Türkiye Gilad Şalit’i nasıl kurtardı?
Hürriyet yazarı İsmet Berkan, esir İsrail askeri Gilat Şalit'ın kurtarılmasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT, MOSSAD ve HAMAS arasındaki pazarlığın perde arkasını yazdı. İşte o yazı:
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-14 16:06:24
Uğruna İsrail’in Gazze’de taş üstünde taş bırakmadığı, çoluk çocuk, kadın demeden binlerce insanı öldürdüğü, Gazze’yi bir açıkhava hapishanesine çevirdiği asker Gilad Şalit’i bilmeyen yok. Aslında o belki bütün bu uzun ve kanlı oyunun en masum kahramanı, hatta kurbanı. Hamas tarafından kaçırıldığı günden beri.
Hamas’ın Şalit’i kaçırması, İsrail ordusunun Gazze’ye girmesi ve bütün bunlara rağmen bu askeri kurtaramaması sonrası, İsrail Türkiye’den arabuluculuk ve yardım istiyor.
Ve daha o zaman, yani 2006 sonu 2007 başında Türkiye devreye giriyor, Hamas’la görüşmeler yapılıyor, belli ilerlemeler sağlanıyor. Ama İsrail’in bir alışkanlığı var, aynı işi birkaç ülkeyle birlikte yapmak. Devrede başka ülkelerin de olması, pazarlığı kolaylaştırmıyor, tersine zorlaştırıyor, hatta içinden çıkılmaz hale getiriyor. Bunun üzerine Türkiye devreden çıkıyor.
Türkiye devreden çıkıyor ama İsrail’in Gilad Şalit’i kurtarma çabası sona ermiyor. Taa ki bundan 7-8 ay kadar önceye değin.
Bundan 7-8 ay önce, Türkiye ile İsrail’in ilişkilerinin hiç de iyi olmadığı bir dönemde, İsrail hükümeti bir kez daha Türkiye’ye başvuruyor, Şalit’in kurtarılması için yardım istiyor. Çünkü Hamas’la pazarlıkta belli bir noktaya gelmişler ama görüşmeler bir kez daha tıkanmış. Türkiye bu tıkanıklığı aşmakta acaba yardımcı olur mu?
Konu Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a aktarılıyor. Erdoğan çok net bir tepki veriyor bu talebe: ‘Konu insani bir konu, bizim İsrail politikalarımızla veya lişkilerimizle ilgili değil. Elimizden ne geliyorsa yapalım.’
Bu talimat üzerine Dışişleri Bakanlığı devreye giriyor. İsrail’den ellerindeki bütün bilgiyi Ankara’ya aktarması isteniyor. Bunun üzerine anlaşılıyor ki, o zamana kadar süren pazarlıklarda bir Batı Avrupa ülkesinin temsilcisi ciddi bir rol oynamış.
O Batı Avrupalı Ankara’ya geliyor, önce Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve üst düzey Dışişleri bürokrasisi ile görüşüyor ve elindeki bilgiyi aktarıyor, pazarlıkta gelinen son noktayı anlatıyor.
O andan itibaren, bir yandan Hamas’la bir yandan İsrail’le zorlu bir pazarlık dönemi başlıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı da devreye giriyor, arasının bozuk olduğu MOSSAD’la görüşüyor, Hamas’la görüşüyor, Mısır istihbaratı ile görüşüyor.
Bu mekik diplomasisi ve gizli temaslar yavaş yavaş meyvesini veriyor, pazarlıktaki kilitlenme hali sona eriyor, ilerleme sağlanıyor.
Pazarlığın bir tarafında Hamas’ın Suriye’de yaşayan lideri Halit Meşal var, diğer tarafında İsrail Başbakanı Netanyahu ve ortada da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Dışişleri ve MİT.
Pazarlığın kilitlenir gibi olduğu nokta, 27 Hamaslı kadının serbest bırakılıp bırakılmaması. Ama sonra bu mesele de aşılıyor ve birkaç gün önce Halit Meşal Suriye’den Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu arıyor, varılan anlaşmayı aktarıyor ve ‘Eğer sizin de bir itirazınız yoksa, bunu birkaç saat içinde duyuracağız, ilk siz bilin istedim’ diyor.
Ahmet Davutoğlu ‘Bu tamamen insani bir konu, bu konuda yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim, anlaşmanız bizim için de uygundur’ diyor.
Ve bu konuşma sonrası hem Hamas hem İsrail Gilad Şalit’le ilgili varılan anlaşmayı duyuruyorlar.
* Hürriyet
SON VİDEO HABER
Haber Ara