Dolar

34,8722

Euro

36,7408

Altın

3.039,21

Bist

10.058,47

Antalya iş dünyası ve meslek örgütlerinden teröre karşı ortak duruş

Antalya iş dünyası ve meslek örgütleri temsilcileri, teröre 'dur' demek ve saldırılar karşısında birlikteliği göstermek amacıyla ortak basın açıklaması yaptı.
    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Atatürk Konferans Salonu

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-10-21 12:09:40

Antalya iş dünyası ve meslek örgütlerinden teröre karşı ortak duruş
Antalya iş dünyası ve meslek örgütleri temsilcileri, teröre 'dur' demek ve saldırılar karşısında birlikteliği göstermek amacıyla ortak basın açıklaması yaptı.
    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Atatürk Konferans Salonu'nda düzenlenen toplantıda, hazırlanan ortak bildiriyi ATSO Başkanı Çetin Osman Budak okudu. Budak, Türkiye'nin, bölücü terör örgütünün gerçekleştirdiği son saldırıda 24 gencin şehit verilmesinin acısı içerisinde olduğunu söyledi. Antalya'da faaliyet gösteren 29 sivil toplum kuruluşunun temsilcilerinin de hazır bulunduğu açıklamada Budak, "Vatan görevlerini yaparken; ailelerini, eşlerini, bebeklerini geride bırakarak toprağa düşen evlatlarımızın bir kez daha ay yıldızlı bayrağa sarılı cenazelerinin ardından yürüyoruz. Kırklareli'nden Ağrı'ya kadar 22 ilimizde yürekleri yakan acıyı bütün ülke olarak paylaşıyoruz." dedi.
    Ülkenin başına bela edilen çetenin, sadece güvenlik görevlilerine pusu kurarak ve karanlığı fırsat bilerek şehit etmekle kalmadığını, masum sivil vatandaşları, hatta anne karnındaki doğmamış bebekleri bile katlettiğini vurgulayan Budak, Antalya iş alemi ve meslek örgütleri olarak şehit ve gazilere başsağlığı, görev başında bulunan bütün er ve subaylara da minnet duygularını ifade ettiklerini dile getirdi. Budak, şunları ifade etti:
    "Kahraman Mehmetçiklerimizle ve şehitlerimizin geride bıraktığı ailelerle omuz omuza olduğumuzu bir kez daha haykırarak söylüyoruz. Türk milleti adına bu hain ve insanlık dışı cinayetleri gerçekleştiren katilleri ve destekçilerini nefretle lanetliyoruz. Terör saldırılarını kınamak yerine devlete silah bırakma çağrısı yapan, teröre siyasal destek vererek sözcülüğünü yapan parti ve kuruluşları da aynı duygularla kınıyoruz. Terörün amacının Türk milletinde panik, şaşkınlık ve öfke yaratmak, nefret tohumları ekmek, Türk ve Kürt çatışması çıkarmak, teröre meşruiyet kazandırmak, kendilerini güçlü göstermek, devleti ve milleti yıldırmak ve pazarlığa razı etmek olduğunu ve bu katillere karşı verilmesi gereken en iyi karşılığın kararlılık ve soğukkanlılık olduğunu biliyoruz. Buna rağmen iki günden bu yana en yetkili kişilerin bile tepkilerinin maalesef yetersiz ve hatalı olduğunu görüyoruz."
ATSO Başkanı Budak, kaçıncı karakol saldırısı olduğunu bile artık sayamadıkları halde her büyük cinayetin ardından aynı sözlerin, aynı şaşkınlık, öfke ve intikam seslerini dinlemekten, diğer taraftan tepkinin her zaman bir iç siyasi hesaplaşmaya dönüşmesinden bıktıklarını kaydetti. Türkiye'nin bu kadar haksız, bu kadar alçak ve canice bir terör ve cinayet şebekesiyle karşı karşıya olmasından, katillerin yaptıkları eylemlerden insanlık adına utandıklarını dile getiren Budak, "Çünkü en temel hak yaşama hakkıdır. Bir yaşama son vererek başka haklar aranamaz, bu insanlık suçudur." dedi.
    Türkiye'nin bütün eksiklerine rağmen, Balkanlardan Asya'ya, Orta Doğu'ya, Kuzey Afrika'ya uzanan büyük bir coğrafyanın en demokratik ülkesi olduğuna işaret ederek, şunlara ifade etti: "Türkiye'de herkesin seçme ve seçilme hakkı vardır ve Kürt kökenli vatandaşlarımız adına konuştuğunu iddia eden bir siyasal parti Meclis'tedir. Türkiye'de Kürt kökenli vatandaşlar, ABD'deki siyahlar, İngiltere'deki İrlandalılar, Avrupa ülkelerindeki Kuzey Afrika kökenliler, İsrail'deki Filistinliler gibi mağdur konumda değillerdir, azınlık değillerdir ve her yurttaş gibi bütün hak ve özgürlüklerden yararlanmaktadır.
    Türkiye'de idari uygulamaların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götürülmesi mümkündür ve Türkiye AİHM kararlarına saygılı bir devlettir. Buna rağmen Kürt kökenli vatandaşlarımızın hakları adına terör eylemleri yapılması, cinayet işlenmesi ve bunların bir siyasi mücadele gibi görülmesi kabul edilemez. Karanlıktan, cehaletten, nefret duygusundan, çağdışı bir kan davasından beslenen böyle bir cinayet şebekesinin varlığı ve ona destek veren kesimlerin varlığı insanlık adına tam bir yüz karasıdır. Bu cinayetler, terör suçu olmanın ötesinde insanlık suçudur ve insanlık suçunun kınanmaması da evrensel normlara göre suç niteliğindedir. Bununla ilgili ne gerekiyorsa yapılmalıdır."

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara