Dolar

34,8728

Euro

36,7563

Altın

3.040,75

Bist

10.058,47

Hangi ülkeler Müslümanlarla çatışmayı bekliyor?

Sürekli olarak 'İslamofobia'dan söz eden batı, İslamı ve Müslümanları aşağılayarak kendi toplumlarını diri tutma peşinde. Peki hangi ülkenin siyasetçileri bunu açık açık dile getirmekten çekinmiyor?

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-10-05 13:45:19

Hangi ülkeler Müslümanlarla çatışmayı bekliyor?

İşte Barış Tarımcıoğlu'nun analizi*

“Bize ne Arapların Müslümanların derdinden?” diyen sözde ulusalcılarımız acaba Almanya’daki Türklerin hayatı ciddi anlamda İslamofobi kaynaklı bir tehlikede olunca bakalım nasıl kıvırtırlar?

Avrupa’da yabancı düşmanlığı tehlikeli boyutlara vardı, marjinalize olacağı yerde yanlış, belki de kasıtlı politikalar yüzünden halkın tüm katmanlarına yayılıyor. 80′lerde sadece Almanya’daki dazlak nazilerin Turken Raus, Türkler dışarı çığlıklarının yerini, tüm göçmenleri İslamofobi çatısı altında toplayıp, hedef gösterme aldı.

Medya kaçınılmaz olarak yangına körükle gitmeye bayılıyor. Merkezi Salzburg’da olan Center for Future Studies, bir araştırma yapmış, Austria Times’da bu araştırmayı yayınlıyor. Ortaya çıkan sonuç Avusturyalıların %45′i Müslümanlarla çatışmanın böyle giderse kaçınılmaz olduğunu düşünüyormuş.

Çatışma mı?

“Hayda, nerden çıktı şimdi bu?” diyelim önce bir de, anlamaya doğru okumaya çalışalım. Belki de ankete katılanların öyle bir derdi yoktu, “conflict” sözcüğünü o anlamda kullanmıyordu ama bu gelecek hakkında araştırma yapan bir şirket ve Avusturya basını öyle yorumlamış işte. Ortaya çıkan sonuç halkın yarısı sanki şimdiden bir haçlı seferine hazır, sanki bir kıvılcım bekleniyor ve top yekün Müslümanları ülkelerinden çıkartacak.

Almanya’da ise İç İşleri bakanlığının talimatı üzerine İslamofobik yayınlar yapan web sayfaları müşahade altına alınmış, özellikle bu forumlara, bloglara takılan gençler gözetlenecekmiş çünkü “toplumun güvenliğini tehdit edecek derecede tehlikeli olmaya” başlamışlar.

Tamamen saçma bir saptama “tehlikeli olmaya başlamak” çünkü bu ırkçı kafalar zaten öyleydi, tehlikeli olmaya yeni başlamadılar. Aralarından biri, Norveç katliamcısı gözünü karartıp cinayet işledi diye Avrupalı siyasilerin jetonu düşmeye başladı.

Bak sen, acaba hangi ülkenin başbakanı “Çok kültürlülük iflas etti” dedi, acaba hangi ülkenin iç işleri bakanı “İslam bizim kültürümüzün bir parçası olamaz” gibi demeçler vermişti?

Böyle önlemler almak zorundalar çünkü Norveç katliamı olayının izole bir vaka olmadığını, dipden gelen bir dalga olduğunu ve bunun toplumun pek çok kesimine yayılmış olan yabancı düşmanlığı ile ilgili olduğunu anlamaya başladılar.

Geçen hafta İsveç’te iki genç tutuklandı, güney asyalı iki göçmeni öldürmeye teşebbüs suçundan. Polise verdikleri ifadede “Breivik’e destek ve hürmetlerimizi sunmak için bu cinayeti gerçekleştirmek istedik” demişler, soğukkanlılıkla.

Yine başka bir araştırmaya göre, Hollandalılar göçmenlerin çifte pasaport taşımasına karşı imiş. Hollanda vatandaşlığına geçtikten sonra geldikleri ülkenin pasaportunu bırakmalarını tercih ederlermiş.

Burada mesele halkın böyle düşünüp düşünmemesi değil, kalkıp onlara bu soruyu soranın maksadıdır. Elbette böyle bir soru karşısından herkes milli bir refleks sergiler. Acaba bu sosyal araştırmacı zihniyetler, hangi akla hizmet ediyor?

Avrupa’da göçmenler sorunu iyiye gitmeyecek, artık kamuoyu araştırma şirketleri yavaştan yavaştan, halkı kışkırtırcasına “conflict” yani çatışma gibi kavramları kullanmaya başladığına göre.

Ekonomi de berbat gidiyor ve bu gidişle Avrupa’da hiç bir sol parti iktidara gelemez, yabancı düşmanlığı konusuna nispeten daha duyarlı olan onlar. Ama ekonomik depresyonun getirdiği öfke ve hayal kırıklığı kaçınılmaz olarak Avrupa’da sağ partilerin yükselmesine yol açacaktır.

Tahmin edilebileceği üzere bu zehirli fikirlerin kıta Avrupa’sındaki bölge bayisi, İngiltere. Her gün EDL, yani English Defence League, yani İngiliz Müdafa Derneği hakkında çıkan haberleri takip ediyoruz, mümkün mertebe ha bugün ha yarın iyice marjinalleşirler ve desteklerini kaybederler diye umutla bekliyoruz ama ne gezer. EDL tam tersi İngiltere’de her türlü İslamofobik ve ırkçı soytarılıklar sergilemeye devam ediyor. EDL’nin kendi tabirleriyle düstur belledikleri politik görüşler nazilerle örtüşüyor. Selamları, sembolleri bile aynı.

Yahu bir dakika, daha 60 sene önce boğaz boğaza gelmediniz mi Nazilerle?

Alman nazileri, İngiliz ırkçılarına nasıl ilham kaynağı olabilir?

Hadi üç-beş deli ilham aldı, bu hareketler nasıl toplumsal taban bulabilir?

Tarihi, savaşı kazananları yazar sözünü hatırlamak çok yerinde olacak, tam da burada.

Sormak lazım o İngilizlere, laf olsun diye mi sizin ceddiniz o kadar savaştı, kan akıttı nazilere karşı?

Sonra birisi kalkıp “Hitler Siyonist İngilizlerin ajanı idi” dediğinde adama komplocu-üşütük diyorlar ama.

Biz yıllar önce kişisel gözlemlerimiz sonucu hiç bir Avrupa’lının Alman nazileri nefretle anmayıp tersine onlara gizliden gizliden saygı duyduğunu gözlemlediğimizde, kendi duyularımıza inanmak istememiştik. Hatta Belçika’da hakim olan zihniyet “Fransız bürokrasi ile uğraşacağımıza, Almanlar gelip bizi yönetsin” idi. Böyle dedikleri duyduğumuzda, “iyi ama daha 60 sene öncesine kadar sizlere neler yaptı Almanlar?” diye sorduğumuzda, karşılığında “Naziler hiç olmazsa iş bitirici ve disiplinli idi. Fransız zihniyetine kalırsa tembellikten boğuluruz” diye bir cevap almıştık.

Bunu söyleyenler “saygın” Avrupalı gazetecilerdi. Bir şekilde bu zihniyetin kökeni, ötekileştirme problemi midir, yoksa kendi sorununu çözemeyip, “mesih gelsin kurtarsın” zihniyeti midir bilinmez ama gerçek şu ki, özellikle ekonomik alanda Avrupa sorunlara gömüldükçe marjinal gruplar tabanda destek bulacak. Maksat zaten “kara kafaları” kovmak olsun, bir bakarız ki Nazi kılıklı soytarılar tekrar iktidara gelmiş Avrupa’da. “Bize ne Arapların Müslümanların derdinden?” diyen sözde ulusalcılarımız acaba Almanya’daki Türklerin hayatı ciddi anlamda İslamofobi kaynaklı bir tehlikede olunca bakalım nasıl kıvırtırlar?

*Haricihaber

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara