Gül: Gün, enerjimizi sorumluluk alanlarımıza yoğunlaştırma günüdür

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'de herkesin artık enerjisini sorumluluk alanlarına yoğunlaştırma zamanının geldiğini söyledi. Gül, geçmiş yıllarda kaybedilen zamanların ve fırsatların tersine büyük bir gayret içinde olmaları gerektiğini aktardı.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) 2011-2012 akademik yılı açılışı, törenle yapıldı. Süleyman Demirel Kültür Merkezi'ndeki törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yanı sıra, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin ve çok sayıda akademisyen ile öğrenci katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören, İTÜ Erol Üçer Müzik İleri Araştırma Merkezi Ensemble Orkestrasının mini konseri ile devam etti. Törende önce İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, üniversitenin çalışmaları ve projelerle ilgili geniş bilgi verdi. Şahin ardından YÖK'ten beklentilerini sıraladı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul Teknik Üniversitesi'ni son yıllarda yakaladığı başarıdan dolayı tebrik etti. İTÜ'nün sadece mühendislik merkezi ve teknoloji üssü olmadığını, aynı zamanda kültür faaliyetlerine de önem verdiğini dile getiren Gül, bunun ötesinde siyasette cumhurbaşkanlığı, başbakanlık gibi pek çok görevde bulunmuş isimlerin ve Türkiye'nin önemli kurumlarının başındaki kişilerin de İTÜ mezunu olduğunu belirtti. İTÜ'nün Türkiye'nin köklü üniversitelerinden olduğunu hatırlatan Gül, son yıllarda yapılan çalışmalarla kendisini yenileyerek yarışta daima önde olacağını gösterin bir üniversite konumuna geldiğini aktardı.
Konuşmasında Türkiye'nin esas gücünün insan kaynağı olduğuna dikkat çeken Abdullah Gül, insan kaynağı zengin olan ülkelerin tabii kaynakları olmasa bile bu açığını nitelikli insan kaynağıyla kapatabileceğine işaret etti. Nitelikli insan yetiştirmenin ancak iyi üniversite eğitimiyle mümkün olacağını aktaran Gül, üniversite sayısının çokluğunun öneminden çok buralarda verilen eğitimin önemine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül, "Üniversitelerimizi nitelikli üniversite haline getirmek dünya çapında kendi alanındaki üniversitelerle mukayese edebilir ve bunda yeri, ismi olan üniversiteler haline getirmek hepimizin en önemli misyonu olmalıdır. Bununla ilgili gerekirse YÖK yasalarında, anayasa başta olmak üzere tüm yasalarda değişiklik yapma azmindeyiz. Önümüzdeki süreç içinde bununla ilgili bir çok değişikliğin yapıldığını hep beraber göreceğiz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin son yıllarda üniversitelerin artık rekabet yarışına girmesi ve enerjileri ve motivasyonlarını bu yarışa harcamaları ve daha esnek üniversite yönetimi kurulması gerektiği yönünde önemli bir birikim olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül, siyasetçilerden öğretim görevlilerine ve bu konuyla ilgilenen herkesin bu gerçeği anladığını aktardı.
Türkiye'nin son 10 yıl içinde kendisini yenilediğini ve bir çok kurumun kronik sorunlarını hallettiğini aktaran Gül, tamamen kontrol dışı hale gelen ekonominin de bu dönemde rayına oturtulduğunu aktardı. "Dönem bu dönemdir" diyen Gül, "Nasıl kontrol dışı hale gelen ekonomi rayına koyulduysa, eğitim sistemimiz, üniversitelerin sistemi gözden geçirilip yeniden bir yörüngeye oturtulmalıdır." şeklinde konuştu. Gül, yeni kurulan üniversitelerine temel yapılanmasıyla ilgili adımların da bu dönemde atılacağından herkesin emin olmasını istedi.

'ÜLKELERİN GÜCÜ İNSANLARININ ÜRETTİĞİ BİLGİYLE GERÇEKLEŞİYOR'
Ülkelerin güçlü olabilmesinin nitelikli insanlarının üreteceği bilgiyle gerçekleştiğini aktaran Gül, tarihe bakıldığında birçok büyük ve güçlü devletin bilgi üretemediği, ürettiği bilgiyi teknolojiye ve hayata uygulayamadığı için tarih sahnesinden silindiğini aktardı. Gül, "Kim bilgi üretiyor ve bunu teknolojiye çeviriyorsa bunlar ayakta kalmıştır." dedi.
Üniversitelerin önünde herhangi bir finans eksikliği olmadığını aktaran Gül, bir zamanlar Türkiye'nin tüm kurumları ve üniversitelerinin parasızlık ve fon yetersizliğinden yakındığını hatırlattı. Üniversitelerin doğru politikaları uygulaması ve gereken açılımları yapması halinde yeterli fona kolaylıkla ulaşabileceğini ifade eden Gül, bu şekilde öğretim görevlilerinin de ek gelir imkanına kavuşabileceğini belirtti. Gül, "Bu günkü devlet üniversitesi sisteminin yeterli olmadığını hepimiz görüyoruz. Ama nihayetinde devletin imkanları dağıtılırken belirli kıstaslar var. Buna ek imkanları doğurabilecek çalışmalarda olmak gerekir." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin nüfus, coğrafya ve siyasi etki anlamında büyük bir ülke olduğunun altını çizen Gül, "Türkiye nüfus olarak alan olarak hinterlandı geniş ve siyasi değeri çok büyük. Bazılarımız bu siyasi değeri çok ihmal etmiştir. Böyle bir ülkenin sanayisinin endüstrisinin ve bunun altyapısının çok güçlü olması gerekir. Bunu ihracat ithalat dengelerinden ihracatımızın ithalatımıza bağımlı olmasından çok iyi görüyoruz." diye konuştu.

'GEÇMİŞTE KAYBETTİĞİMİZ FIRSATLARIN ACISINI ÇIKARMALIYIZ'
Türkiye'nin 60'lı-70'li yıllarda siyasi istikrarsızlıklardan dolayı yapamadıklarının noksanlığını bu günlerde daha iyi gördüğünü aktaran Gül, "Bilimi kim üretirse ve bunu kim teknolojiye transfer ederse ve onu ekonomiye kim kazandırırsa o devamlı büyüyebilmektedir. Onun için bu üniversitenin yeni bilim dallarına, teknolojinin, mühendisliğin birçok yeni bilim dalı eskiden sadece bir ders olarak okutanların bu gün çok geniş dallar halene geldiğini hepimiz görüyoruz." şeklinde konuştub
"Gün bütün enerjimizi hepimizin sorumluluk alanlarına yoğunlaştırma zamanıdır." diyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha evvelki çeşitli yıllarda kaybettiğimiz zaman ve fırsatları bu gün ve önümüzdeki zaman süreci içerisinde kaybetmemek, aynısını tekrarlamamak, tam tersine geçmişte kaybettiğimiz fırsatların acısını çıkarır şekilde daha büyük bir gayret içinde olmak ve daha fazla çalışmak, daha çok teknoloji üretmek ve bunları ülkeye, insanlığa ve dünyaya kazandırmak olmalıdır."
Törende, üniversiteye giriş sınavında dereceye girerek İTÜ'yü tercih eden öğrencilere teşekkür plaketleri ve Feyzi Akkaya Bilimsel Etkinlikleri Destekleme Fonu (FABED) ödülleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ve İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin tarafından verildi.