Başkan Kocaoğlu kurumlar arası bürokrasiden şikayetçi

Sürdürülebilirlik Gelecek Konferansı'na katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu toprağı, havayı ve suyu korumak için projeler ürettiklerini, gelecek kuşaklara sağlıklı bir şehir bırakabilmek için en büyük yatırımları çevrenin korunması için yaptıklarını söyledi. Kocaoğlu, kurumlar arası bürokrasiden de şikayetçi oldu. Çağın en önemli kavramlarından "sürdürülebilirlik", İzmir'de ele alındı. Sürdürülebilirlik Akademisi ve İzmir Sanayici İşadamları Derneği (İZSİAD) işbirliğiyle düzenlenen konferansta ekonomi, çevre ve toplumsal sürdürülebilirlik tartışıldı.
Kaya İzmir Thermal Otel Convention Center'deki konferansta konuşan Başkan Kocaoğlu, yatırım ve projeleri yaparken gelecek kuşakları düşünerek hareket etmek zorunda olduklarını söyledi. Büyükşehir Belediyesi olarak en büyük yatırımı çevre konusunda yaptıklarını belirten Kocaoğlu, özellikle atık su arıtmaları, temiz içme suyu şebekeleri ve organik tarım konularında ciddi projelere imza attıklarını söyledi. Çoğu zaman kurumlar arasında yetki karmaşası yaşandığına da değinerek, "Bir işi yapmak istemiyorsanız, çok kişiyi ya da kurumu sorumlu tutarsınız. Yapmak isterseniz, sadece bir kurumu sorumlu tutarsınız." dedi. Kurumların görev tanımlarının net bir şekilde belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Kocaoğlu, "Yetki ve sorumlulukların gayet açık ve anlaşılacak şekilde yazılması, net kuralların belirlenerek görevin bir kuruma verilmesi ve hesabının da o kuruma sorulması gerekir. Çevre yatırım ve kontrolünün alfabesi de buradan başlamalıdır." diye konuştu.
Sürdürülebilirlik Akademisi Başkan Yardımcısı Semra Sevinç ise kaynakların kontrolsüzce kullanıldığını vurgulayarak, gelecek kuşakların hakkından da alındığını söyledi. Sevinç, "Bugün dünyanın bir sonraki yıla ait kaynaklarının yüzde 30'unu kullanıyoruz. 2020'li yıllara geldiğimizde bir yıl içinde kullandığımız kaynak miktarı bir sonraki yılın iki katı, 2050'li yıllarda ise üç katı olacak. Çok ciddi şekilde değişime yol açıyoruz." dedi. Günümüz iş dünyasının kaçınılmaz gerçekleri olduğunu ifade eden Sevinç iklim değişikliği, kaynak kıtlığı, su ve su kalitesi, yenilenebilirlik, yoksulluk ve ekonomik gelişme konularının mutlaka ele alınması ve bu çerçevede projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti. Kurumlara da çağrıda bulunarak, "Para kazanırken hem çevreyi hem de içinde olduğumuz toplu düşünmek zorundayız." dedi.
Daha sonra Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Kalkınma Direktörü Dr. Katalin Zaim, "Düşük Karbon Ekonomisinde Riskler ve Fırsatlar" ile "Rio+20 Yeşil Ekonomiye Doğru" başlıklı sunumları yaptı.