Islak imzada 'Meçhul Subay'a takipsizlik

Islak imzanın sahibi emekli Albay Dursun Çiçek, savcılığa ihbar mektubuyla beraber planı gönderen 'Meçhul Subay' hakkında işlem yapılması için savcılığa başvurmuştu. Dursun Çiçek'in 6 Ağustos 2010 tarihli şikayet dilekçesini ilk olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı inceledi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, incelemenin ardından 7 Eylül 2010'da yetkisizlik kararı verip Çiçek'in iddialarının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca incelenmesi gerektiğini belirtti.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Tezel tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, dava açılmasına gerek olmadığına karar verildi. Kovuşturmaya gerek yok kararında, müştekisinin Dursun Çiçek, şüphelinin "Meçhul şahıs" ve suçun da "Resmi evrakta sahtecilik" olarak belirlendiği görüldü.

Savcı Tezel, iddiaları davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin araştırması gerektiğini belirterek verdiği 3 sayfalık kararı mahkemeye gönderdi. Kararda, Çiçek'in suç unsuru olan belgelerin sahte olduğunu iddia ettiği ancak bunu inceleme yetkisinin mahkemede olduğunun altı çizildi.

ADINA ANIT DİKİLECEK MEÇHUL KAHRAMAN'IN İHBARLARIYLA SORUŞTURMA KARARGAH'A KADAR UZANDI

Toplumu kaosa düşürmek ve darbeye uygun bir ortam hazırlamak amaçlı eylem planlarının yer aldığı ıslak imzalı belge ilk olarak Ergenekon sanıklarından birinin avukatının bürosunda fotokopi olarak ele geçirilmişti. Taraf gazetesinin bir kaç hafta sonra yayınladığı bu belge Türkiye'yi sarstı.

Fotokopi olduğu için sahte olduğu, delil olamayacağı ileri sürülen ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tarafından 'kağıt parçası' diyerek
küçümsenen, aslını bulun yoksa dünyayı başınıza yıkarım türünde sert açıklamalar yapılan belgenin ıslak imzalı aslı daha sonra adını açıklamayan bir subay tarafından savcılara postayla gönderildi. Islak imzalı orjinal belgenin ortaya çıkması, soruşturmanın tekrar hareketlenmesine ve Albay Çiçek'in tutuklanmasına neden oldu.

Meçhul subay daha sonraki bir tarihte bu kez e-mail ile ikinci bir ihbar mektubu daha gönderdi ve 'internet andıcı' ile ilgili ilk bilgileri verdi.
Ayrıntılı bilgilerin yer aldığı ihbar üzerine Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz soruşturma başlattı.

Meçhul subayın çok önemli bu iki ihbarı, Ergenekon soruşturmasının Genelkurmay'a uzanmasına neden oldu. Savcı Cihan Kansız, andıç
iddianamesinde Ergenekon Terör Örgütü'nün Genelkurmay karargahına sızdığını belirtti.

Meçhul Subay, sadece bu belgeleri vermekle kalmadı, Genelkurmay karargahında bu belgelerin, bilgisayarlarda bu belgelerle ilgili bilgilerin nasıl yokedilmeye, Ergenekon soruşturma savcılarından gizlenmeye çalışıldığını da ihbar etti.

Bu ihbarlar üzerine Ergenekon savcılarınca yapılan incelemeler neticesinde ıslak imzalı komplo planının Dursun Çiçek'e ait olduğu Adli Tıp ve jandarma kriminal de dahil çeşitli kurumlarca 7 kez onaylandı. Andıç belgesinin varlığı da şüphelilerce itiraf edildi. Karargahta evrak ve dijital temizlik yapılarak delillerin yokedildiği iddiası ise yine incelemelerle tespit edildi. Bu konularda ıslak imza ve andıç davaları açıldı.

star