Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Obama, New York'ta TSİ 23.55'te biraraya geldi. Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmeyle ilgili, Başbakan Erdoğan bir basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan'ın açıklamalarından, zirvede, terörle mücadele, Suriye, İsrail'le ilişkiler, Filistin ve Kıbrıs sorununun gündeme geldiği anlaşıldı.
Özetle, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarının yolda olduğunu, terörle mücadele işbirliğinin süreceğini ve predatorler noktasında sıkıntı yaşanmayacağını, Obama'nın Mavi Marmara baskınıyla ilgili Türkiye'nin haklılığını ortaya koyduğunu ancak yasal destek de beklediklerini, Filistin'in BM'de tanınması noktasında Türkiye'nin her türlü desteği vereceğini söyleyen Erdoğan, 'müzakere sürecini sabote ediyor' dediği Rumların petrol arama çalışmalarına, gerekli yanıtın benzer adımlarla kısa sürede verileceğini belirtti.
BM Genel Kurulu görüşmeleri için ABD'de bulunan Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Obama'dan, zirve öncesi basına açık bölümde, terörle mücadele işbirliği mesajı geldi.
Erdoğan, "Tabii terörle mücadele bitirilir mi denildiğinde, minimize edilir, ama ben bitirilmesi noktasında çok çok iyimser değilim. Fakat bu mücadeleyi birlikte vereceğiz, gerek teknolojik noktada gerekse planlama, projelendirme noktasında müşterek atmamız gereken adımlar var ki bu noktada terör örgütlerine karşı müşterek adımımız devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek" derken, Obama da, "Türkiye ve ABD çok güçlü ortaklardır ve terörle mücadele çalışmalarına devam edilecek. Ayrıca Afganistan'daki işbirliği ve sergilediği liderlik, demokrasiye olan taahhütleri nedeniyle Başbakan Erdoğan'a teşekkür etmek istiyorum" dedi.
ERDOĞAN'DAN BASIN TOPLANTISI
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton da hazır bulunduğu toplantı sonrası, Başbakan Erdoğan konakladığı otelde bir basın toplantısı düzenledi.
TERÖRLE MÜCADELE
Toplantının gayet güzel bir hava içinde sonuçlandığını söyleyen Erdoğan şunları söyledi.
"Predatorler noktasında öyle zannediyorum ki sıkıntı olmayacak, çözmeye çalışacaklarını, gayret içinde olacaklarını belirttiler. Konuşulanlar olabilir, onların dışında yenilerini satın alabilir ya da kiralıyabiliriz. Anlık istihbaratta zaten bir sıkıntı yok.
ABD'nin Kuzey Irak'tan çekilmesi konusunda onların talebinden çok bizim taleplerimiz olacak. Bunlar da, çekilirken ellerindeki silahların ne yapılacağı hususudur. Bu taleplerimizi kendilerine bildirdik... PKK’yla mücadele konusunda talep listemiz vardı ve bunu da ilettik."
SURİYE’YE YAPTIRIMLAR YOLDA
"Son olarak Türkiye’ye yönelik kara propaganda başlatan Suriye yönetimine, daha önce de açıkladığım gibi, artık güvenimiz kalmamıştır. Suriye yönetimiyle görüşmelerimizi kesmiş durumdayız. Bu noktaya gelmek istemezdik ama Suriye yönetimi bizi böyle bir karar alma noktasına getirdi.
ABD’nin başlatmış olduğu yaptırımlar var. Bizim yaptırımlarımızın neler olabileceği noktasında Dışişleri bakanlarımızı görevlendirdik ve çalışacaklar. Libya gibi olmayabilir, yaptırımlar her ülkeye göre değişir. Suriye’nin ki de farklı olacaktır. Ön hazırlıklarımız var ve bakanlarımız bu konuyu değerlendirecek. Türkiye’ye dönüşte konuyla iligli geniş kapsamlı bir değerlendirme yapacağız.
Kilometrelerce sınırımız var. Örfi, dini her yönden Türkiye’nin burada ön çekmesi, sağlıklı netice alabilmek açısından önem arz ediyor. Ayrıca daha önce Dışişleri bakanımın ziyaret ettiği Hatay kampına ben de gideceğim ve yerinde incelemelerde bulunacağım. Yaşam koşullarını görüp, kampa yönelik bir program açıklayacağız."
"HAKLILIĞIMIZI TEYİT ETTİ AMA..."
"İsrail’le ilişkileri konuştuk. Mavi Marmara’ya uluslararası sularda yapılan baskın noktasında haklılığımızı teyit ediyorlar. Şu ana kadar yasal desteklerini görmedik, fiili olarak haklılığımızı hep söylediler ama yasal zeminde de destek olabilecek yaklaşım bekliyoruz. Özür dilenmedikçe, tazminat ödenmedikçe ve Gazze ambargosu kalkmadıkça normalleşme mümkün değildir. Bu tavrımızı aynen devam ettireceğimiz noktasında, sayın Obama farklı bir yaklaşım içerisine girmedi. İsrail’le ilgili bize ‘yapmayın’ deme durumunda değil, çünkü haklılığımızı biliyor.
Olmert dönemini ifade ettim. Ben Olmert’le görüştüğümü, telefon görüşmeleri yaptığımı söyledim... Ama şu anda brakın bunlarla konuşmayı biraraya gelme şansı yok; böyle bir talepleri de yok zaten. Dolaylı yoldan talepler geldi, adımlar atıldı ama özürle ilgili türlü kılıflar bulundu, biz de böyle bir şeyi kabul etmeyiz."
FİLİSTİN SORUNUNA SUDAN ÖRNEĞİ
"Filistin devletine yönelik, yönetimi demiyorum devleti diyorum, bugüne kadar bu işle ilgili kesin adımın atılmamış olması, Filistin halkına karşı yapılmış bir yanlıştır ve bunun düzeltilmesi lazım. Şu anda da Filistin devleti ilk olarak BM Güvenlik Konseyi’ne başvuracak ve sonuca göre ikinci adımını atacaktır. Biz de her zaman Filistinlilerin yanında olacağız. Temenni ederim ki bu sürece ABD de gerekli desteği verir.
Geçen yılki konuşmasını hatırlattık. ‘Orada da, Sudan’daki gibi bir anlaşma süreci olmuş olsaydı..’ yaklaşımını ortaya koydular. Biz de, ‘kuzeye yapılan baskı İsrail’e yapılmadı, aynı yaptırım ve baskı İsrail’e yapılmış olsa neticeye varilabilir’ şekilinde konuştuk."
RUMLARIN ÇILGINLIĞI
"Kıbrıs’la ilgili, son dönemde İsrail’le Güney Kıbrıs yönetimin petrol arama çılgınlığına girmesi konusu var. Bu aslında, Kuzey Kıbrıs’la Güney Kıbrıs arasındaki müzakere sürecini sabote etmekten başka bir şey değil. Ayrıca, kısa süre sonra Yunanistan’la aramızda yapılacak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği toplantısını da sabote etmeye yönelik bir adım.
Zanginlik noktasında Kuzey Kıbrıs’ın da hakları vardır. Garantör ülke olarak bu hakları koruma noktasında her türlü desteği vereceğimizi açıkladık. Aramızda kısa süre içinde yapılacak anlaşma ile; bu akşam ya da yarın olabilir, biz de arama içerisine gireceğiz. Şu anda zaten bölgede hücum botlarımız ve fırkateynlerimiz dolaşıyor. Arama çalışmaları için de hazırlıklar yapılıyor ve sismik araştırma gemisi bölgeye gönderilecek."
Vatan