Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Çeçen şehidler Fatih Camii'nden uğurlanacak

Dün Zeytinburnu'nda uğradıkları silahlı silahlı saldırı sonucu şehid olan 3 Çeçenin cenazesi yarın Fatih Camii'nden kaldırılacak.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-17 15:47:12

Çeçen şehidler Fatih Camii'nden uğurlanacak
Haber Merkezi / TİMETURK

İmkander'den yapılan açıklamaya göre dün Zeytinburnu’nda namaz çıkışı şehid edilen 3 çeçen gazisinin cenazeleri 18 Eylül 2011 Pazar günü öğle namazını müteakiben Fatih Camiinden kaldırılacak.

İmkander'in açıklamasında "Rus işgaline karşı direnen Müslüman Kafkas halklarının yanında olduğumuzu göstermek için tüm Müslümanları cenaze namazına bekliyoruz" denildi.

* * *
Dün Zeytinburnu'nda uğradıkları silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren 3 Çeçen için İmkander bir basın açıklaması yaptı.

İmkander genel başkanı Murat Özer yaptığı açıklamada; Çeçenleri katleden adres olarak Rusya'yı işaret etti. Özer, 3 Çeçenin katledilmesinin daha önce Rus istihbaratı tarafından İstanbul'da işlenen karanlık cinayetlerin devamı olduğunu belirtti.

Özer açıklamasında önceki cinayetlerin faaillerini adalet önüne çıkartmak için gerekli hassasiyeti göstermeyen Emniyet güçlerini de eleştirdi.

Özer, "Vatanlarından ayrılmak ve Türkiye’ye yerleşmek zorunda kalmış Çeçen kardeşlerimizin maruz kaldıkları bu vahşet karşısında yetkililerin ve kamuoyunun sessizliğini sürdürmesi kabul edilemez" açıklamasında bulundu.

İşte İmkander genel başkanı Murat Özer yapmış olduğu açıklamalar: 

Çeçenistan’ı işgali altında tutarak 1991’den bugüne türlü vahşet ve katliamlara imza atan Rusya, bu katliamdan kaçarak dünyanın farklı ülkelerine sığınmış olan Çeçenlere yönelik suikast politikasını acımasızca sürdürüyor.

Rus işgaline karşı direnirken yaralanmış ve aileleriyle Türkiye’ye sığınmış, Berg-Khazh Musaev, Rustam Altemirov ve Zavrbek Amriev  isimli üç Çeçen gazi Zeytinburnu’nda uğradıkları hunharca bir cinayet sonucu şehid edildiler.

Gerçekleştirilen bu cinayetlerin İstanbul’da daha önce işlenen karanlık cinayetler serisinin devamı olduğu açıktır. Daha önce yine Rus istihbaratı tarafından gerçekleştirilen iki suikast eyleminde şehid edilen Çeçen komutanlar Ali Osaev ve İslam Canibekov cinayetleri karşısında suskun kalan ve katillerin yakalanıp adalet önüne çıkartılması konusunda gerekli hassasiyeti göstermeyen Türkiye emniyet güçlerinin bugün yaşanan bu açık katliamdan sonra nasıl bir tutum takınacağını merakla izliyoruz!

Ne enteresandır ki, vahşice katledilen Çeçen Müslümanlar hakkında medyada çok hızlı bir karalama kampanyası başlatılmış ve alçakça bir devlet terörüne uğrayan bu insanların maruz kaldığı büyük zulüm daha önceki suikastlerde olduğu gibi yine mafya hesaplaşması, sokak kavgası türünden iftiralarla örtülmeye çalışılmıştır.

Vatanlarından ayrılmak ve Türkiye’ye yerleşmek zorunda kalmış Çeçen kardeşlerimizin maruz kaldıkları bu vahşet karşısında yetkililerin ve kamuoyunun sessizliğini sürdürmesi kabul edilemez.

Bu tutum düpedüz cinayete göz yummaktır, dahası yeni cinayetlerin önünü açmaktır. Türkiye Hükümeti kendi topraklarına sığınmış yasal oturma izni verdiği insanların bu şekilde katledilmeleri karşısında derhal harekete geçmeli ve Rus devletinin arkasında olduğu bu cinayetlerin hesabını ilgililerinden sormalıdır. 

* * *


Zeytinburnu'nda dün düzenlenen silahlı saldırıda öldürülen Çeçenlerin eşleri, katillerin bulunması için Türk emniyetinden yardım istedi. İmkander yetkilileri, cinayetlerin arkasında Rusya'nın olduğunu iddia etti.

Mevlana Caddesi üzerinde dün düzenlenen silahlı saldırı nedeniyle İnsanı Müdafa ve Kardeşlik Derneği (İmkander) tarafından Topkapı'daki Eresin Otel'de bir basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıya; saldırıda hayatını kaybeden Çeçen direnişçiler Hamzat lakaplı Çeçen komutan Berg Khazh Musavei'nin eşi Şahide Musavei, Zavrbek Amriev'in eşi Malika Amriev ve Çeçen Komutan İmran Abdülazimov da katıldı.

Toplantıda, Çeçen direnişçilere komutanlık yapan Berg Khazh Musavei'nin, direnişler sırasında yaralandığına ilişkin görüntüler de basına dağıtıldı.

Toplantıda konuşan İmkander Genel Başkanı Murat Özel, cinayetlerin arkasında Rusya'nın olduğunu iddia etti. Özel, "Çeçenistan'ı işgal ederek 250 bin masum insanı katleden Rusya, cinayetlerini dünyanın farklı coğrafyalarına taşımaya devam ediyor. Rus istihbaratı ve tetikçileri, benzer cinayetler işlemiştir. Aynı şekilde daha önce Türkiye'de 2 Çeçen komutanı suikast sonucu öldüren Rus istihbaratı, dün İstanbul'un orta yerinde gerçekleştirdiği cinayetle katliamlarına yeni bir halka ekledi. Rus işgaline karşı direnirken yaralanmış ve ailesiyle Türkiye'ye sığınmış Hamzat ve iki arkadaşı şehit edildi. Bunun, işlenen karanlık cinayetin devamı olduğu açıktır." ifadelerini kullandı.

Murat Özel, daha önce öldürülen Çeçenlerin katillerinin yakalanmamış olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek sözlerine şöyle devam etti:

"Türk emniyet güçlerinin, yaşanan bu açık katliamdan sonra nasıl bir tutum takınacağını merakla izliyoruz. Türkiye'ye yerleşmek zorunda kalmış Çeçen kardeşlerimizin maruz kaldıkları bu vahşet karşısında yetkililer ve kamuoyunun sessizliğini sürdürmesi kabul edilemez. Türkiye hükümeti kendi topraklarına sığınmış yasal oturma izni verdiği insanların bu şekilde katledilmeleri karşısında derhal harekete geçmeli ve Rus devletinin arkasında olduğu bu cinayetlerin hesabını sormalıdır."

"EŞLERİMİZİN KATİLLERİNİN BULUNMASINI İSTİYORUZ"

Hamzat'ın eşi Şehide Musavei de şunları söyledi: "Buraya rahat yaşamak için geldik. Eşim Cuma günü şehit oldu. Daha önce de benzer olaylar oldu. Biz katillerin bulunmasını istiyoruz. Türk hükümetinin bu konuyla ilgilenmesini istiyoruz. Sanki katil biziz gibi, polis evimize gelip arama yaptı. Olayın çözülmesini istiyorum."

Saldırıda ölen Zavrbek Amriev'in eşi Malika Amriev de, gözyaşlarına hakim olamayarak, "Eşimle buraya güzel günler geçirmek için geldik. 6 aylık bir kız çocuğum var. Eşim dün şehit edildi. Katillerin bulunmasını istiyorum. Türk hükümetinden yardım istiyorum." ifadelerini kullandı.

Toplantıda son olarak söz alan Çeçen komutan İmran Abdülazimov ise, sürekli tehdit aldığını söyledi. Abdülazimov, "Biz, öleceğimizi bilerek bugünlere geldik, bu işleri yaptık. Yapanları mafya olarak gösteriyorlar ama bu cinayetler Rusya tarafından yapılıyor. Türkiye'den yardım istiyoruz." dedi.

* * *

3 Çeçen'e susturucu takılı silahla infaz!

İstanbul’da 2008 yılında 5 ay içinde peş peşe sır bir şekilde öldürülen üç Çeçen komutanın ardından, korkunç bir infaz daha meydana geldi.

Zeytinburnu’nda Seyit Nizam Mahallesi Mevlana Caddesi’nde saat 15.15’te meydana gelen kanlı olayda, Çeçen uyruklu Musaevi Berkkhazh, Rustam Altemiral ve Zavrbek Amriev feci şekilde infaz edildi.

İddiaya göre, camiden çıkan Çeçenler, yaklaşık iki aydır yaşadıkları evin bulunduğu sokağa doğru yürürken, sokağa gelen siyah renkli bir araç, yakınlarında park etti. Araçtan inen ve elinde susturucu takılmış silah bulunan bir kişi, Berkkhazh, Altemiral ve Amriev’in kafalarına doğru üç el ateş etti.

Çeçenler aldıkları kurşun darbeleri ile kanlar içerisinde yere yığılırken, saldırgan yanlarına gelerek öldüklerinden emin olmak için silahını tekrar ateşledi. Üç Çeçen olay yerinde yaşamını yitirirken, saldırgan da aynı araca binerek kaçtı.

Arabayı kiralamışlar

Olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, olayın ardından kaçan ve iki kişi oldukları öğrenilen saldırganlar her yerde aranmaya başlandı.

Saldırganların kullandığı araç da olay yerinden iki sokak ötede terk edilmiş olarak bulundu. Saldırganların kullandığı siyah renkli otomobili bir rent a car firmasından kiraladıkları ve sahte plaka taktıkları ileri sürüldü.

Cinayetlerin 9 mm çapındaki silahla işlendiği ve tek silahın kullanıldığı tespit edildi. Olay yerinde 12 mermi çekindeği bulundu.

İki ay önce taşındılar

Cinayetin görgü tanığı Serhat Kurt, “Parkta oturuyorduk. Siyah bir araç gelip durdu. İçinden bir adam çıktı, elinde susturuculu silah vardı. Üç kişinin kafalarına ateş etti. Düştükten sonra ölüp ölmediklerini kontrol ederek yine ateş etti. Sonra da arabaya binip kaçtı. Arabada saldırgandan başka araç sürücüsü de vardı” dedi.

Yaklaşık 2ay önce Zeytinburnu’ndaki evi kiralayan üç Çeçen’in aynı evde kaldıkları ve ikisinin evli birinin bekar olduğu ortaya çıktı.

Çeçenlerin oturdukları bina sahibinin yeğeni olan Zafer isimli kişi de “İki ay önce geldler. Üçü aynı evde aileleriyle yaşıyordu. İki tanesi evliydi, evde 3 ya da 4 çocuk vardı. Türkçe bilmiyorlardı. Telefonda tercüman aracılığıyla konuşup anlaştılar. Çeçenistan’dan işleri bozulduğu için geldiklerini, burada dericilik yapacaklarını söylediler. Eve 750 TL kira veriyorlardı” diye konuştu.

Rus İnfaz Timleri Kimleri öldürdüler?

Rus infaz timleri tarafından son 3 yıl içinde İstanbul’da infaz edilen Çeçenler arasında 3 önemli isim bulunuyor. n 2008 Eylül: Çeçen Albay Gazhi Edilsultanov (Başakşehir) n 2008 Aralık: Çeçen ordusunun iki numarası General İslam Canibekov (Ümraniye) n 2009 Şubat: Çeçen lideri Doku Umarov’un Türkiye temsilcisi Ali Osaev (Zeyinburnu)

Her üç Çeçenin de öldürülme tarzı birbirine çok yakın. Hepsi ya evlerine girmeye çalışırken ya da yolda kendilerini takip eden kişiler tarafından öldürüldü.

Kullanılan silahlar ve eylemin işleniş yöntemi Rus Gizli Servisi ’ni işaret ediyor. Rusya başbakanı Putin’in, Çeçenistan dışındaki direniş yanlısı Çeçenlerin öldürülmesi için inanılmaz bir bütçe ayırdığı biliniyor.

Hepsinin öldürüldüğü silahın 7.62 milimetrelik mermi atan Grozda olduğu sanılıyor. Rus basını, bu silahın 1970’lerden beri suikast silahı olarak Rus askeri istihbaratı (GRU) tarafından kullanıldığını yazmıştı.

Kim öldürüyor?

Rusya ordusuna bağlı olarak faaliyet gösteren GRU 1927 yılında dönemin Sovyet lideri Joseph Stalin tarafından kuruldu. Amacı yurt dışına kaçan SSCB muhaliflerini ortadan kaldırmaktı. Örgüt Lev Troçki ’yi 5 milyon dolara mal olan kovalamaca sonunda öldürmeyi başardı.

10 yıl önceki verilere göre GRU bünyesinde 25 bin ajan çalışıyordu. İngiliz The Times gazetesi de İstanbul ve diğer yabancı ülkelerde Çeçen liderlere yönelik suikastların arkasında Kremlin’in desteklediği Çeçen Devlet Başkanı Ramazan Kadirov’un bulunduğunu iddia etmişti.

Kadirov’un yurtdışına kaçan 300 Çeçen muhalifi için ölüm listesi hazırladığını iddia eden gazete, suikastlar için özel bir tim kurulduğunu yazmıştı. GRU’nun hala faaliyette olduğu belirtiliyor.

Suikast silahı Groza-1

Rus Askeri istihbarat servisi GRU için üretilen silah Moskova yakınlarında bulunna Tula ’daki silah fabrikasında üretiliyor. Kısa namlulu, susturuculu, uzun namlulu ve el bombası atmak için kullanılıyor. İsteğe göre silahın üzerine gece görüş veya dürbün de takılabiliyor. Arkasına eklenen aparat sayesinde 30 mermili şarjör takılabiliyor.

ÖZELLİKLERİ:


Ağırlık: 3.2 kilogram

Azami menzili: 700 metre

Namlu: Çift namlulu

Mermi: 7.62 mm (AK47 kalaşnikov mermisi)

Haber Ara