İnternet Andıcı davasına, 'uyuşmazlık itirazı' arası
'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davası ile birleştirilen İnternet Andıcı davası, uyuşmazlık taleplerine takıldı. Bazı sanık avukatları daha önceki oturumda iddia edilen suçun askeri mahkemenin görev alanına girdiğini iddia ederek, dosyanın uyuşmazl
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-17 09:30:49
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen İnternet Andıcı davasının 36'ncı duruşmasında, eski Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu'nun da aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık ile 5 tutuksuz sanık hazır bulundu. Tutuksuz sanıklardan Hasan Ataman Yıldırım, İkinci Ergenekon davasından tutuklu bulunduğu için bu duruşmada da tutuklu sanıklar bölümünde yer aldı.
Tutuklu sanık avukat Serdar Öztürk, 8 tutuksuz sanık ve hakkında yakalama kararı bulunan firari sanık Bedrettin Dalan ise duruşmaya katılmadı. Kimlik yoklamasının ardından mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık Mehmet Eröz'ün avukatı İlkay Sezer'in talebi üzerine geçen hafta içinde MGK Genel Sekreterliği Hukuk Müşavirliği tarafından özel kurye ile gönderilen Ocak 2006 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) direktifinin mahkemeye ulaştığını açıkladı. Gönderilen evrakın heyetçe incelendiğini belirten Özese, daha sonra tekrar kuryeye iade edildiğini, 17 Ekim 2011 tarihinde mahkemede hazır edilmesinin istendiğini açıkladı. Bugün de Silivri cezaevi bitişiğinde yapılacak olan dava öncesinde yine kurye ile birlikte bu evrakın mahkemeye sunulduğunu ve duruşma başlamadan önce bu belgenin incelendiğini kaydetti.
Direktifin 19 Ocak 2006 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalandığı bilgisini veren Özese, evrakın başlığının 'Bölücü faaliyetlere yönelik eylem planı' olduğunu ifade etti. Birinci madde ve planın amacının 'Bölücü faaliyetler ile terör örgütü ve destekçilerini etkisiz hale getirmek, meşruiyet kazanmalarını önlemek, yurt içi ve yurt dışındaki etkilerini ortadan kaldırmak ve bu konuda topyekün mücadelenin oluşumunu sağlamak.' şeklinde geçtiğini açıkladı. Özese, ikinci maddesinin ise 'Eylem planının topyekün mücadeleyi temin maksadıyla yurt içi ve yurt dışında yürütülecek bilgilendirmeye Milli Birlik ve Beraberliği sağlamaya yönelik tedbirleri kapsadığını söyledi.
Başkan Özese, planın Sosyokültürel durum başlığı altında yer alan toplum kuruluşlarının faaliyetleri ve propaganda başlığında da 'Örgüt ile bağlantısı olanlar, örgüte destek sağlayanlar, örgütün propagandasını yapan bazı kişi ve sivil toplum kuruluşlarıyla mücadeleye devam edilmelidir. Örgütün sahip olduğu veya örgütün mesajlarını yayan medyanın rahatça yayın yapmasını ve dağıtım yapmasını önleyecek tedbirler alınmalıdır.' ifadesinin yer aldığını belirtti.
Eylem planı uygulanacak tedbirler başlıklı bölümde ise 'Terör örgütünün gerçek yüzünü gösteren ve Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle haklı mücadelesini anlatan bilgi ve belgeler, Türkçe ve yabancı dillerde hazırlanarak çeşitli odalar ve dernekler gibi sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla internet ortamında kullanıma sunulacaktır.' denildiği açıklandı. Bazı avukatlar, dava konusu internet sitelerinin, bu planda da belirtildiği amaç doğrultusunda kurulduğunu iddia ederek bu gelen belgenin çok önemli olduğunu ifade ettiler.
Bu açıklamanın ardından sanık Hasan Iğsız'ın savunmasına kaldığı yerden devam etmesi beklenirken bazı sanıklar ile sanık avukatları, taleplerinin olduğunu belirterek söz istediler. Sanık Hıfzı Çubuklu'nun avukatlığını da yürüten Kızı Nazlı Çubuklu ile avukat İlkay Sezer, daha önce mahkemenin görevsizlik kararı vermesi konusunda talepte bulunduklarını ancak bu taleplerinin reddedildiğini hatırlattı. Bunun üzerine görev aşımı iddiasıyla yargılamanın askeri mahkemede yapılması gerektiğini belirttiklerini hatırlatan sanık avukatları, bu konuda askeri Yargıtay Başsavcılığı'nın görüşünün sorulmasını istediklerini ifade etti. Bu konuda askeri savcılığın kararının çok önemli olduğunu belirten sanık avukatları, yargılamanın askeri mahkemede yapılmasının doğru olduğu şeklinde bir karar verilmesi halinde olumlu görev uyuşmazlığının ortaya çıkacağını söyledi.
Mahkemenin bu konudaki taleplerini en fazla bir hafta içerisinde karara bağlamakla görevli olduğunu savunan sanık avukatları, aksi halde mahkemenin suç işlemiş olacağını ve yapılan bütün işlemlerin de yok sayılacağını ifade ettiler. Sanık avukatları, varsa davaya katılanların da bu konuda görüşlerinin alınması gerektiğini, sorulduktan bir hafta sonrasına kadar bu konuda bir cevap vermezse hakkından feragat ettiği şeklinde değerlendirileceğini açıkladılar.
Sanık Çubuklu ile avukatı Nazlı Çubuklu da bu konuda mahkemenin bir karar vermesine kadar savunmaya iştirak etmeyeceklerini açıkladı. Sanık Dursun Çiçek'in de katıldığı bu taleple ilgili bir değerlendirme yapılması için duruşmaya ara verildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara