Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

MHP lideri Bahçeli, provokasyonlara ve tahriklere karşı uyardı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör saldırıları nedeniyle provokasyonlara, tahriklere dikkat edilmesi; bin yıllık kardeşliği zayıflatacak, incitecek ortamlara, davetlere ve komplolara karşı uyanık olunmasını istedi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-10-20 11:02:52

MHP lideri Bahçeli, provokasyonlara ve tahriklere karşı uyardı
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör saldırıları nedeniyle provokasyonlara, tahriklere dikkat edilmesi; bin yıllık kardeşliği zayıflatacak, incitecek ortamlara, davetlere ve komplolara karşı uyanık olunmasını istedi.
        Son terör olaylarını değerlendirmek için basının karşısına geçen Bahçeli, Türk milletinin devletiyle birlikte; varlığını, birliğini ve kardeşliğini hedef alan yıkıcı bir terör dalgasıyla boğuştuğunu söyledi. Türkiye'nin peşi sıra bölücü hainlerin saldırı haberlerini aldığını ve milletin haklı bir infiali yaşadığını dile getiren Bahçeli, terörü kabullenmiş, çözülemeyeceğini de beyan etmiş bir hükümet etme anlayışla Türkiye'nin artık sözün bittiği noktaya şahadetler eşliğinde geldiğini savundu. PKK'lı teröristlerin menfur saldırıları neticesinde; 18 Ekim 2011 tarihinde Bitlis'in Güroymak ilçesinde beşi polis, dördü sivil olmak üzere dokuz vatan evladını, dün ise Hakkari'nin Çukurca ilçesinde 24 Mehmetçiğin şehit düştüğünü, 18'inin de yaralandığını anlatan Bahçeli, "Bu elem verici manzara karşısında milletimizin kalbi kırık, gönlü kederli, yüreği acılı ve ciğeri yanmıştır. Milli vicdanlar ayaktadır ve öfke seli vatanımızı boydan boya kaplamıştır. Türk milleti terörü her yöremizde lanetlemiş, şehitler bağırlara basılmıştır. Bölücü terörün düşmanca, alçakça ve şerefsizce icra ettiği kanlı saldırıları canımızı yakmış, içimizi dağlamıştır. Buna rağmen provokasyonlara, tahriklere dikkat edilmeli, bin yıllık kardeşliğimizi zayıflatacak, incitecek ortamlara, davetlere ve komplolara karşı uyanık olunmalıdır. Konuşmamın bu aşamasında aziz şehitlerimizin hepsine Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize bir kez daha başsağlığı dileklerimi bildiriyor, muhatap oldukları ıstırapları içtenlikle paylaştığımı ifade etmek istiyorum. Ayrıca terör saldırılarından yara alarak kurtulan vatan evlatlarımıza da acil şifalar temenni ediyorum." dedi.

"TERÖR, SORUNLARI ÖTELEYEREK GEÇİŞTİRİLMEYECEK KADAR BÜYÜDÜ"
        Türk milletinin terörün iğrenç yüzüyle ne ilk defa karşılaştığını ne de bu gidişle son olacağını ifade eden Bahçeli, AK Parti hükümetiyle siyasal zemin bulan, üstelik sıradanlaşan ve kanıksanan terörün pis ve hain faaliyetlerini devam ettireceğini, belirlediği amacına ulaşmak için her türlü insanlık dışı yolları deneyeceğini kaydetti.
        İçinden geçtiğimiz dönemde milletin maruz kaldığı terör provokasyonu ve zalimliği; vaziyeti kurtararak ya da sorunları öteleyerek geçiştirilemeyecek kadar büyümüş ve kök saldığını vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: "Türk milleti ve vatanı üzerinde adice hesapları ve emelleri olan odaklar, silahlı bölücülüğün kılavuzluğunda ve sunulan imkânlar çerçevesinde ilerlemekte ve tahriklerini büyük bir iştahla sürdürmektedir. Aziz milletimizin ve devletimizin bekası tehdit ve tehlikelerle sarsılmaktadır. Artık günü kurtaracak tedbirlerle, süreci oyalayacak niyetlerle pimi çekilmiş bölücülük bombasını kazasız belasız etkisiz hale getirmek imkânsız bir hal almıştır. Hiç kuşku yoktur ki, bugünkü terör sağanağına ve girdabına AKP'nin ihanete varan uygulamalarıyla adım adım sürüklenilmiştir. PKK'yı mahkûm olduğu yoğun bakım şartlarından suni teneffüs yardımıyla canlandıran ve ayaklandıran AKP hükümetinin, bugünkü terör açmazında büyük bir vebali ve sorumluluğu bulunmaktadır. Sağduyulu, objektif değerlendirmesini kaybetmemiş, tarafgir psikolojiye kendisini kaptırmamış her vicdan sahibi bu gerçeği kesinlikle kabul ve idrak edecektir. Bölücülüğün kanlı menüsünü milletimizin önüne koyan hükümetin, terörist eylemlerin planlanıp hayata geçmesi konusunda gaflet ve hıyanete varan tavizkar bir tutum takındığı bizim açımızdan tartışmasızdır."

"BAŞBAKANIN AÇIKLAMALARI BÖLÜCÜ CANİLERE UMUT DAĞITIYOR"
        Demokratik açılım adı verilen 'Yıkım Projesi'yle bölücülüğün akordunu tamir eden, ihanet taleplerinin karşılanacağı ümidini uyandıran AK Parti'nin bölücü saldırılardan şikâyet etmesinin ise tuhaf olduğu kadar, temelsiz olduğunu ileri süren Bahçeli, bugüne kadar, bölücülüğe ve arkasında duran silahlı terör örgütüne müsamaha gösteren, tolerans sınırlarını genişleten, bağışlayıcı yaklaşan AK Parti zihniyetinden başkası olmadığını iddia etti.
        Başbakan Erdoğan'ın her sözü, her açıklaması ve her projesinin bölücü canilere umut dağıttığını ve heveslerini artırdığını savunan Bahçeli, "Açıktır ki, 'Terör bitmez', 'Mücadelenin doğasında var', 'Dünya önleyemedi ki biz önleyelim', 'Nerede son bulmuş ki' mazeretleri, kendisine çıkış yolu inşa etmeye çalışan tükenmiş bir politikacının karanlık resminden başka bir şey değildir. Bu anlayış paralelinde gidilirse, anlaşılan PKK, Irak'ın kuzeyinden yine sökülüp atılamayacak, terör tehdidi kalıcı olarak bitirilemeyecek ve sadece kontrol altında tutulup saldırılarına ara vermesi sağlanabilecektir. Dün, 14 yıl Suriye'nin başkenti Şam'da, bir villadan çetesini yöneten terörist başının, 11 yıl boyunca sığındığı cezaevi hücresi yeni ikameti ve karargâhı olmuş, daha önce hiç olmadığı kadar kendisine söz hakkı verilmiştir. Hükümetin sözde çözüm çalışmaları ve Başbakan'ın muhatap alması İmralı canisini tekrar eski yönetim gücüne kavuşturmuş, Kandil kadrolarının desteği ile Başbakan Erdoğan'ın açılım ikizi haline getirmiştir. Türk milletini otuz altıya ayıran, milli yeminleri çiğneyen, Türkiye'yi küresel hedeflere peşkeş çeken bu kafa yapısının, milletimizin bölücülük açmazına düşmesinde büyük bir rolü ve katkısı vardır. Türkiye'yi, uluslararası ortamın çok bilinmeyeli denklemlerine hapsederek geleceğini karartan Başbakan'ın, küresel dayatmalarla bölücülüğe boyun eğmesi çok ağır sonuçlara yol açmıştır. Nitekim yıllardan beridir ısrar ve aymazlıkla uygulanan sorunlu politikalar en sonunda iflas etmiş ve AKP'de terör duvarına başını çarpmıştır." diye konuştu.

