Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'1915 bizi bağlamaz, 1923 bağlar'

Ziraat ve Merkez Bankası, Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1923’te kuruldu” denilerek, her iki bankanın da sorumlu olamayacağı belirtildi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-26 09:50:48

'1915 bizi bağlamaz, 1923 bağlar'

 
 
Sibel Hürtaş'ın haberi
Türkiye, Ermenilerin İncirlik Üssü için açtığı 100 milyon dolarlık davayı reddederken Ziraat ve Merkez Bankası “tazminat” tehdidine karşı davaya savunma gönderdi. Ortak savunmada, “Mallara 1915’te el konulduğu iddia ediliyor ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1923’te kuruldu” denilerek, her iki bankanın da sorumlu olamayacağı belirtildi.

T ÜRKİYE’nin tanımadığı Ermenilerin İncirlik Üssü için açtığı mülk davasını Ziraat Bankası ile Merkez Bankası “olası tazminat mahkûmiyeti riski” nedeniyle tanıdı.

İki banka California Mahkemesi’ne gönderdiği ortak savunmada, “Ermeni ailenin tehcire ilişkin olarak göndermede bulunduğu Osmanlı-Türk kanun ve kararlarının 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile bir bağlantısının kurulamayacağını” öne sürdü. Ermenilerin açtığı İncirlik Üssü davasında, savunma süresi 19 Eylül’de sona erdi. Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin “egemen bağışıklık” ilkesi kapsamında davayı tanımadığını açıkladı ancak Ziraat ve Merkez Bankası savunma gönderdi.

İNCİRLİK ÜSSÜ’NE DAVA

Osmanlı döneminde yaşayan Ermeni aile Dikran Efendi ile Kaline Hatun’un yakınları Amerika’da yaşayan Ermeni Alex Bakalian, Anais Harotunian ve Rita Mahdessian, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Ziraat Bankası ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası hakkında dava açtı. Ermeni aile, Adana’da bulunan dört parça arazi ve evlerinin toplam büyüklüğü olan 496 dönüm topraklarına 1915 yılında el konulduğunu, mülklerinin aynı yıl Ziraat Bankası’na devredildiğini iddia etti.

Aile, bu mülklerin 1923’te ise Merkez Bankası’na devredildiğini belirtti. Mülklerin üzerine şu an İncirlik Üssü’nün yapıldığını belirten Ermeni aile, arazi ve apartmanlarının bedelinin 63.9 milyon dolar olduğunu belirtti. Aile, arazinin bedelinin yanı sıra ABD ordusuna kiralandığını belirterek, şimdiye kadar elde edilen kira gelirlerinden pay ve 1915’ten işletilecek olan faizi ile birlikte Türkiye’nin 100 milyon dolar tazminat ödemesi için dava açtı.

SON TARİH 19 EYLÜL’DÜ

Davaya bakan California Federal Mahkemesi, gerekçeleri ciddi buldu ve tarafların savunmalarının alınmasına karar verdi. Savunma talebini mart ayında Türkiye’ye iletti, ancak Türkiye talebi reddetti. Mahkeme, 19 Eylül’e kadar süre verdi. Dışişleri Bakanlığı, savunma vermeyi reddetti.

19 Eylül’e kadar ABD’ye savunma göndermeyen Bakanlık, “Egemenliği uyarınca bir ülkeyi başka bir ülkenin yargılamamasını” düzenleyen egemen bağışıklık ilkesi kapsamında savunma verilmeyeceğini açıkladı. Amerika’da yürürlükte bulunan egemen bağışıklığa ilişkin yasa ise ABD mahkemelerinin bu ilkeye karşın başka ülkelerin davaya bakabileceğini savunuyor. California Mahkemesi de bu düzenleme uyarınca davayı kabul etti.

YANIT BANKALARI BAĞLAR

Türkiye’nin yanı sıra davalı konumunda olan Ziraat Bankası ile Merkez Bankası ise olası tazminat tehdidine karşı savunma süresinin son günü olan 19 Eylül’de ABD Mahkemesi’ne yanıt yazdı. İki banka, dava için ABD’de faaliyet gösteren Saltzman Evinc Hukuk Bürosu ile anlaşarak, ortak yanıt yazdı. Dilekçenin ilk cümlesinde bu yanıt yazısının sadece Ziraat Bankası ve Merkez Bankası adına verildiği özel olarak vurgulanarak, yanıtın Türkiye Cumhuriyeti adına verilmemiş olduğu belirtildi.

ORTAK YANIT VERİLDİ

Ermeni aile, mülklerine 1915 yılında meydana gelen tehcir sırasında el konulduğunu öne sürerek, durumdan Türkiye’yi sorumlu tutmuştu. Bankaların ortak yazısında ise tehcire göndermede bulunulan 1915’in Türkiye Cumhuriyeti’ni bağlamadığı belirtildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923’de kurulduğu kaydedilerek, “tehcire ilikin göndermede bulunulan Osmanlı-Türk kanun ve kararlarının, 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’yle bağlantısı kurulamaz” denildi.

Dilekçede Ziraat Bankası’nın 1863’te kurulurken, Merkez Bankası’nın 1930’da kurulduğu anımsatıldı. Dışişleri Bakanlığı’nın davayı reddetmesine gerekçe olarak gösterdiği egemen bağışıklık ilkesini iki banka da ortak yanıtında kullandı. Bankalar, “yabancı devlet statüsünde” olduklarını belirterek, bu nedenle egemen bağışıklık ilkesi gereği mahkemenin yargılama yapamayacağını savundu.

Ayrıca Türkiye ile ABD arasında tazminat taleplerine ilişkin olarak imzalanan anlaşmanın bu davanın görülmesine engel olduğu iddia edildi.

Dava açanlar yakınları mı değil mi?

Davayı açan Alex Bakalian, Anais Harotunian ve Rita Mahdessian, mülklerin 1915’teki sahipleri olan Dikran Efendi ile Kaline Hatun’un pasaport örneği ve Osmanlı arşivinden alınmış tapu bilgilerini vermişlerdi. İki banka, bu belgelerin yeterli olmadığını iddia ederek, davacıların bu ailenin yasal mirasçıları olduklarını gösteremediklerini kaydetti.

Bankalar, bu nedenle davanın kabul edilemeyeceğini savundu. Ortak yanıtta, “California Medeni Usul Yasası ve Türkiye Borçlar Yasası da dahil olmak üzere, mevcut davaya uygulanabilir tüm ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde bu iddialar kesin olarak zamanaşımına uğramıştır” denilerek, davanın reddi istenildi.

Gazete Habertürk

Haber Ara