Türklerin AB ve ABD hakkındaki olumsuz görüşleri bu yıl da değişmedi
Marshall Fonu tarafından bu yıl onuncu kez gerçekleştirilen Transatlantik Eğilimler 2011 Araştırması, Türkiye'nin AB ve ABD'ye karşı hisleri geçen sene içinde biraz yumuşamış olsa bile, Türklerin çoğunluğunun hala AB ve ABD'yi olumsuz olarak görmeye
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-14 12:54:35
Transatlantik Eğilimler 2011 Araştırması'na göre Türk kamuoyu, Transatlantik Eğilimler araştırmasının Türkiye'de yapılmaya başladığı 2004 yılından bu yana en köklü değişikliklerden bazılarını yaşıyor. Geçtiğimiz yıla ait rapor, Türk kamuoyunda ABD Başkan Barack Obama'ya ve Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik desteğin ciddi bir düşüş yaşadığını ortaya koymuştu.
NATO'nun ülkenin güvenliği için gerekli olduğunu düşünenlerin yüzdesi geçen sene dibe vururken (2004 yüzde 53, 2010 yüzde 30), Türkiye'nin Orta Doğu ülkeleri ile işbirliği içinde hareket etmesine inananların yüzdesi iki katına çıkmıştı (2009yüzde 10, 2010 yüzde 20). Bu bulgular dikkate alındığında Türkiye adeta Batı'ya sırtını dönmüş ve Orta Doğu'daki komşularına yönelmiş gibi görünmekteydi.
Araştırmanın 2011 sonuçlarına bakıldığında ise Türklerin bu yıl AB ve NATO ile olan ilişkiler hakkında biraz daha olumlu yanıtlar verdiği görülüyor. Bu konularla ilgili Türk tutumu son yedi sene boyunca tutarlı şekilde aşağı doğru bir eğri izlerken, geçen senenin sonuçları Türkiye'nin, hem AB, hem de ABD ile ilişkilerini geren bir dizi uluslararası krizi yansıtan bir sınır noktası olarak değerlendirilmişti.
Bunlar arasında Gazze'ye yola çıkan Türk filosuna karşı İsrail'in gerçekleştirdiği baskın, İran'a yaptırım uygulanmasına yönelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu kararına karşı Türkiye'nin tartışmalı "Hayır" oyu ve Türkiye'nin Brezilya ile anlaşarak İran'a nükleer yakıt takasında yardım etmesi de bulunuyor. Bu yıl böylesi uluslararası krizlerin olmaması sayesinde Batı'ya yönelik Türk tutumu yumuşamış görünüyor. Ancak bunun normale dönüş mü demek olduğu, yoksa ibrenin yukarı çıkmaya başladığı ilk yıl mı olduğunu söylemek için henüz erken olduğu düşünülüyor.
TÜRKİYE AB ÜYELİĞİNE DAHA OLUMLU BAKIYOR
2011 bulguları bazı bakımlardan daha Avrupa dostu bir Türk kamuoyu ortaya koyarken, aynı zamanda da Türkiye'nin Orta Doğu'daki komşularıyla da işbirliği yapma isteğini gösteriyor. Türkiye'nin AB üyeliğinin iyi olacağına inanan Türklerin yüzdesi 2010 yılına kıyasla 10 puanlık artışla yüzde 48'e yükselmiş. Bu oran, 2006'dan beri Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik desteğin en yüksek olduğu noktalardan biri olmasına rağmen 2004 yılındaki düzeyin (yüzde 73) altında kalmış.
AB'de araştırmaya katılanların çoğu 2010 yılında olduğu gibi bu yılda yüzde 39 ile Türkiye'nin üyeliğinin ne iyi ne de kötü olacağını düşünüyor. Yanıt verenlerin geri kalanı, Türkiye'nin üyeliği konusunda eşit şekilde bölünmüş: Yüzde 29 kötü, yüzde 26 iyi. Türkiye'nin AB üyeliğinin iyi olacağına yüzde 48 ile en çok Romanya inanırken, Fransa yüzde 45 ve Almanya yüzde 40 oranlarıyla Türkiye'nin üyeliğinin kötü olacağını düşünüyor.
Türkiye'nin AB'ye üye olabileceğini düşünen Türklerin yüzdesi 2010 sonuçlarına kıyasla yedi puanlık bir artışla yüzde 33'e ulaşmış; ancak bu konudaki AB görüşlerinde bir değişiklik göze çarpmıyor. AB'de Türkiye'nin üyeliğinin olası olduğuna inananların yüzdesi bu sene yüzde 53 olurken, Romanya ve İsveç yüzde 66, İngiltere yüzde 65 ve Hollanda yüzde 60 ile Türkiye'nin AB'ye gireceğine en çok inanan ülkeler olmuş.
TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNDEN AZ YARAR BEKLENİYOR
AB kamuoyunun, Türkiye'nin AB üyeliğine tamamen karşı olmasa da Türkiye'nin üyeliğinin yararları konusunda kötümserlik ya da fikir ayrılıkları taşıdığı görülüyor. AB'de yanıt verenlerin yüzde 48'i ve Amerikalıların yüzde 54'ü Türkiye'nin üyeliğinin Ortadoğu'da barış ve istikrarı teşvik etmeye katkıda bulunacağına inanıyor. Ancak bu görüş tüm ülkeler tarafından paylaşılmıyor. Fransa yüzde 59, Hollanda yüzde 51 ve Slovakya yüzde 46 oranlarıyla buna katılmıyor.
TÜRKLER, ÜYELİĞİN EKONOMİK YARARLARINA DAHA FAZLA İNANIYOR
Araştırmanın yapıldığı 12 AB ülkesinde katılanların yarısı, Türkiye'nin üyeliğinin AB için ekonomik açıdan iyi olacağına inanmazken, yüzde 39'u ekonomik olarak yararlı olacağını savunuyor. Fransa yüzde 63, İsveç yüzde 62, Almanya yüzde 58, İspanya yüzde 55 ve Hollanda yüzde 54 ile Türkiye'nin üyeliğinin AB ekonomisini olumsuz etkileyeceğine en çok inanan ülkeler olarak sıralanıyor. Buna karşın Türklerin çoğunluğu yüzde 55'i AB üyeliğinin Türk ekonomisi için iyi olacağını düşünüyor.
İSLAM, YOKSULLUK VEYA NÜFUS, AB ÜYELİĞİ İÇİN ENGEL DEĞİL
Araştırmanın yapıldığı AB ülkelerinde yaşayanların yüzde 56'sı (İsveç yüzde 66, Birleşik Krallık yüzde 65, İspanya yüzde 64, Almanya yüzde 62), Türkiye'nin Müslüman nüfusunun Türkiye'yi AB dışında tutmak için yeterli bir neden olduğuna inanmıyor. Bulgarların yüzde 58'i, Polonyalıların yüzde 46'sı ve Slovakların yüzde 48'i, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin üyeliğinin sorun olabileceğini düşünüyor.
Türklerin üçte birinden biraz fazlası (yüzde 36), nüfusun çoğunluğunun Müslüman olması nedeniyle Türkiye'nin AB'ye ait olmadığını savunuyor. AB'de araştırmaya katılan üç kişiden biri (yüzde 32) Türkiye'nin AB'ye entegre olmak için çok yoksul olduğunu vurgularken, yüzde 58'i yoksulluğunun katılıma engel olmadığını söylüyor.
Kişi başına GSYİH düzeyleri Türkiye ile benzerlik gösteren Bulgaristan yüzde 19) ve Romanya yüzde 13 yoksulluğun Türkiye'nin AB üyeliğine engel olduğuna en az inan ülkeler olmuş. Beş Türkten sadece biri (yüzde 22) Türkiye'nin çok yoksul olması nedeniyle AB'ye entegre olamayacağına inanıyor. AB'de yanıt verenlerin yüzde 27'si, Türkiye nüfusunun AB'ye katılmak için çok kalabalık olduğuna inanırken, yüzde 61'i bunu bir sorun olarak görmüyor.
Türklerin neredeyse üçte biri (yüzde 32), ülkenin AB üyeliği için çok fazla nüfusa sahip olduğunu düşünüyor. Amerikalıların yüzde 26'sı, Türklerin yüzde 22'si ve 12 AB ülkesinde yanıt verenlerin yüzde 19'u üyeliğinin gecikmesi durumunda Türkiye'nin AB'den uzaklaşmasından endişe duyuyor.
TÜRKİYE, PEK DE YALNIZ OLMAYAN KURT
Araştırmaya göre komşularla olumlu ilişkiler kurulmasını teşvik eden son zamanlardaki Türk dış politikası, Türk kamuoyunun görüşleriyle aynı doğrultuda gözüküyor. Beş Türkten biri (yüzde 20) uluslararası konularda Türkiye'nin Orta Doğu ülkeleriyle yakın işbirliği içinde hareket etmesini istiyor.
Bu rakam 2010 yılındaki rakamı tekrar eder nitelikte. Ancak, Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkeleriyle ittifak yapması gerektiğine inananların yüzdesi geçen seneye göre altı puanlık bir artışla yüzde 19 olmuştur. Ülkenin yalnız hareket etmesini savunan Türklerin yüzdesi ise 2010 yılına kıyasla 7 puan azalarak yüzde 27'ye gerilemiş. Görece olarak daha az Türk, Türkiye'nin Rusya yüzde 9 veya ABD yüzde 8 ile yakın işbirliği yapmasını istiyor.
TÜRKİYE ORTADOĞU'YU DAHA HAYATİ GÖRÜYOR
2010 yılına göre, daha fazla Türk AB'ye katılımın yararlarını kabul ettiği araştırmaya göre uluslararası konularda AB ülkeleriyle yakın işbirliğine gidilmesini destekliyor olmasına rağmen, Türklerin yüzde 43'ü Ortadoğu'daki komşularını ülkenin ekonomik çıkarları açısından Avrupa Birliği ülkelerinden daha önemli görüyor (AB daha önemli yüzde 33). Türklerin yüzde 42'si, Orta Doğu'daki komşularının Türkiye'nin güvenlik çıkarları açısından da AB ülkelerinden daha önemli olduğunu savunuyor.
TÜRKİYE ABD İLİŞKİLERİ SOĞUYOR
Bu sene Türklerin AB ve NATO hakkında daha olumlu görüşler taşımalarına ve AB ülkelerinin Türkiye'ye karşı daha olumlu tutumlara sahip görünmelerine rağmen, Amerikalıların Türkiye ile ilgili olumlu hisler besleme oranı sekiz puan düşerek yüzde 42'ye gerilemiş. Türkiye'nin AB üyeliğini iyi olarak nitelendiren Amerikalıların yüzdesinde 7 puanlık azalarak yüzde 34 olmuş.
Türklerin yüzde 34'ü Amerika ve Türkiye arasındaki mevcut ilişkileri kötü olarak değerlendirirken, yüzde 28'i karışık, yüzde 27'si ise iyi olarak yorumlamış. Türklerin yüzde 62'si, Amerika'ya karşı olumsuz duygular besliyor. Ancak Amerikan karşıtlığının yoğunluğu bu sene hafiflemiş ve 2010'a kıyasla yüzde 11'lik bir düşüşle bu sene Türklerin sadece yüzde 38'i ABD'ye dair çok olumsuz görüş bildirmiş.
Transatlantik Eğilimler 2011 araştırması, TNS Opinion tarafından 25 Mayıs ile 17 Haziran 2011 tarihleri arasında ABD ve Türkiye ile Almanya, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Fransa, İspanya, İsveç, İtalya, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya ve Slovakya olmak üzere on iki Avrupa Birliği ülkesinde gerçekleştirilmiş. Araştırma, merkezi ABD'de olan Marshall Fonu ve İtalya Turin'de bulunan Compagnia di San Paolo tarafından hazırlanırken, Luso-Americana Vakfı, BBVA Vakfı, Communitas Vakfı ve İsveç Dışişleri Bakanlığı da destek vermiş.
SON VİDEO HABER
Haber Ara