Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Masa üstü bilgisayarda geçirilen uzun vakit, boyun fıtığını tetikliyor

Medical Park Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Nöroşirürji Bölümü hekimlerinden Opr. Dr. Mustafa Çolak, masa üstü bilgisayarda uzun vakit geçirenlerde boyun fıtığı riskinin büyük olduğunu söyledi. Hastalık riskinin en çok ofis çalışanları, devlet me

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-10-27 08:50:04

Masa üstü bilgisayarda geçirilen uzun vakit, boyun fıtığını tetikliyor
Medical Park Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Nöroşirürji Bölümü hekimlerinden Opr. Dr. Mustafa Çolak, masa üstü bilgisayarda uzun vakit geçirenlerde boyun fıtığı riskinin büyük olduğunu söyledi. Hastalık riskinin en çok ofis çalışanları, devlet memuru, bankacı, diş hekimi, gazeteciler, santral görevlisi gibi bazı meslek gruplarında sık görüldüğünü ifade eden Opr. Dr. Çolak, hastalığın kolda, el ve parmaklara kadar vuran ağrı, sızlama, karıncalanma, kol ve ellerde kuvvet kaybı, ayaklarda da karıncalanma yanma, uyuşma, yürüme zorluğu idrar ve büyük abdesti kaçırma gibi şikayetlerle ortaya çıktığını kaydetti.
Boyun fıtığının aynı bel fıtığı gibi omur kemikleri arasında amortisör görevi gören jel kıvamındaki disklerin yırtılarak, çevrelerindeki omurilik ve sinir köklerine bası yapmasıyla ortaya çıktığını bilgisini veren Op. Dr. Mustafa Çolak, "Fıtık hangi seviyede ise bu seviye uyan ve etkilenen sinir kökü alanında kaslarda zedelenmeler ve ağrı olur. Boyun fıtığı özellikle uzun süre masa başında ve bilgisayar ekranı karşısında oturanlarda ve bazı meslek guruplarında sık rastlanır. Ayrıca genetik olarak kasları zayıf olanlarda, spor yapmayan hareketsiz kişilerde, bedenen ağır iş yapan inşaat işçiliği gibi meslek gruplarında daha fazla görülmektedir." dedi.
Fıtığın omurilik ve sinir sıkışıklığı ile bağlantılı olan şikayetlerle ortaya çıktığını ifade eden Opr. Dr. Çolak, "Tedavi için mikrodiskektomi veya mikrocerrahi yöntemleri kullanılmalıdır. Bu işlem1.5- 2 saatlik bir sürede tamamlanır, işlemden 6 saat sonra hasta boyunluk ile ayağa kaldırılır ve 1 gün sonrada evine gönderilir. İki haftalık istirahat programından sonra normal günlük işlerine rahatlıkla dönebilir. Bu yöntemle başarı yüzde 95 in üstündedir. Burada cerrahi tedavi için son çare demek yerine, 'Uygun hastaya, uygun zamanda ve doğru girişimin yapılması' demek daha doğru olacaktır. Son çare olarak cerrahi tedaviye gitmek veya son aşamaya gelinceye kadar beklemek doğru değildir ve mikrocerrahinin etkinliğini düşürür." şeklinde konuştu.
Cerrahi tedavinin yanı sıra; kilo azaltılması, düzenli egzersiz programları, omurga okulu gibi yaşantının yeniden düzenlenmesi, fizik tedavi gibi yardımcı tedbirlere başvurulmasının gerekliliğinin altını çizen Opr. Dr Çolak, bu operasyonlardan sonra haftada 3 gün 1'er saatlik egzersiz programlarının da elde edilen başarılı sonucu destekleyeceğini de sözlerine ekledi.

Haber Ara