'Hiçbir sorunun temeli dinimiz olamaz'
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''Modern dünya hiçbir sorunun temelini bizim dinimizin üzerine koyamaz. Modern dünya, İslam ve kadın üzerinde İslamofobi oluşturamaz'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-17 23:46:57
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Kadın Aile ve Gençlik Merkezi'nin 2011-2012 faaliyet döneminin açılışı dolayısıyla, Kocatepe Kültür Merkezi'nde tasavvuf musikisi konseri düzenlendi.
Etkinliğe, Bakan Fatma Şahin'in yanı sıra, Diyanet İşleri Başkanı ve TDV Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Görmez, Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in eşi Gülten Çiçek ile bazı bakanların eşleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla yapılan açılışın başında, Kuran-ı Kerim okundu. Bu sırada Bakan Şahin'in başını örttüğü görüldü.
Fatma Şahin, merkezin anlatıldığı sinevizyon gösteriminin ardından yaptığı konuşmada, ekonomik kalkınma ne kadar önemliyse, ailenin de o kadar önemli olduğunu vurguladı.
Modern dünyanın bir yandan kendi sorunlarını çözmeye bir yandan da nerede yanlış yaptığını bulmaya çalıştığını anlatan Şahin, Kuran-ı Kerim'in temeline, peygamber efendimizin, o zaman ki güçlü kadınların hayatına bakıldığında bugün yaşanılan sorunların, Kuran'ı ve onları iyi anlayamamaktan, algılayamamaktan geçtiğini düşündüğünü söyledi.
Töre ve Namus Cinayetleri Araştırma Komisyonu Başkanlığı yaptığı zaman, ''şiddet nedir, nasıl önleyeceğiz'' diye baktıklarında kadının okuması gerektiğini raporlarında yazdıklarını kaydeden Şahin, erkeklerdeki zihinsel dönüşümünün de bir o kadar önemli olduğunu gördüklerini ifade etti.
Şahin, toplumsal hayattaki önyargıların, ataerkil sistemin, katı gelenek, göreneklerin, yalancı hadislerin farklı bir noktada olduğunu ve toplumun kafasının karıştığını gördüklerine dikkati çekti.
Görmez Başkan yardımcısıyken, yanına gittiklerini özellikle yalancı hadislerden gerçek hadisleri ayıracak bir çalışma sistemi oluşturulması gerektiğini anlattıklarını belirten Şahin, şöyle konuştu:
''İslam ve kadını, İslam ve demokrasiyi, İslamın insan haklarındaki bakışını modern dünyaya bizim anlatmamız lazım. Neden bizim anlatmamız lazım. Bizim medeniyetimiz, bizim geçmişimiz, bize bunu yüklüyor. Bunu bir görev olarak, hükümlülük olarak karşımıza çıkarıyor. Çünkü bizim gibi bir ülke yok. Yüzde 99'u Müslüman olan, demokratik, laik sosyal hukuk devleti olarak kendini tanımlayan başka bir eşimiz benzerimiz yok. O yüzden bize düşen görev ve sorumluluklar çok ağır.''
Şahin, Töre ve Namus Cinayetleri Araştırma Komisyonu Başkanlığı sırasında çok kez Kuran-ı Kerim mealini okuduğunu, ''kadını ikincilleştiren şey nedir'' diye baktığını, ama Ahzap Suresi'nde kadın erkek eşitliğinin ne olduğunun görüldüğünü kaydetti. Şahin, ''O yüzden modern dünya hiçbir sorunun temelini bizim dinimizin üzerine koyamaz. Modern dünya, İslam ve kadın üzerinde İslamofobi oluşturamaz'' dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının bu yapılanmasını çok önemsediklerini belirten Şahin, kadını okutmak gerektiğini, Hz. Hatice'yi örnek alıp, istihdamda ve ekonomide güçlü, örnek kadınları oluşturmak gerektiğini önemsediğini bildirdi.
Kadına yönelik şiddetin bir sonuç olduğunu da vurgulayan Şahin, bunun sevgi ve barış dini olan İslamın'ın bir parçası olamayacağını kaydetti.
Türkiye gibi Müslüman çoğunluğu olan, laik ve demokratik bir ülke bulunmadığını dile getiren Şahin, bu nedenle Türkiye'nin üzerine de büyük görevler düştüğünü söyledi.
Görmez'in konuşması
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de konuşmasında 1996'da faaliyetlerine başlayan merkezin Ankara'da çok önemli çalışmalara imza attığını söyledi.
Görmez, zaman ilerledikçe Türkiye ve dünyada önemli değişimler olduğunu, kurumların da kendilerini yenilemeleri gerektiğini belirterek, dolayısıyla Ankara'daki merkezin de bir yapılanma yaşadığını bildirdi.
Büyükşehirlerde de benzer bir yapılaşmanın olmasına çalıştıklarını dile getiren Görmez, burada çalışmış olanlara ve hocalarına teşekkür etti.
Türkiye'de neredeyse her gün bir kadın cinayetini izlediklerini, çocuk ve kadınlara yönelik hunharca işlenen cinayetlerin toplumsal dinamiklere tezat olduğunu ve artış gösterdiğini de ifade eden Görmez, ''Toplumda yaşanılan çeşitli şiddet olaylarının temelinde körelen vicdanların, nasırlaşan kalplerin ve yitirilen insafın olduğunu görmeden, şiddetin yeterince medenileşememekten kaynaklanan bir eğitim sorunu olduğunu söyleyemeyiz'' diye konuştu.
Görmez, yerleşik gelenek ve kültürün dine baskın çıkması, dini metinlerin yanlış anlaşılması ve yanlış yorumlanmasının İslam dünyasında kadın hakkında ortaya çıkan yanlış düşünce ve anlayışlara yol açtığını bildirdi.
Kuran-ı Kerim'in kadın konusunda getirdiği hükümlerin önünün açık olduğunu da anlatan Görmez, ''Başka bir ifade ile Kuran, kendi inananlarına kadın hakkında çizdiği çerçeve ile de yetinmeyip zaman içerisinde daha ileri adımlar atmalarını emretmiştir'' dedi. Görmez, ancak Müslümanların tarih içinde Kuran'ın çizdiği çerçeveyi yakalayamadığını ve Kuran öncesi düşüncelerin İslam toplumlarında da devam ettirildiğini söyledi.
Camilerde kadınlar için çalışma
Camilerdeki kadın mekanları gözden geçirildiğinde üzücü tablolarla karşı karşıya kalındığını kaydeden Görmez, büyük şehirlerdeki 45 bin camiden yalnızca 4 bin 200'ünün kadınların rahatça abdest alıp, ibadet edebileceği yerler olduğunu, camilerde kadınların da abdest alıp, ibadet edebilmeleri için çalışmalar yapıldığını bildirdi.
TDV Genel Müdürü Süleyman Necati Akçeşme ve Kadın Aile ve Gençlik Merkezi Koordinatörü Hicret Toprak'ın da hazır bulunduğu etkinlikte, konuşmaların ardından TRT Ankara Radyosu Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu ve Diyanet İşleri Başkanlığı Tasavvuf Musikisi Korosu, Ahmet Hatipoğlu'nun şefliğinde konser verdi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara