Akdeniz'de anlaşmadan sonra neler olacak?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan Kıta Sahanlığı anlaşmasıyla Akdeniz'de bundan sonra yaşanacakları anlattı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-21 22:24:30
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Almanya'nın Stuttgart kentinde düzenlenen Almanya-Türkiye Enerji Forumuna katılarak, burada bir konuşma yaptı.
Bakan Yıldız, bu toplantının önemli olduğuna inandıklarını belirterek, "Değişen, büyüyen ve gelişen Türkiye'nin tabii ki gelişen bir enerji sektörü oluşmaktadır. Enerji sektörünün büyümesi, bu değişimin yönetilmesi ise, aynı şekilde bütün değerlerimize saygı çerçevesi içerisinde gerçekleşmesi gerekiyor. Çevre bizim, yeşil bizim. Su kaynakları, rüzgar kaynakları bizim. Güneş kaynakları bizim. Ve Türkiye'nin büyümesi ve kendisi bizim. Almanya'nın ulaştığı teknoloji seviyesiyle beraber, bu büyümenin birleştirilmesi, aynı zamanda nüfusu yaklaşık 150 milyona hitap etmesi açısından son derece önemli ve heyecan verici bir rakam" dedi.
Türkiye'nin son 5 yılda almış olduğu kararlarla enerjideki arz güvenliğini karşılayacak yapıyı oluşturması, bunu yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte karşılayabilecek olmasının, rüzgarda en az 30 milyar avroluk bir yatırım fırsatı anlamına geldiğini ifade eden Yıldız, "Aynı zamanda orta ve uzun vadede aldığımız güneş yatırımlarıyla beraber 5 milyar avroluk da güneş yatırımı demektir. Hükümetin verdiği alım garantileri, oluşturduğumuz serbest piyasada hiç bir zaman için gerek görülmeyen, ihtiyaç hissedilmeyen bir noktaya ulaşmıştır'' dedi.
Güneşten elektrik üretiminde 13,3 sentten elektrik almak istediklerini belirterek, şimdiye kadar bu alanda yatırım yapanların kendilerine alım garantisi için başvurmadığına dikkati çeken Yıldız, "Bu, oluşturmaya çalıştığımız serbest piyasanın ve siyasi istikrarın son derece güvenilir olduğunu göstermektedir ve bunun en açık göstergesidir" şeklinde konuştu.
Türkiye'de elektrik üretimindeki özel sektörün payının 9 yıl önce yüzde 34 oranlarındayken şu anda enerji üretimindeki payın yüzde 52 ila 54'ler seviyesine ulaştığını kaydeden Yıldız, "Bu önemli bir göstergedir. Biz piyasanın liberalleşmesini, serbestleşmesini ve daha çok özel sektörün yer almasını istiyoruz. Bu kendi halinde dalgalanan tarifeler aslında daha rekabetçi, daha birbiriyle yarışabilir ve müşteriye de, aboneye de, vatandaşlarımıza da daha iyi bir fiyatta sunulmasını sağlayacaktır. Tabii ki, büyümeden kaynaklanan her türlü rakam o yılki tarifelere yansıyacak, bu son derece tabii ve normal. Ama biz aynı zamanda, Almanya'nın da içinde bulunduğu AB üyesi ülkelerin özellikle doğalgazdaki arz güvenliği probleminin çözümünün bir parçası olmak adına Nabucco gibi bir projenin ortağıyız. En büyük sorumluluk alan ülkelerinden bir tanesiyiz. 6 tane ortaktan bir tanesiyiz. Almanya'daki RWE ile beraber Botaş'ın yaptığı ortaklık 31 milyar metreküplük bir gazı bu bölgelere taşıyacak" dedi.
Türkiye'nin, İspanya'dan kendi sınırlarına varıncaya kadar tüm elektrik bağlantılarını teknik parametreleriyle tamamlamış durumda olduğunu belirten Yıldız, "Geriye kalıyor siyasi irade. Türkiye özellikle enerjide ister doğal gazda, ister elektrikte bu sektörlerde siyasi tercihin, siyasi iradenin daha önünde bunu hak edecek yapıyı sağlamış bulunuyor. Yani enerji sektörü, ortak paydaya konabilecek önemli bir başlık olarak yer alıyor. Bunu değerlendirmek lazım. Hiç bir şey olmamışcasına değerlendirilmesinin doğru olmadığına inanıyorum. Bakın petrol krizleri özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının önünü açmıştır" diye konuştu.
Rüzgarla ilgili yapılacak yatırımların, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılına kadar 20 bin, güneşle ilgili yapılacak yatırımların da 3 bin megavat civarında olacağını ifade eden Yıldız, "Bu rakamlar artacaktır. Biz Almanya'daki teknoloji sahiplerine ve yatırımcılara, güvenilir ortam olan Türkiye'de yerli kaynak haline gelebilecek bu yatırımlarını yapmalarını özellikle öneriyoruz. Çünkü bu tarif iyi, olumlu yönde aksedecektir. Alman yatırımlar veya Türk iş adamlarımızla beraber Türkiye'de yapılacak yatırımlar, bu dediğim tarifelerin daha üzerindeki bir satış garantisini kendilerine getiriyor. Bu önemli bir avantaj, bu avantajın kullanılmasının doğru olacağına inanıyorum" dedi.
Stuttgart Belediye Başkanı Wolfgang Schuster de, Cumhurbaşkanı Gül'ün bir heyetle birlikte Stuttgart'a gelmesinden dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirterek, Stuttgart'ın bir yaşatıcılık şehri olduğunu söyledi.
Enerji kaynaklarının tüketiminde tasarruflu davrandıklarını, ancak araştırma ve bilimde bu tasarrufu yapmadıklarını ifade eden Schuster, bu bölgenin enerjiye yatırım yapan bölgeler arasında Avrupa'da ilk on arasında yer aldığını kaydetti.
Forum çerçevesinde yapılan diğer konuşmalarda da Türkiye ve Almanya arasında enerji alanındaki işbirliğinin artırılması istendi.
Konuşmacılara daha sonra teşekkür amacıyla çeşitli hediyeler takdim edildi.
Almanya-Türkiye Enerji Forumu'na Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem özdemir, Baden-Württemberg Eyaleti Başbakanı Wolfgang Kretschmann ve eyaletin Maliye ve Ekonomi Bakanı Nils Schmidt de katıldı.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara