Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Vardan: TÜSİAD tüm sanayicileri kapsasaydı MÜSİAD kurulmazdı

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'ne (TÜSİAD) rakip değil alternatif olduklarını belirtti. Vardan, "Rakip algısını kınıyoruz. 1971'de kurulan TÜSİAD, tüm sanayicimizi kapsa

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-30 11:17:36

Vardan: TÜSİAD tüm sanayicileri kapsasaydı MÜSİAD kurulmazdı
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'ne (TÜSİAD) rakip değil alternatif olduklarını belirtti. Vardan, "Rakip algısını kınıyoruz. 1971'de kurulan TÜSİAD, tüm sanayicimizi kapsayabilseydi, onların ihtiyaçlarını görebilseydi o zaman MÜSİAD 'a gerek kalmazdı. " dedi.
TRT Haber'de yayınlanan Ekonomi Kulübü 'ne konuk olan MÜSİAD Başkanı Vardan, gündemi değerlendirdi.
Programda Süzer Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer'in "TÜSİAD'da 3-5 ailenin dediği oluyor onun için derneğe üye olmuyorum." sözlerinin aktarılmasına karşılık Vardan, "O, onların bileceği şey. Biz, MÜSİAD olarak her daim istişareye önem veriyoruz; istişareden hayır çıkacağına kanaat getiriyoruz." cevabını verdi.
28 Şubat kararlarına da göndermede bulunan Vardan, "Onları kayıp seneler olarak görüyoruz maalesef. Bu dilimde Türkiye'nin ilerlemesine mani olduk. O günlerde kimi üyelerimiz ortak bir sigorta firması kurdukları için takibe alındılar, hatta 02.00-03.00'lerde kimi üyelerimiz çilingir ile kapıları açılmak suretiyle gece yataklarından kaldırıldı. " ifadelerini kullandı.
Sermayenin renginin olmayacağını vurgulayan MÜSİAD Başkanı, "28 Şubat keşke olmasaydı da bütün enerjimizi ülkemizin ilerlemesi için harcasaydık." dedi.
"TÜRKİYE, PARMAK ISIRTACAK ŞEKİLDE BÜYÜYOR"
Ekonomiden övgü ile söz eden Ömer Cihad Vardan, Türkiye'nin pek çok ülkeye parmak ısırtacak şekilde büyüdüğünü dile getirdi. Vardan, şöyle devam etti:
"Bizim bunu devlamlı kılmamız gerekiyor; bunu yapabilmemiz için de kendi iç yapımızı kontrolden geçirmemiz şart. Biz dün ile bugünü göz önünde bulundurduğumuzda Türkiye olarak belki uzun zamandır görmediğimiz özverili bir duruma tanık oluyoruz. Biz, Türkiye olarak bunu yaparız diyoruz. 2-3 bin dolarlık milli gelirlerden 10 bin dolar civarında milli geliri olan ülke haline geldik. Fakat o seviyeden bu seviyeye ilerlerken rekabette bulunduğumuz ülkelerin geliri ve teknik tarafı geriydi. Biz, bu özverili faaliyetlerle öyle bir yere geldik ki bu aşamadan itibaren bir de hedef koyduk '2023'te milli gelirimiz 25 bin dolar olacak.' dedik. Biz dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmeyi hedefliyoruz. Önümüzde bulunan 6-7 ülkeyi mercek altına almalıyız. Buna baktığımızda da teknolojide daha çok adım atmamız gerektiğini görüyoruz. Hatta biz dönüyoruz firmalarımıza diyoruz ki 'Hangi ürünü yapıyorsanız bu ürünü nasıl geliştirebilirim nasıl ayrıştırabilirim, diye inceleyin.' diyoruz. Ar-Ge'nin ve inovasyonun önemini anlatmaya gayret ediyoruz. Şu an bulunduğumuz konumdan 6-7 basamak öne geçecekken diğerleri duracaklar mı? Vizyonu büyütelim ama burada teknoloji çok önemli, orta sınıfın üstüne yüksek teknolojiye geçebiliyor olmamız zaruri çünkü rekabette olduğumuz ülkeler onlar, katma değerli üretime girmemiz gerekiyor."

"REEL EKONOMİ ÖN PLANDA OLMALI"
Vardan, reel ekonominin ön planda olması gerektiğini vurguladı. Söz konusu sektörün finans kurumları ile iç içe olması tavsiyesinde bulundu.
Finans sektörü ile reel sektör arasında bir gerginlik olduğuna işaret eden Vardan, bunun sebebini de şöyle açıkladı:
"2008'de bunalımın ilk başladığı günlerde yabancı markalar direk olarak verdikleri kredileri hemen tahsil etme yoluna gittiler. Bankacılık sektörü, akıl yürütmeye başvurmadan reel sektörde faal olan arkadaşlarımızın gözlerinin yaşına bakmadan ipleri çektiler. Bu dilimde iflas edenler bile oldu."
"KURDA GÖRÜLECEK DALGALANMA SANAYİCİYİ RAHATSIZ EDER"
Kurlara da değinen Vardan,"Öyle kaygan zemindeyiz ki net olarak bir şey ifade edilmesi mümkün değil, büyüme oranları ne olacak? Avrupa'da Türkiye'de ne olacak? Dolar ve euro nereye gidecek? Altının değeri bayağı artmıştı, artık ne olacak? Kimse bir değerlendirme yapamıyor, sonuç olarak Avrupa Birliği dahi iletişim sorunlarından dolayı net olarak ne yapabileceğini ortaya koymuş değil. Kurların artması genel itibari ile ortaya çıkan sonuç belirsizlik oluşturduğu için beni değil herkesi rahatsız ediyor. Yatırım yapmaya kalkacaksınız nasıl yapacaksınız, mal satmaya yelteneceksiniz nasıl satacaksınız?" yorumunu yaptı.
Buna rağmen ihracatın arttığına işaret edilmesine karşılık MÜSİAD Başkanı Vardan, şu cevabı verdi:
"Orada kurların etkisini de unutmamız gerekiyor, durumun böyle olması ülkemiz için şu an avantajlı, ama nereye kadar? Malum şu an her firma ithalatta yapıyor ihracatta yapıyor. Kur dolar olarak 1,80 de olabilir iki de olabilir ama belirli ölçüde bunun devam ettiğini işadamı sanayicini bilmesi zaruri. Bir sene boyunca belirli bir cüzi aralıklarla bunun oynuyor olması rahatsız etmez ama süratli dalgalanması rahatsızlık verebilir. Piyasa duruyor zaman zaman. Yani bunların hepsi aslında dünyanın geneliyle alakalı olduğu için emtia marketleriyle de alakalı. Sadece bizi Türkiye'deki imalatçıyı etkileyen bir faktör değil bu aslında bütün dünyada ki imalatçıları direk olarak etkiler. Çünkü belirsizlik dünya çevresinde."

"YERLİ OTOMOBİL ÜRETMELİYİZ"
Otomobil sektörüne de değinen MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye'nin yerli otomobil üretebilecek kapasitede olduğunu belirtti. Vardan, konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz bu konuda çok geç kaldık. İran'ı ele aldığımızda bunların birkaç otomobil markası ürettiğini, hatta üretim sayılarının bizden daha fazla olduğunu gördüğümüzde bu konuda çok geri kaldığımız kanısına kapılabiliriz. Sonuç olarak bugün bu yoğun şekilde gündeme geldi. Esasında biz 2009'un Ekim ayında Bursa'da yaptığımız sektörler temelinde Türkiye istişare toplantısında, biz bunun başlangıcını yapmıştık. O günkü adıyla sanayi bakanımız telekonferans sistemiyle katılmıştı Kırşehir'deydi kendileri. Ondan sonra bu oldukça şiddetli bir şekilde gündeme geldi. Hatta o gün başka bir şey daha konuşmuştuk elektrikli otomobilden de söz etmiştik. Belki bu konuda yerli otomobil derken klasik otomobil piyasasının yanında elektrikli otomobil piyasasını da mutlaka yorumlamamız gerekir Çünkü biz belki normal klasik otomobillerde hakikaten belirli zaman periyodu kaçırdık başlangıç olarak ama geç bir zaman olarak düşünülmeli. Elektrikli otomobil düşündüğümüzde şu an biz dünyadaki diğer üreticilerle hemen hemen aynı seviyedeyiz. O yönüyle bakacak olursak belki bizim yerli oto markasını oluştururken elektrikli otomobille de pazara girmemiz oldukça isabetli olabilir." dedi.
Vardan, yerli otomobilin geniş kapsamlı ortaklıklarla geliştirilebileceğini de dile getirdi.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara