Financial Times, suikast iddiaları hakkında Washington ve müttefiklerini itidalli davranmaya davet ederken, suikast planının arkasında bizzat Tahran yönetiminin bulunduğu iddialarına biraz şüpheyle yaklaşıyor.
Dikkat çeken satırlar şöyle;
'Planların İran rejiminin desteğini aldığı iddiası tam anlamıyla net olmaktan çok uzak. Aslında bundan şüphe duymak için nedenler var. Birincisi zanlılar şaşırtıcı derecede beceriksiz. Plan, zanlıların los Zetas uyuşturucu kartelindeki bağlantısının aslında Amrikan yönetiminin muhbiri olmasıyla ortaya çıktı. İkincisi Amerikan topraklarında yabancı bir diplomatı öldürmek Tahran ve Washington arasındaki gerilimi müthiş derecede yükseltecek bir adım olurdu. İran yönetiminin, özellikle de ihtiyatlı dini lider Ayetullah Hamaney'in neden böyle riskli bir kumar oynayacağı açık değil. "
Holder-Powell benzetmesi
Independent yazarlarından Patrick Cockburn de bugün bu konuyu ele almış. Cockburn de Amerikan Adalet bakanı Eric Holder'ın açıklamalarına hayli şüpheyle yaklaşıyor;
"İran'ın, çek sahteciliğinden hüküm giymiş bir ikinci el araba satıcısını, Meksikalı gangsterler kiralayıp Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisini öldürmekle görevlendirdiği iddiası, İran'ın gelişmiş istihbarat servisiyle ilgili bildiğimiz her şeye aykırı. Adalet Bakanı Holder'ın bu garip planı, büyük bir kendine güvenle çıkıp açıklaması, Eski Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın Birleşmiş Milletler'de Saddam Hüseyin'in kitle imha silahı geliştirdiğine dair su götürmez kanıtlara sahip olduklarını söylemesine benziyordu. Sorun, Amerikan yönetiminin kendisini olayların bu versiyonuna bağlamış olması. Her ne kadar çok muhtemel olmasa da, bütün bunlar doğruysa İran'a karşı bir savaş nedeni olabilir. Amerika için bu iddialardan geri adım atmak çok zor olacak."
Kimlerin çıkarı var?
Independent yazarı, makalesine bu şekilde başladıktan sonra böyle bir komplodan kimlerin çıkar sağlayabileceğini de şöyle sıralıyor;
'Neo-con sağ ve aşırı İsrail destekçileri arasındaki uzun süredir İran'la savaşa girilmesi için bastıranlar. Orta Doğu'da da Suudi Arabistan ve Bahreyn, gürültülü bir şekilde Şiilerin demokrasi yanlısı gösterilerini İran'ın organize ettiğini anlatıyor, ama dünyanın geri kalanında pek kimseyi inandıramıyorlardı. Şimdi iddiaları, Washington'da daha çok ciddiye alınacak. Bahreyn gibi ülkeler üzerinde de Şii nüfuslarının isteklerini dikkate alma baskısı azalacak."
BBC Türkçe