'Kafesten Bir Kuş Uçtu' ilk gösterimini yapacak
Dünyanın en iyi tekstleri arasında gösterilen ve 'Guguk Kuşu' olarak da bilinen oyun Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenecek. Beyaz perdeye aktarılan ve Jack Nicholson'a ilk Oscar ödülünü kazandıran oyun, beş dalda akademi ödülü kazanmasıyla tanını
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-26 13:09:44
Ken Kesey'in aynı adlı romanından sahneye aktarılan ve uyarlamasını Dale Wasserman'ın yaptığı oyunda, Şehir Tiyatroları'nın başarılı oyuncuları rol alıyor. Mc Murphy'i Barış Falay'ın canlandırdığı oyunda, hemşire Ratched'i Eylem Tanrıver Varlı, Reis Bromden'i Engin Benli, Harding'i Aydın Sigalı oynayacak.
Oyunda ayrıca, Billy'i Erdem Irmak, Martini'yi Tekin Ezgütekün, Cheswick'i Cemal Aldıç, Scanloon'u Taylan Ertuğrul, Dr. Spıvy'i Nuri Karadeniz, Williams'ı Ozan Şahin, Warren'ı Utku Oğuz, Candy'i Işık Öztorun, Sandra'yı Seçil Onur, Hemşire Flınn'ı Nurcan Tural, Hemşire Nakamure'i Senem Akman, Albay Matterson'u Mustafa Arpacıoğlu, Ruckly'i Aytek Mete Elgün, Fredericks'i Ferdi Yıldız, Ellis'i Volkan Dinç ve Sefelt'i Talha Kaya canlandıracak.
Yunus Emre Bozdoğan'ın yönetmenliğini yaptığı oyunda, dekor tasarımı Tayfun Çebi, kostüm tasarımı Funda Çebi Bozdoğan, ışık tasarımı ise Cafer Yiğiter'e ait. Müziklerini Fatih Veli Ölmez'in yaptığı oyunun, dramaturg ve yönetmen yardımcılığını Sündüz Haşar, hareket düzenini ise Cihan Yöntem üstlendi.
OYUNUN KONUSU
Guguk Kuşu'nda, otoritelerin sağır ve dilsiz olduğunu düşündükleri yarı Amerikalı yarı kızılderili Reis Bromden, makina adına Büyük Hemşire tarafından yönetilen bir akıl hastanesinin hikayesini anlatıyor. Reis'e göre, makina, özgür iradenizi elinizden almaya çalışan, sizi bir koyun gibi çalışmak zorunda bırakan sistemi temsil etmektedir. Daha çocukken makina tarafından ele geçirildiği için yapabildiği tek şey, korkuyla emirleri yerine getirmek ve kurallara uymaktır.
Bu korkunç gri dünyaya Mc. Murpy gelir ve bir sürü gibi güdülen bu adamlar adına makinaya savaş açar. Bunu takip edenlerse eğlenceli, kahramanca ama aynı zamanda trajik ve özgürleştiricidir. Randle P. McMurphy tutuklu olduğu cezaevinde çalışmaktan kurtulmak için deli taklidi yapan bir mahkûmdur. Tavırları cezaevi otoritesinin gözüne batmaya başlayınca, bir süre sonra teşhis için akıl hastanesine gönderilir ve orada kalmasına karar verilir.
Randle, hastanede de kurumun kurallarına uymaması ve arkadaşları ile olan ilişkileri ile dikkatleri üzerine çeker. Kısa süre içinde soğuk tavırlı, suratsız, otoriter bir görevli olan hemşire Ratched Randle'ı yakın takibe alır ve her hareketini izlemeye başlar. Rathced ve Randle gibi birbirlerine son derece zıt iki karakterin arasındaki gerilim Randle'ın yakın arkadaşları için planladığı çeşitli faaliyetlerle onların iyileşmesine yardımcı olmaya başlamasıyla daha da artacaktır.
SON VİDEO HABER
Haber Ara