerini tavsiye etti.
Bilgilendirme seminerini yöneten Türkiye İhracatçılar Meclisi İran Ülke Masası Koordinatörü Ömer İltan Bilgin de Türkiye'nin en önemli sorunları arasında terör ve cari açık olduğunu ifade etti. Bilgin, bu sorunlardan cari açık kısmının, bu anlatılanların hayata geçirilmesiyle iniş trendine geçeceğinden ümitli olduğunu söyledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara