Erdoğan'dan Güney Afrika'da önemli açıklamalar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Güney Afrika Devlet Başkan Yardımcısı Motlanthe basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen toplantıda Başbakan Erdoğan Suriye ve Esad hakkında önemli açıklamalar yaptı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-04 15:48:24
Ekonomik ilişkiler noktasında Türkiye, Güney Afrika arasında ki ilişkileri çok önemsiyoruz, dış ticaret hacminin 2010 yılında ki kriz sebebiyle düşüşü 1,2 milyara düşmesi manidardı. Fakat bu yıl itibariyle ilk 7 ayda 1 milyar dolara çıkmış olması gösteriyor ki geçen yılı bu yıl aşacağız.
Bugün BM'de bir metin gündeme geliyor ve bu metin oylanacak, doğrusu ben bu metni Suriye ile ilgili önemli bir uyarı metni olarak görüyorum ve bu haftasonu veya haftabaşı ülkemize gelmiş olan Suriye'li kardeşlerimiz var bizde şuanda misafirler, yaklaşık 7 bin 500 civarında ki hazır kamplarda kalıyorlar. Kendilerini ziyaret edeceğim, kendileriyle görüşeceğim ve bu görüşmelerden sonra Türkiye olarak değerlendirmesini yapıp bizler bir açıklamada bulunacağız. Suriye hakkında daha fazla sessiz kalamayız, mazlum, sessiz insanlara karşı burada ciddi ölümler var, bunlar devam etsin diyemeyiz. Bunlara karşı bizler insani ve vicdani görevimizi yerine getirmek zorundayız. Hatay kampını ziyaretten sonra değerlendirmelerimizi yapıp, açıklamamızı ona göre yapacağız.
Yaptırımlarla ilgili olarak Hatay ziyaretimden sonra değerlendirmelerimizi yapıp bunun etaplarını ortaya koyarak yol haritamızı açıklayacağız. Şuanda aslında kısmen açıklamadan başlayanı da var onlar artık adeta beklemeye tahammülü olmayan adımlardı, bu adımları attık. En keskin burada ki tespitimdir, güvenlik güçlerinin savunmasız insanlara karşı yapmış olduğu bu ölümlerin, saldırganlığın hiç bir insani açıklaması olamaz. Bunları sayın Esad'la çok konuştuk, demokrasiye geçiş süreciyle ilgili çok görüşmelerimiz oldu aslında dostluğumuz, arkadaşlığımız çok çok ileri olan bir anlayışımız vardı ama biz dostluğumuzu, arkadaşlığımızı ilkeler üzerinden sürdürmeliyiz, eğer bu ilkeler çiğnenirse o zaman biz o dost olan arkadaşı da bir kenara bırakırız. Çünkü bizim için asıl olan Suriye'nin halkı, kendisidir orada özgürlükler hiçe sayılmıştır, yaklaşık 40 yıl olağanüstü hal olan şuanda olağanüstü hali kaldırdım diyor, bunu yaptım diyen bir ülkenin Başkanı Lazkiye'yi denizden bombalıyor. Geçmişte babasının Hama'da, Humus'ta yaptığı ölümler bakıyorsunuz yeniden gündeme geliyor, biz bunları hiç beklemiyorduk ama ne yazık ki böyle bir gidiş 910 kilometre bir sınırı olan Türkiye'yi üzmüştür, çünkü akrabalık bağlarımız var. Bu ifadelerimiz bir çıkar ilişkisine asla dayalı değildir, tamamen insani duygular, vicdani duygulardır" dedi.
* * *
Başbakan Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Kgalema Motlanthe ile görüşmesinin ardından heyetlerarası görüşmelere başkanlık ettiler.
Görüşme öncesinde kısa bir açıklama yapan Başbakan Erdoğan, ''değerli dostum'' diye hitap ettiği Cumhurbaşkanı Yardımcısı Motlanthe ve heyetini sevgi ve saygıyla selamladığını belirterek, ikili görüşmede Türkiye ile Güney Afrika Cumhuriyeti arasındaki ikili gelişmelerin her geçen gün çok daha iyiye gidişi noktasındaki hassasiyeti ortaya koyduklarını söyledi.
İkili ilişkilerde bir atılım ve dönüşüm dönemini yaşadıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Zuma'nın 2003 yılında Cumhurbaşkanı Yardımcısı sıfatıyla yaptığı ziyaret, benim 2005'deki ziyaretim ve sizin 2010 yılındaki ziyaretler ve bakanlarımızın yaptıkları karşılıklı ziyaretlerle ilişkilerimiz farklı bir perspektif kazanmıştır. İlişkilerimizi geliştirme hususunda birlikte çalışmaya hazırız. İkili ilişkilerimizi heyetlerimizin katılımıyla ayrıntılı olarak ele alacağız.
Burada birkaç ana hususu vurgulamakta fayda görüyorum. Birçok uluslararası konuda ülkelerimizin görüşlerinin örtüştüğünü memnuniyetle görüyorum. Afrika'ya açılım politikamız çerçevesinden Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, deneyim ve uzmanlığından mümkün olduğunca faydalanmak istiyoruz. İşbirliğine açığız.
Apartheid döneminin ardından iç siyasi istikrarını sağlamış, işleyen bir demokrasiye ve gelişmiş bir piyasa ekonomisine sahip, etnik ve ulusal uzlaşıya ulaşmış Güney Afrika Cumhuriyeti sadece bölgesinde değil, pek çok ülkeye ilham kaynağı olan bir ülkedir. Bu vesileyle bizim Afrika'ya açılım politikalarımız çerçevesinde ülkemiz de Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Asya gibi bölgelerde ekonomik ve siyasi alanlarda ilişkileri daha geliştirmeye yardımcı olmaya hazırdır.
Burada aramızdaki özellikle vize muafiyetine yönelik adımın atılmasını çok önemsiyorum. Çünkü halklarımızın kaynaşmasına bu çok önemli bir vesile teşkil edecektir.''
-Ticari ilişkiler-
İki ülke arasında 2010 yılında 1,2 milyar dolarlık bir ticaret hacmi olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''Bu rakamı siz de takdir edersiniz ki iki ülkenin gerçek ticaret potansiyelini yansıtmamaktadır. Fakat bu yılın 7 ayında 1 milyar doları bulmuş durumdayız. Bu gösteriyor ki 2010 yılını bu yıl aşacağız. Ama unutmayalım ki 2008 yılında 2,7 milyar doları bulmuştuk'' dedi.
''Bu tabii bizim için koyduğumuz çıta değil'' diyen Başbakan Erdoğan, bu rakamın çok daha üstüne çıkılması gerektiğini dile getirerek, ''Çünkü bu potansiyelin her iki ülkede de olduğuna inanıyorum'' diye konuştu.
Özellikle inşaat sektöründe Türk müteahhitlerin Çin'den sonra dünyada ikinci sırada yer aldığına işaret eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
'
'Tabii bunların hızlanabilmesi için 2000 yılında imzalanan ve bizim tarafımızdan 2005 yılında onaylanan, ''yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşmasının'' onay sürecinin Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından tamamlanmasını bekliyoruz.
Hele hele aramızdaki serbest ticaret anlaşmasının yapılması bu süreci daha da hızlandıracaktır.''
-''Temel hak ve özgürlükler''-
Uluslararası noktada şu anda Güney Afrika Cumhuriyeti'nin BM Güvenlik Konseyi'ndeki görevi sebebiyle dünyada barış, temel hak ve özgürlükler noktasında önemli bir katkısı olduğunu gördüklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:
''Zira, Türkiye olarak bulunduğumuz bölge, şu anda çok ciddi sıkıntıları yaşayan bir ülke. Kuzey Afrika, Arap Baharı'nı yaşayan bir dönemin içinden geçiyor. Dolayısıyla bunları hep birlikte müşahede ediyoruz, hep birlikte yaşıyoruz.
Temel hak ve özgürlüklerden tutunuz, iklim değişikliğine varıncaya kadar bütün bu alanlarda ortak mücadele imkanımız olduğunu hatırlatmak isterim.
İnsanlık artık, otokratik sistemlerden, demokratik sistemlere geçişin yollarını arıyor. Tunus'ta bunu gördük, Mısır'da bunu gördük, Libya'da bunu gördük, görüyoruz. Şu anda aynı arayışın Suriye'de, Yemen'de olduğunu görüyoruz. Ve bu noktalarda müşterek çalışmamızın gereğini ifade etmek istiyorum.
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin özellikle şu andaki yönetimi temel hak ve özgürlüklerin ne olduğunu çok, ama çok iyi bilir. Bu noktada ilham kaynağı oluşu da manidardır. Çünkü onlar bu süreçleri damdan düşerek yaşadılar. Bu bakımdan bu süreç dünyada önem arz ediyor. Şu anda işte önümüzde son BM Genel Kurulu'nda Filistin'in devlet olma süreci var. Bizler ön koşulsuz Filistin'in devlet olma sürecini destekliyoruz.
Güney Afrika Cumhuriyeti ile bu konuda da düşüncelerimizin örtüştüğünü biliyorum ve bu alanda da yapacağımız ortak çalışmalar insanlığın geleceği açısından önem arz ediyor.
Afrika'da kıtlıkla, açlıkla, yoksullukla mücadelede üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu özellikle vurgulamak istiyorum. Şu anda Somali'de yoğun bir çalışmanın içerisindeyiz. Tabii Somali'nin iç barışına yönelik atılması gereken adımlar var. Bunun dışında gerek, altyapı, üstyapı ve yoksulluğu gidermeye yönelik atılması gereken adımlar var. Şu anda biz, Türkiye olarak devlet-millet ele ele bir gayretin içindeyiz. Somali'de büyükelçiliğimizi 2 Eylül itibarıyla kurmuş bulunuyoruz. Şu anda oradaki çalışmalara arkadaşlarımız katkı veriyorlar. Tabii bunlara duyarsız kalmamız mümkün değil. Bu bakımdan bulunduğu konumu itibarıyla Güney Afrika cumhuriyeti ve Türkiye, benzer durumlar ortaya koyuyor. İnanıyorum ki müşterek çalışmamız çok daha rahat olacaktır, çok daha isabetli olacaktır.''
Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Kgalema Motlanthe de iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmişlik düzeyine işaret ederek, karşılıklı ziyaretlerin bunun en güzel göstergesi olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın ziyaretinin de başta siyasi, ekonomi ve eğitim alanları olmak üzere bütün alanlardaki ilişkileri güçlendirmesine katkıda bulanacağına olan inancını ifade etti.
Ekonomi, ticaret ve teknik konularda iki ülkenin birbirini tamamlayan bir potansiyele sahip olduğunu belirten Motlanthe, ''Siyasi ve sosyo kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ülkelerimizin çıkarları açısından hayatı bir öneme sahiptir'' dedi.
Ticari ilişkilerdeki gelişmeye de dikkati çeken Motlanthe, iki ülke arasındaki ticaret hacminin dengeli olduğunu anlattı.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara