Erdoğan: Somali'nin feryadını duymayan dünyada kimse barıştan söz edemez
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ilk bölümünü, söz verdiği gibi, Somali'de yaşanan insanlık dramına ayırdı.
Konuşmasına BM eleştirisi ile başlayan Erdoğan, "Uluslararası toplumun da BM'nin de tarihi bir sınav
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-22 19:29:20
Konuşmasına BM eleştirisi ile başlayan Erdoğan, "Uluslararası toplumun da BM'nin de tarihi bir sınavdan geçtiği dönemdeyiz. Açık söylemek zorundayım ki BM bugün insanlığın umutlarını, insanların geleceğini tehdit eden korkulara galip kılacak bir liderlik sergileyemiyor. BM ne yazık ki belli ülkelerin çıkarları ve vesayeti istikametinde değil, bütün insanlığın hukukunu korumayı esas almak üzere yeniden yapılanmak ve vizyonunu yenilemek zorundadır." dedi.
"BM'nin ve uluslararası toplumun acil sorunlar karşısında ne büyük acz içinde olduğunu geçtiğimiz ay Somali'de bizzat gördüm. Somali'de gördüğüm yoksulluğu ve acıyı tarif etmem imkansızdır." diyen Erdoğan, buradaki dramı başkalarından duyarak öğrenmediğini dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Bizzat yerinde, bakan arkadaşlarımla, ailemle görmek suretiyle, bir lokma ekmek ve bir damla su ihtiyacı karşılanmadığı için on binlerce çocuğun öldüğü Somali faciası birkaç kelimeyle veyahut da birkaç cümleyle geçiştirilecek bir konu değildir. Bu, uluslararası toplum için yüz karasıdır. Yirmi yıldır yaşanan iç savaş, Somali'nin bütün hayat kaynaklarını kurutmuş durumda. Somali halkı, dünyanın gözü önünde adım adım ölüme sürükleniyor. Bugün uluslararası toplum, orada yaşanan acıyı adeta bir film gibi, kayıtsızca seyrediyor. İnsanlığımızın test edildiği bu fotoğrafla acilen yüzleşmeliyiz."
"ESKİ SÖMÜRGECİ ZİHNİYET, ŞİMDİ MENFAATİNİN OLMADIĞI YERE ADIM ATMIYOR"
Sadece bugünün fotoğrafıyla değil, Somali'yi bu büyük dramın kucağına atan yüz kızartıcı tarihle de yüzleşmek gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Zira bu büyük buz dağının görünmeyen kısmında büyük insanlık suçları gizlidir. Bugünkü Somali gerçeği Afrika'yı yüz yıllarca hegemonyası altında tutan sömürgeci zihniyetin açtığı derin yarayı da ortaya çıkarmıştır. O eski sömürgeci, kolonyalist anlayış, ne yazık ki bugün ise menfaatinin olmadığı yere adımını atmayarak milyonlarca çocuğun bir lokma ekmeğe muhtaç olarak ölmesini seyrediyor. Açık söylüyorum; Somali'nin feryadını duymayan dünyada kimse barıştan, adaletten, medeniyetten söz edemez. Orada yaşanan acıyı anlatmaya hiçbir kelimenin takati yetmez."
Türkiye olarak Somali'ye de diğer dünya meselelerine de yaklaşımımızı tamamen insani ilkeler üzerine bina ettiklerini vurgulayan Erdoğan, bu ülkeye yapılan yardımlar hakkında bilgi verdi. Erdoğan, şunları söyledi: "Bizler milletimizin verdiği güçlü destekle Somali için kapsamlı bir yardım kampanyası başlattık. Son iki ay içinde halkımızdan 300 milyon dolara yakın bağış topladık. Ayni yardımlarda 30 milyon doların üzerine çıktık." Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın İstanbul'daki toplantısında da 350 milyon doların üzerinde taahhütte bulunulduğunu hatırlattı. "Türkiye, acil insani yardımların yanı sıra bu ülkenin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayacak altyapı tesislerini de inşa etmekte kararlıdır." diyen Erdoğan, bu kapsamda hastane, okul, yol ve su kuyuları gibi ulaşımdan sağlığa ve eğitime, tarımdan balıkçılığa ve müteahhitlik sektörüne kadar çok geniş bir alanda projeler üstlendiklerini dile getirdi.
"SOMALİ'NİN HAK ETTİĞİ YERİ ALMASI, DÜNYAYI DAHA GÜVENLİ KILACAKTIR"
Mogadişu'daki Büyükelçiliği yeniden hizmete açarak, yardımların gecikmesine güvenlik sorunlarının bahane edilemeyeceğini dünyaya gösterdiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Somali kaynaklı korsanlık ve terörizmle mücadelede sonuç alınabilmesi için de acilen iç savaşın durdurulması ve ülkenin demokratik, birleşik bir yönetime kavuşması gerekiyor. Uluslararası toplumun, dünyanın başka çatışma noktalarına gösterdiği ilgiyi Somali'den niye esirgediğini herkesin kendine sormasını özellikle istiyorum. Somali'deki barış ve istikrarın tesisine bütün uluslararası toplumun çok acilen destek vermesi gerekiyor. Somalili kardeşlerimizi 20 yıldır içten içe kemiren iç savaş artık sona ermelidir. Bu bağlamda Somalili liderlerin ulusal uzlaşı önünde son dönemde kaydettikleri ilerlemeler bize gelecek için umut vermektedir. Somali, uluslararası toplum içinde hak ettiği yeri aldıkça, dünya da daha güvenli ve istikrarlı bir yapıya kavuşacaktır. Türkiye'nin Somali'ye yönelik yoğun çabaların temelinde bu hassasiyet vardır. Somali'yi ayağa kaldıracak altyapı yatırımlarını gerçekleştirmek ve kalkınmayı kalıcı kılacak siyasi barış ve istikrar ortamını sağlamak için gayret sarf ediyoruz. Bunu bir başka hesapla değil, sadece insani ve vicdani sorumluluğumuzun gereği olarak yapıyoruz. Türkiye'nin bu yündeki öncülüğünün tüm uluslararası topluma örnek olması en büyük arzumuzdur."
SON VİDEO HABER
Haber Ara