Hayatını özürlü kedi ve köpeklere adadı, belediyelerden destek alamıyor
Hayatını özürlü sokak kedi ve köpeklerine adayan emekli gazeteci Dursun Özmen, İzmir'in CHP'li belediyelerinden dert yanıyor. Buca ilçesindeki komşularının şikayetçi olmasından sonra Kemalpaşa ilçesinin Armutlu beldesinde 1,5 dönümlük yer satın alan
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-09 07:31:13
Tel örgülerle çevirdiği ve barınaklar yaptığı evinde, kör, topal, uyuz, kemik erimesi, şeker hastası olan kedilerle köpekler birlikte yaşıyor. Arabası olmadığından İzmir'e veterinere getirdiği her hayvan için 300 TL'ye yakın taksi ücreti ödeyen Özmen, erkek kediye 100, dişi kediye 150, her köpeğin de kısırlaşması için 400 TL harcama yapıyor. Hayvanlara haftalık 2 bin TL harcıyor. Hayvanları kaburga, ciğer, göğüs ile besliyor. Günlük 15 ekmek yediriyor. Her bir hayvanın sağlık durumuna ve kilosuna göre kuru, sıvı veya salamura mama alıyor. Hayatını hayvanlara adayan Özmen, asli unsurları olmasına rağmen; belediyelerin, hayvanların bir aşısını bile yapmamasına şikayet ediyor. Konak Belediyesi'ne bağlı veterinerlerin bir köpeği muayene etmelerinden sonra 25 TL almasına ise tepki gösteriyor.
Hasta veya özürlü olmayan hiçbir kedinin, köpeğin bakımını üstlenmediğinin vurgulayan Dursun Özmen, Kemalpaşa Belediyesi'ni geçen Aralık ayından beri aradığını ama hala merak edip de gelmediklerini söylüyor. Konak ve Bornova Belediyelerine müracaat ettiğini ancak, 'Bizim sınırlarımızın dışındasın' diye el uzatmadıklarını belirten Özmen, "Kemalpaşa Belediyesi'ni ziyaret de ettim. 'Bu adam bu hayvanlarla nasıl yaşıyor diye merak etmiyor musunuz?' diyorum, inkar etmiyorlar ama gelmiyorlar da." diye konuşuyor.
Bornova Belediyesi'ne, "Siz gelmiyorsanız hayvanları ben getireyim" dediğini hatırlatan Özmen, yine de "Olmaz" cevabı aldığını ifade ediyor. Konak Beledisi'nden iki defa randevu aldığını ve Belediye Başkanı Hakan Tartan ile görüşmeye gittiğini anlatan Özmen, makam arabası olmasına rağmen 'yok' dediklerini iddia etti. Kemalpaşa Belediyesi'nden de randevu almasına rağmen, yine aynı cevabı aldığının altını çiziyor.
Kendisinin fazlasıyla belediyelerin işini yaptığına dikkat çeken Özmen, "Hayvanları kısırlaştırmak için dünyanın parasını veriyorum. Günah yani. Belediye başkanlarına sesleniyorum ve 'insafa gelin de şu hayvanlara bir el uzatın' diyorum. Ben para istemiyorum, mama istemiyorum. Bir veteriner gönderip, hayvanların karma aşısı varsa, tırnakları büyümüşse, kuduz aşısı olacaksa bir yardım eli uzatmalarını istiyorum." diyor.
Boncuk isminde uyuz olan bir getirip iyileştirdikten sonra hayvanın sara hastası olduğunu kaydeden Özmen, köpeği Konak Belediyesi'ne götürdüğünü anlatıyor. Veterinerin bir kulağına ve bir ağzına baktıktan sonra 25 TL istediğine dikkat çeken Özmen, "Bu sokak köpeği, özel köpeğim değil dedim, mecburumuz dediler ve parayı aldılar. Makbuz da verdiler. Makbuzun üzerinde Konak Belediyesi'ne ait bir emare yok. Hayvanı götürmek için de 300 TL taksi parası verdim. Benim arabam yok. Bir problem olduğunda taksiyle götürüyorum. Arabalardan da ricacı oluyorum. Koltukları kirleniyor. Bornova Belediyesi'ne telefon ediyorum, araba istiyorum, sınırlarımızın dışında diyor. Kemalpaşa Belediyesi ise görevini yapmıyor." diye konuşuyor.
Hayvanların iğnesini kendisinin yapamadığından büyük sıkıntı yaşadığını aktaran Özmen, belediyelerin en azından buna yardımcı olmaları gerektiğini belirtiyor. "Temizliğini ben yapıyorum ve yemeğini ben veriyorum, belediyelerden de bu hayvanlara görev yapmalarını bekliyorum." diyen Özmen, bakımını üstlendiği hayvanların rızkı için çalıştığını söylüyor. Özmen, şöyle konuşuyor: "Bu hayvanların maaşı, primi, bir geliri yok. Biz vicdana gelir verirsek yiyecek, içecekler ve yaşayacaklar. Bunların nafakasını Cenab-ı Allah bize gönderiyor. Biz bunların nafakalarını yiyoruz. Yerken de bu hayvanları düşünmek zorundayız. Dünya çok aç insan var, ama aç hayvanlar da var. Bu hayvanların ağızları var dilleri yok. Allah'ım yaratmış bunları, bize muhtaçlar. Biz bu kadar duyarsız, hissiyatsız bir millet miyiz.?"
SON VİDEO HABER
Haber Ara