Bahçeli: Böylesi bir günde ayrımcılığı körükleyenleri lanetliyorum
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada; Van depremi nedeniyle 'ağlama sırası onlarda' şeklinde bazı televizyon kanallarında dile getirilen yorumları lanetledi.
&nb
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-25 12:54:22
Bahçeli, Van merkezli yaşanan deprem sonrası sosyal medyada yer alan 'ağlama sırası onlarda' mesajlarına tepki gösterdi. Böylesi bir günde ayrımcılığı körükleyerek 'ağlama sırası onlarda' gibi lanetlenmesi gereken yaklaşımları büyük bir densizlik ve soysuzluk olarak gördüğünü söyledi.
'KADDAFİ'NİN BAŞINA GELENLER İBRETLİK'
Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin başına gelenleri ibretlik olarak değerlendiren Bahçeli, 'Libya'nın eski lideri Kaddafi'nin başına gelenler herkes açısından ibretlik ve ders niteliğindedir.' dedi. Kaddafi'nin 42 yıllık iktidarında halkına zülmettiğini vurgulayan Bahçeli, 'Bizim açımızdan Kaddafi'nin iktidarda kaldığı 42 yıllık zaman zarfındaki eylemleri ve yönetim anlayışı hiçbir şekilde kabul edilemeyecektir.' diye konuştu.
Tüm bunlara karşın Kaddafi'nin öldürülme şeklini eleştiren Bahçeli, 'Ancak, maruz kaldığı ve insanlığın iflas ettiği akıbetini onaylamamız ve muhalif diyerek kendilerine isim koyan canavarların davranışlarına tepkisiz kalmamız da düşünülemeyecektir. Kaddafi'yi ne kadar tasvip etmesek de, muhatap olduğu vahamet derecesi yüksek saldırıyı ve kanlı girişimi hoş görmemiz hiçbir şart altında söz konusu olmayacaktır.' şeklinde konuştu. Öldürülme şeklini vahşice nitelendiren Bahçeli şöyle konuştu: 'Ekranlardan ve sanal medya üzerinden yansıyan ilkel ve vahşi manzaraların 'insanım' diyen, Allah'tan korkan hiç kimse tarafından meşru görülmeyeceği ortadadır. Bu son hadise Batı anlayışının insan ve yaşama hakkı konusunda ne kadar ikiyüzlü olduğunu açıkça göstermiştir. Başbakan Erdoğan işte böylesi bir vicdansızlığın ve acımasızlığın sözcülüğünü yapmış ve üstelik NATO operasyonlarına destek vererek akan kandan sorumlu olmuştur. 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi; insan haklarını göz ardı etmenin ve hor görmenin insanlığın vicdanında infial uyandırdığına, barbarca eylemlere yol açtığına ve insanların korku ve yoksunluklardan kurtulması gerektiğine atıf yapmaktadır.'
Herkesin yaşama hakkına sahip olduğunu kaydeden Bahçeli ayrıca şunları dile getirdi: 'Ve devamla herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine sahip olması gerektiğini vurgulamaktadır. İnsan haklarının özünde ve esasında; hiç kimsenin işkence, zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya uğramayacağı hususu vardır. Kendisine cezai bir suç yüklenen herhangi bir kişiye, savunması için gerekli olan tüm güvencelerin tanınması, kamuya açık bir yargılama sonucunda suçluluğu yasalara göre kanıtlanıncaya kadar suçsuz sayılması evrensel bir kuraldır. Buna göre Kaddafi'nin yaşadıkları insanlık suçudur ve savunması alınmadan, mahkemeye çıkartılmadan katledilmesi ise bir cinayettir.'
'MİLLET TERÖRÜN KÖKÜNÜN KAZINMASI İÇİN SABIRSIZLANIYOR'
Meclis'teki grup toplantısında terör konusuna değinen Bahçeli, 'Bölücü canilerin hakkından gelmek ve terörün kökünü kazımak için milletimiz sabırsızdır.' dedi. 'Bu konuda hükümetin elini tutan bizim bildiğimiz ve kamuoyuna yansıyan herhangi bir engel de görülmemektedir.' diyen Bahçeli, 'İçte ve sınır ötesinde başlatılan operasyonların belirlenen hedeflere ulaşması ve terörün belinin kırılması millet ve devlet bekası için vazgeçilmez bir gereklilik halini almıştır.' şeklinde konuştu.
MHP'nin terör konusunda duruşunun net olduğunu vurgulayan Bahçeli, terörle mücadele konusunda hükümetin arkasında olduklarını, bu mücadelenin başarıya ulaşması ve son ferdinin dahi teslim alınması ya da etkisiz hale getirilmesi için desteklerinin süreceğini bildirdi.
Yaşanan terör olaylarına karşı dış unsurlara da değinen Bahçeli bu konuda şöyle konuştu: 'Üstelik en başta Çukurca saldırısından sonra bazı mahfiller tarafından Türkiye yönlendirilmeye çalışılmış; belirgin olarak İran ve Suriye saldırıların gerisindeki failler olarak takdim edilmiştir. Elbette bu mümkün ve güçlü bir ihtimaldir. Buna rağmen, yakın bir tarihe kadar bazı Avrupa Birliği ülkeleri, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Rusya Federasyonu ve hatta ABD, PKK'yı açık ya da gizli bir şekilde desteklemişler, büyütüp palazlandırmaktan hiç imtina etmemişlerdir. Taşeron nitelikli kanlı örgüt kimin işine yarıyorsa onun hizmetine girmiş, kimin çıkarına geliyorsa onun emriyle hareket etmiştir. Dönemsel olarak Türk milletiyle ihtilafı olanlar PKK'yı maşa olarak kullanmış ve taşları bağlayarak katilleri üzerimize salmışlardır. Terör saldırılarına dedektiflik yaparak müsebbip arayışında olanlar önce kendi kanlı ellerini yıkamalı, sömürgeci niyetlerini aklamalı ve bunlardan sonra şayet bir parça ahlakları ve bakılacak yüzleri kalırsa o zaman da yaptıklarından dolayı pişmanlık duymalıdırlar. Malum çevreler koro halinde özelde AKP'ye, genelde Türkiye'ye istikamet tayin etmeye çalışmaktadır.'
'AĞLAMA SIRASI ONLARDA YORUMLARINI LANETLEDİ'
Bahçeli, Van merkezli yaşanan deprem sonrası sosyal medyada yer alan 'ağlama sırası onlarda' mesajlarını lanetledi. Böylesi bir günde ayrımcılığı körükleyerek 'ağlama sırası onlarda' gibi lanetlenmesi gereken yaklaşımları da büyük bir densizlik ve soysuzluk olarak gördüğünü söyledi.
Bahçeli, "Elbette acımız ve kayıplarımız büyük olsa da, milletçe bunların üstesinden gelebilecek güce, yeterliliğe ve azme ziyadesiyle sahip olduğumuz bir gerçektir. Allah'a şükür, vefalı ve âlicenap milletimiz, Van'daki vahim manzara ortaya çıkar çıkmaz elini bölgeye uzatmış, yardımseverliğini, dayanışmaya verdiği önemi bir kez daha kanıtlamıştır." dedi.
MHP lideri, ucuz ve kaçak malzeme kullanarak konut ve kamu binası inşa edenlere de "iki yakaları bir araya gelmesin" sözleriyle beddua etti. Bahçeli, şunları söyledi: "Ahlaksızların arsızca malzemeden, işçilikten gasp ederek yaptıkları binalar maalesef hemen tahrip olmaktadır. Artık buna bir çözüm bulmak ve sahtekârların yakasına yapışmak gerekmektedir. Devletin malını deniz gibi görerek üzerine çullanan haysiyet fukarası sefil simalar, ne yazık ki yıkımın, çöküşün alt yapısını da hazırlamışlardır. Dileğim vatandaşlarımızın ya da devletimizin sahip olduğu binaları hakkıyla yapmayarak kayıplara neden olanların, eksik malzeme kullananların, çalanların çırpanların iki cihanda da yakaları bir araya gelmesin ve inşallah rüsvalıktan da kurtulamasınlar."
İLK ÜÇ MADDE EMNİYET SUPABI
Devlet Bahçeli, anayasa hakkındaki kırmızı çizgilerini daha yüksek bir sesle açıkladı. "Biz anayasada Cumhuriyete, Türk vatandaşlığının tanımına, Türk milletine ve Türk kimliğine sahip çıkacağız." diyen Bahçeli, yeni anayasada partisinin kırmızı çizgilerini şu sözlerle aktardı: "Anayasanın ilk üç ve emniyet supabı niteliğindeki dördüncü maddelerinden taviz vermemiz, başlangıç kısmındaki ruhtan geri adım atmamız, Türk kimliğinin sulandırılmasına rıza göstermemiz söz konusu değildir. Türk milletini tahrip edecek ve etnik kimliklere çağrı olacak her değerlendirmeyi, siyasi ve hukuki meşruiyet sağlama çabalarını geri çevireceğimizden herkes emin olmalıdır. Üniter yapımızı hırpalayacak, Cumhuriyet'in temel niteliklerini aşındıracak, ana dilde eğitim ve anayasal statü taleplerine sonu ne olursa olsun karşı duracağız, karşı çıkacağız. Biz anayasada Cumhuriyete, Türk vatandaşlığının tanımına, Türk milletine ve Türk kimliğine sahip çıkacağız. Her şart altında ilkelerimizden ve kırmızı çizgilerimizden ayrılmayacağız. Bu vesileyle kamuoyunun ve muhataplarımızın bu yaklaşımlarımızı bilmesinde sonsuz yararlar olacağı kanaatindeyiz."
"ALÇAK SİMALAR, BU DEVLETİN MAAŞINI ALIYOR'
Devlet Bahçeli, sol eğilimlerin ve marjinal grupların katılımıyla oluşan "Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu"nun seçimlerinde söylenen sözleri "ihanet" olarak gördüğünü söyledi.
"Bulundukları salona 13 ayrı dilde birleşiyoruz ifadeleri asan bu hıyanet taraftarlarının, Türk milletine husumet ve tahammülsüzlükte yeni bir evreye geldikleri anlaşılmaktadır." diyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Dağdaki silahlı çete ve şehirlerdeki siyasi uzantıları, arkalarında AKP'nin sağladığı uygun ortam eşliğinde gözlerini kan bürümüşçesine ilerlemektedirler. 'Yere batsın sizin devletiniz' diyen alçak simalar, bu devletin parasını maaş olarak almaya, ekmeğini yemeye, suyunu içmeye küstahça devam etmektedir. Ne üzücü bir gerçektir ki, Türk milletinin içinde barındırdığı hain kontenjanı hiç bu kadar fazla olmamış ve hiç bu kadar da cesaret kazanmamıştır."
SON VİDEO HABER
Haber Ara