"TERÖRLE MÜCADELE DEĞİL MÜZAKERE TERCİH EDİLDİ"
        Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 24 kahramanın toprağa verildiği bölgeye geçen hafta yaptığı gizli ve sorgulanması gereken ziyareti açıkça ve egemen bir devletin cumhurbaşkanına yakışır bir şekilde yapılmasını isteyen Bahçeli, geçmişte büyük çaplı terörist saldırılardan sonra ABD'ye giderek icazet arayışında olan Başbakan'ın, yine aynı eğilim ve davranış içine girip girmeyeceğini merak ettiklerini ifade etti. Terörle mücadele etmek yerine müzakereyi tercih eden Başbakan'ın, gerek siyaseti ve gerekse de ruh halinin Türk milletini dirliğe ve esenliğe ulaştırmaktan tamamen uzaklaştığını ileri süren Bahçeli, "Özellikle dünkü konuşmasında dile getirdiği, 'muhalefetin bu işin sorumlusu hükümettir derken herhangi bir çözüm önerisi koymadan böyle bir yaklaşım sergilemesi milletimizi tahrikten başka bir şey değildir' demesi akıl tutulmasına yakalandığının apaçık göstergesidir. Buradan Başbakan Erdoğan'a sormak isterim ki; Şayet bizim çözüm ve çareye yönelik tekliflerimiz yoksa sizin var mıdır? Çözümünüz teslim olmak, ateşkes ilanı için zemin yoklamak, yabancı memleketlerde katillere sırnaşmak mıdır? İmralı canisiyle görüşmek, devletin haysiyetini iki paralık etmek, milletin hakkını çiğnemek sizin sahip olduğunuz, ama kimsenin bilmediği tedbirler arasında mıdır? Iraklı aşiret reislerinin 'Terör şiddetle çözülmez, silahlar bırakılmalı, ateşkes sağlanmalı, af çıkartılmalı' şeklindeki küstahlıklarına suskun kalmak, PKK'ya 'silahı bırakır gelir masada konuşursun' diyerek alttan almak sizin tedbirlerinizden birisi midir? Küresel güçlerin arkasında ve aşiret reislerinin himayesinde kanlı bir küresel terör organizasyonunu adi suç örgütü veya masum bir sivil toplum kuruluşu gibi görmeye ve göstermeye çalışmak sizin önerilerinizden midir? Bilinmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi hiçbir zaman terör saldırılarını bir fırsat olarak gören ganimetçi bir tavırda olmamıştır. Böylesi bir istismarcılık, çıkarcılık ve fırsatçılık AKP'den başka kimseye de yakışmayacaktır." şeklinde konuştu.

