Dolar

34,8931

Euro

36,6241

Altın

3.010,73

Bist

10.058,63

Khan: Herşeyi okuyorlar ama dine gelince...

Daisy Khan, Müslüman kadınların hakları için mücadele eden bir örgütün kurucusu. Örgütün adı ASMA, Müslüman Kalkınma için Amerikan Cemiyeti. Muhtemelen bu örgütü ve onun kurucusu olan kadını hiç duymadınız. Çünkü Daisy Khan’ın başka bir şöhreti var.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-10-17 14:11:08

Khan: Herşeyi okuyorlar ama dine gelince...
Adı en çok New York’ta, 11 Eylül’de yıkılan Dünya Ticaret Merkezi’nin bulunduğu Sıfır Noktası’nda yapılması planlanan caminin sözcüsü olarak duyuldu. O ve eşi İmam Faysal Abdel Rauf, sert tartışmaların hedefi oldular. Daisy Khan’la ASMA’nın düzenlediği Müslüman Kadın Liderler Konferansı için geldiği İstanbul’da İslam ve kadını konuştuk.

İslam öğretisinin kadına karşı baskı ve tacizi haklı çıkarmak için kullanılmasına karşı çalışıyorsunuz. Ne kadar yol aldınız?

Müslüman kadınlara yapılan insan hakları ihlalleri, Kuran’ın yanlış yorumlanmasından kaynaklanıyor. Bizim işimiz, İslam’ın öğrettikleriyle zorbalık arasındaki farkı ortaya çıkarmak. Sürekli şunu söylüyoruz: “Bu yaptığınız İslam mı sanıyorsunuz? Hiç de değil”.

Sizce İslam’ın modernizasyonunun önünde en büyük engel ne?

Kendi dinimiz konusundaki bilgisizliğimiz! İnsanlar her şeyi öğreniyorlar, bilimi, sosyal konularıÖ Okumadıkları kalmıyor. Ama iş dine gelince en temel bilgiden bile yoksunlar. Mesela herkes insan haklarının Batılı bir kavram olduğunu sanır. Hayır, tamamen Kuran’dan alınmış bir kavramdır! Bu bilgiler kitaplarda, hatta internette bile bulunabilir. Şeyh Google’a baksalar görecekler!

Son zamanlarda Türkiye’de kadına karşı şiddet, namus cinayetleri artış gösterdi. Namus gerekçeli şiddetle İslam arasında nasıl bir ilişki kuruyorsunuz?

Aile içi şiddet ve töre cinayetleri, tamamen İslami doktrinlerin yozlaşmasından kaynaklanıyor. Bir topluluğun namusu adına bir insanın canını alamazsınız, bu günah bir defa. İslam, kurallardan oluştuğu için ilerlemeye ihtiyacı vardır. Bu suçlar yıllardır süregelen geleneklerden kaynaklanıyor ve insanlar bunu İslam’la karıştırıyor. Açık söyleyeyim, namus cinayeti İslam’ı ihlal etmektir.

Türkiye’de hükümetin kadın sorununa dair performansı nasıl sizce?

Türkiye’nin durumu ilginç. Bir yandan kadın sorununda çok ilerledi. Öte yandan da töre cinayeti diye bir kara lekesi var. Burada gelenek dinden daha önemli hale gelmiş. Bizim işimiz, Türk kardeşlerimize küresel bir bakışla ışık tutmak. Türkiye’yi ülke olarak suçlamanın anlamı yok; bu gelenekleri ortadan kaldırmamız lazım.

Türkiye’de kadın sorunuyla İslam’ın kesiştiği noktalardan biri, kamusal alanda başörtüsü yasağı. Bu yasağı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de başörtüsünün hala bir sorun olması Batı dünyası için çok şaşırtıcı. Anlamaya imkan yok. Eğer Türkiye’de olduğu gibi devlet dini etkilemeye çalışırsa, insanların dinini nasıl yaşadığına, ne giydiğine müdahale ederse din büyük tepki verir ve köktendinciliğin yolu açılır. Çeşitliliğe izin vermemiz lazım, çünkü Allahın bir lütfu.

Miraç Zeynep Özkartal / Milliyet


SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara