Başkan Kocaoğlu: Çevre adına içim yanıyor

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 80. İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) kapsamında düzenlenen Çevre Zirvesi'nde üç gelişmeden bahsederek, "Bunlar çevre adına içimi yakıyor." dedi. Bu üç gelişmeyi ise şöyle sıraladı: "Kurulacak evsel atık bertaraf tesisinin yeri konusunun, çözümüne yardım edilmesi yerine siyasi kaygılarla polemik haline getirilmesi. İzmir İl Özel İdaresi'nin, Büyükşehir Belediyesi tarafından temizlenerek ağaçlandırılan Belkahve'deki taş ocakları arazisine deneme üretimi için ruhsat vermesi. Çeşme yarımadasında taş ocakları için ruhsat verilerek, geri dönülmeyecek bir çevre tahribatının önünün açılması."
"Çevre ve Çevre Teknolojileri" ana temasıyla açılan 80. İEF, Çevre Zirvesi'ne evsahipliği yaptı. İsmet İnönü Sanat Merkezi'ndeki zirvenin açılış törenine İzmir Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu, Başkan Kocaoğlu, ilgili bürokratlar ve sektör temsilcileri katıldı. Burada konuşan Vali Yardımcısı Tunçsu, Türkiye Cumhuriyeti'nin imza atarak dahil olduğu KYOTO sözleşmesinin, gelişmiş ülkeler tarafından hâlâ imzalanmamış olmasının büyük bir soru işareti doğurduğunu belirterek, "Sanayileşmiş ülkeler dünyayı daha çok kirletmesine rağmen bunlardan biri olan ABD'nin sözleşmeyi imzalamaması düşündürücüdür." şeklinde konuştu. Kocaoğlu ise sanayileşmenin gerekli olduğu ancak kârı maksimize etme çabasıyla çevre bilinci arasındaki çatışmanın önlenmesi gerektiğini söyledi. Küresel ısınma tehdidine de dikkat çekerek, "Başta hükümetimiz, belediyelerimiz ve vatandaşlarımız olmak üzere çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras, iyileştirilmiş ve yaşanabilir bir çevredir." dedi. Çevre konusunda üzerlerine düşenleri yerine getirmede önemli mesafeler aldıklarını ifade eden Kocaoğlu, Türkiye'deki ileri biyolojik arıtma tesislerinin yüzde 38'inin İzmir'de bulunduğuna dikkat çekti. Çözmek için büyük çaba harcadıkları evsel atıkların bertarafı konusunda, yıllardır uzmanlar ve bürokratlarla teknolojik gelişmeleri incelediklerini belirterek, koku yaymayan, havayı, toprağı ve suyu kirletmeden, atıkları tamamen kapalı bir sistemde ortadan kaldıracak son sistem bir teknoloji üzerinde karara vardıklarını söyledi. Proje için sadece yere ihtiyaç duyduklarını dile getiren Kocaoğlu, şunları kaydetti: "Bir güney, bir de kuzey aksında 250 dönümlük yere ihtiyacımız var. Bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tek başına bulma yetkisi yok; ilgili birimlerle birlikte bulacağız. Tüm yetkililerden azami gayret göstermelerini talep ediyorum."
Başkan Aziz Kocaoğlu, Türkiye'de başka bir örneği olmayan taş ocaklarının rehabilitasyonu konusunda başlattıkları çalışmalardan İl Özel İdaresi kararıyla geri dönülmesinin de kendisini fazlasıyla üzdüğünü belirtti. Belkahve'de faaliyet gösteren firmalarla tek tek anlaşarak bölgeden taşınmaları ve çevreye zarar vermeyen bir sistem kurmaları konusunda önemli adımlar attıklarını hatırlatan Kocaoğlu, şöyle devam etti: "Bölgedeki toz toprak görüntüsünü kaldırdık. Kazılan bölgeleri ağaçlandırmaya başladık ancak İl Özel İdaresi, duyduğumuza göre buraya deneme üretimi için ruhsat vermiş. İl Özel İdaresi yetkililerinin, bu konuya müdahale etmesi gereklidir. İrade beyan etmezseniz, dik duruş sergilemezseniz çevreyi koruyamazsınız. Kaldırılmış, temizlenmiş yere tekrar tesis kurarsanız bu işin içinden çıkamazsanız. Bizim yapığımız protokolün, İl Özel İdaresi tarafından titizlikle takip edilmesini istiyorum."
İçini yakan diğer bir konunun ise Çeşme yarımadasına taş ocağı ruhsatları verilmesi olduğunu dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, "Rastgele taş ocağı ruhsatı verilmesinin hiçbir anlamı yoktur. Bu, yarımadanın geriye dönülmeyecek bir tahribata sürüklenmesine yol acaktır. Hiçbir madenin ülkenin kalkınması için kullanılmasına karşı değilim ama çevre adına getirdiğiyle götürdüğünü çok iyi dengeleyerek." şeklinde konuştu.