MECLİS'İ GÖREVE ÇAĞIRAN KILIÇDAROĞLU'NU ELEŞTİRDİ
        Geçmişte yaptığı çözüm önerilerini tekrarlayan Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sorunun çözümü için Meclis'i göreve çağırmasını da eleştirdi. Yanlış ve tutarsız bir açıklamanın tarafı olduğunu dile getiren Bahçeli, şunları söyledi: "Eğer bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerinin muhatabı hükümet değilse kimdir ve bu mesuliyet kimin omuzlarındadır ve bunu kim önleyecektir? AKP'ye oy ve yetki vermiş aziz milletimiz, bu tercihini yaparken doğal olarak bunu da hesaba katmıştır. Bu mantıksız ve garabet açıklama, CHP'nin de kafasının karışık olduğunun ispatıdır. PKK'nın siyasi uzantılarının Meclis salonlarında olduğu düşünüldüğünde, PKK'ya karşı hangi tedbirleri ve nasıl almak mümkün ve ihtimal dahilinde olacaktır? Bir tarafta AKP hükümeti, diğer tarafta ana muhalefet CHP çaresizlik içinde kıvranmakta ve içinde bulundukları bölücülük tuzağının bütün sancılarını yaşamaktadırlar. Gazi Meclisimiz zaten üzerine düşeni fazlasıyla yapmış ve hükümete sınır ötesi hareket için yetki vermiştir. Şimdi sıra bu yetkiyi kullanmaya ve Kandil'e, terör yuvalarının kalbine Türk bayrağını dikmeye gelmiştir. Terörist kampların etkisizleştirilerek, PKK'nın topyekûn yok edilmesi için hükümetin arkasında görmesini bildikten sonra kararlı bir millet iradesi vardır. Başbakan durmamalı, beklememeli, Kandil'in fitne saçan ışığını Türk milletinin nefesiyle söndürmeli ve taş üstünde taş bırakmamalıdır. Kimden ve nereden kaynaklanırsa kaynaklansın; bölücü terörü içeride himaye eden, destek veren, şımartan, teşvik eden, kışkırtan ve işbirliği içinde olanlar da cezalandırılmalı ve yaptıkları yanlarına kar bırakılmamalıdır. Medyada yer tutmuş kiralık kalem sahipleri, ihanet tezlerinin sözcülüğünü yapan sözde aydın taife, terör yardakçısı mahfiller ve siyaset uzantıları hakkında da Cumhuriyet başsavcılıkları gereken girişimleri acilen başlatmalıdır. Olur olmadık davalar açarak, kovuşturmalarla birçok insanın peşine düşen Cumhuriyet'i savunan savcılar, Cumhuriyet düşmanlarına karşı da duruş sergilemeli ve üstlendikleri görevlerinin gereğini yerine getirmelidirler. Ve acilen ihaneti hazzettirmeye çalışanlara yönelik olarak hukuku işleterek yakalarından tutmalıdırlar. 12 kötü adamın saflarına sürekli yeni simaları eklemelerine imkân tanınmamalı ve bunların zehir saçan üslupları kesinlikle cezasız bırakılmamalıdır. Eğer hükümet bölücü terör sorununu çözemiyorsa ve bunu da kabul ediyorsa; milletimiz meraklanmasın, yalnız ve bir başına değildir. Yapamayan gider ve yapacak olan muhakkak gelir."

BAHÇELİ'DEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
        MHP'nin her şart altında elini taşın altına sokmaya hazır ve kararlı olduğunu vurgulayan Bahçeli, şartlar müsait olduğunda ve milletin de talep ettiği takdirde terörün kısa süre içinde kökünü kazımaya hem azimli ve hem de yeminli olduklarını kaydetti.
        Bahçeli, tekliflerini şöyle sıraladı: "Türk milletini alt kimliklere dönüştürecek, milletleşmeyi baltalayacak, milli kimliği hırpalayacak, milli birliği zedeleyecek ve bölücülüğün tahliye kapısı olan demokratik açılım isimli Yıkım Projesinden derhal vazgeçilmelidir.
Yıkım Koordinatörü Başbakan Yardımcısı istifa etmeli veya azledilmelidir.
Bölücü terörün zirve yaptığı bölgeleri kuşatan yerlerde OHAL ilan edilmelidir.
Irak'ın kuzeyine yönelik bedeli ne olursa olsun kapsamlı kara hareketi bir an önce başlatılmalı ve merkezi Irak yönetimi nezdinde gerekli girişimler acilen başlatılmalıdır.
Terörle arkalanmış bölücülüğün imha edilmesi için etkili ve caydırıcı bir plan hazırlanmalı ve uygulamaya koyulmalıdır.
Uluslararası kamuoyunun daha fazla desteğini almak için diplomatik girişimler yoğunlaştırılmalı; terörün mali, insani ve iletişim kaynakları kökünden kurutulmalıdır.
Bölücü terör örgütünün sahip olduğu ağır ve uzun menzilli silahların nerelerden ve kimlerden temin edildiği belirlenmeli, eğer varsa dost ve müttefik görünen ülkelerin terörle ilişkilerinin ne boyutta olduğu mutlaka açıklanmalıdır."
        "Şehitlerimizin kanlarını dökenler, milletimizin canını acıtanlar er ya da geç yok olmaktan kurtulamayacaklardır. Ve henüz son sözümüzü söylemediğimizi, son hamlemizi yapmadığımızı da kimse aklından çıkarmamalıdır." diyen Bahçeli, sözlerini "Sağ olun, var olun. Ne mutlu Türküm diyene." diyerek bitirdi.

Haber Ara