Dolar

34,8955

Euro

36,6907

Altın

3.011,41

Bist

10.058,63

'Karayılan yakalandı' iddialarının içyüzü

Abdulkadir Selvi'den Karayılan analizi...

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-10-12 08:16:37

'Karayılan yakalandı' iddialarının içyüzü

Karayılan'ın İran tarafından yakalandığı haberi beklendiği gibi etkili oldu. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Vakti geldiğinde açıklarız" dedi.


Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, 'İstihbarat birimleri açıklamadan inanmamak, temkinli yaklaşmak lazım" yanıtını verdi. Daha önce Karayılan'ın yakalandığı şeklindeki TRT haber ve Anadolu Ajansı'nın yayınları üzerine,"İşin içinde bir şeyler var" diye konuşan Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, bu kez de konuya ilgisiz kalmadı.

"Daha önce de söylemiştim. Bu iddialar doğru olabilir. Yakında bu işin kokusu çıkar" dedi.

Bülent Arınç, inandığını söyleyen bir insan. Doğrular uğruna makamlara, mevkilere on para prim vermeyen biri. Hem 23 Ağustos tarihli açıklamasında hem de dünkü değerlendirmesinde aklına yatmayan bir şey olsa, "bu iddialar doğru olabilir" demezdi. Hiçbir güç de ona bunu söyletemezdi.Ayrıca biz elde ettiğimiz bilgileri kamuoyuyla paylaşmakla mükellefiz. Bunu yaparken bilgiyi, haberi kaynaklarından kontrol etme, duble check etme gibi sorumluluklarımız var.

Karayılan konusunda aktardıklarımız doğru yanlış birçok istihbarat arasından seçilerek verilen bilgiler.O nedenle yalanlanmak gibi bir kaygımız yoktu. Bakanların açıklamalarını da, haberimiz çok ses getirdi ya da doğrulandı gibi bir edayla yazmıyoruz.

Ama Meclis'te, AK Parti grubunun önünde gözümün önünde bir şey cereyan etti.

Bülent Arınç bu değerlendirmeyi yaptıktan sonra, muhabirlerin kulağına eğilip bakanın sözlerini tevil etmeye çalıştılar, sonra yazılı bir açıklama ile yalanlama yoluna gittiler.

Beni değil, kendilerini yalanladılar. Çünkü Bülent Bey, benim için çok önemli bir insandır. İnandığı gibi yaşayan, yaşadığı gibi inanan bir değerdir.

Bülent Arınç'ı zor durumda bırakacak, onun bu imajını zedeleyecek şeyler yapmamalarını dilerim.

Bizim Karayılan'la ilgili haberimizde üç unsur ön plana çıkmıştı.

1-İran, Karayılan'ı MİT'in verdiği istihbaratla yakalıyor.

2- Karayılan'ın elinde olduğunu Türkiye'ye bildirmiyor. İadesi yoluna gitmiyor. Tam tersine Karayılan'la pazarlık yapıyor.

3- Türkiye'nin Kandil'e yönelik hava operasyonları başladığı sırada Karayılan'ı elinde tutuyor. Bir alamda Türkiye'nin operasyonlarına hedef olmak kurtarıyor.

İran bir süre önce Kandil'e kara harekatı yapmış ve PJAK mevzilerine İran bayrağı çekilmişti. Karayılan operasyonu ile İran'ın PJAK mevzilerini ele geçirmesi aynı tarihe denk geliyor.Askeri operasyon, işin göstermelik kısmı.

İran, Karayılan'la pazarlığı sonucunda PJAK'ın Kandil'i terk etmesini sağlıyor. Ayrıca İran'daki, "Şii" üst kimliği nedeniyle PJAK, İran Kürtleri arasında etkili olamıyor. Sadece Kandil'in İran'a ait olan kısmında mağaraları ve üsleri bulunuyor.

Tüm bunların yanı sıra PKK ile mücadele konusunda en fazla İran'la yardımlaşıyoruz.

Terörle mücadelenin koordinasyonundan sorumlu Başbakan yardımcısı Beşir Atalay, "PKK'ya karşı İran'la işbirliğimiz gayet iyi yürüyor. Sorun yok" demişti.

Karayılan konusu kenarda tutulduğu taktirde İran konusundaki kanaat; pozitif. Hatta PKK'ya karşı ortak askeri harekat konusunda talep, İran'dan gelmiş. Ancak bizim birimlerimiz, istihbarat paylaşımını daha yararlı bulmuş.Bu arada İran'ın Karayılan'ı alması o kadar kolay olmamış.

Koordinatları verilen yer İran'ın özel birliklerince basılmış, bir arbede yaşanmış. Karayılan, arbede sırasında sol omzundan yaralanmış. Ama bu çatışma da yaralanma şeklinde değil. Zaten çatışma değil, arbede meydana gelmiş.

Karayılan'la toplantı halindeki PKK yöneticileri ile Karayılan'ın korumaları birlikte etkisiz hale getirilmiş. Karayılan-İran ilişkilerine dair arşivlerde ilginç bilgiler yer alıyor.

Bunları da paylaşmak istiyorum. Murat Karayılan 2010 yılında, yaralı PKK'lıları ziyaret etmek üzere İran'ın, Urumiye kentine gidiyor. Orada, "Urumiye Hotel" de kalıyor.Karayılan'ın, İran istihbarat yetkilileri ile burada görüşme yaptığı tespit ediliyor.

PKK'lı yaralılar, Urumiye'de, "Azerbaycan Hastanesi" nde tedavi görüyor. Urumiye'deki PKK sorumlusunun adı, Hüseyin Engizek. "Cafer" kod adıyla biliniyor, emrinde 450-500 PKK'lı bulunuyor. Urumiye'nin Şino yakınlarındaki Goder bölgesinde de kalabalık bir PKK'lı grubun bulunduğu biliniyor.

Naqadeh şehri Urumiye gibi İran Azerbaycan'ın da yer alıyor. PKK burada 2008 yılı Ekim ayında hastane olarak bir yer kiralıyor ve bir ay sonra bunu hizmete sokuyor.

Naqadeh'ta şehrin kuzeyindeki derenin üstüne kurulu köprünün hemen güneyinde yer alan hastane halen faaliyetini sürdürüyor.

Çatışmalarda yaralanan militanlar buralarda tedavi ediliyor. Türkiye bunları biliyor. Tespitlerini İran'la paylaşıyor. Ama asıl önemli olan kendi göbeğini kesmeye çalışıyor.

PKK ile şimdiye kadar alışılmış olanın dışında bir mücadele yürütülüyor. Necdet Özel Paşa'nın Genelkurmay Başkanı olmasından sonra yapılan MGK toplantısında, PKK'nın lider kadrosuna yönelik bir operasyon gündeme geliyor.

Lider kadronun etkisiz hale getirilerek, örgütün başsız bırakılması, terör örgütleriyle mücadelede çok önemli bir nokta. MGK'dan karar çıkıyor, ona göre bir yapılanmaya gidiliyor. İran elini bizden çabuk tutuyor mu orasını bilmiyorum ama bu planın yürürlükte olduğu kesin. Dedim ya bu kez farklı bir operasyon yürütülüyor.

Yenişafak
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara