İş Bankası Genel Müdürü Bali: Çevremizdeki ülkelerde büyük hareket var
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Çevremizdeki ülkelerde büyük hareket var. Ortadoğu çalkalanıyor. Yeni dönemin sinyallerini veriyor. Geçmişte devlet ya da belli aileler üzerinde birikmiş olan zenginliğin halka yansımadığı model çöküyor. Bu
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-13 14:22:37
İş Bankası tarafından Dünya Gazetesi'nin katkılarıyla düzenlenen; günümüz ekonomi ve piyasa koşullarında bölgesel ve uluslararası fırsatlar, yeni iş alanları ve sektörel gelişim fikirlerinin ele alındığı geleneksel 'İş'le Buluşmalar' toplantısı, bu kez Trabzon'da yapıldı.
İş Başkanı Genel Müdürü Adnan Bali, 'Birikimleri Zenginliğe Dönüştürmek' başlığı altında Novotel'de yapılan toplantının açılışında yaptığı konuşmada, İş Bankası olarak Türkiye'de krizin en ağır koşullarında bininci şubelerini açtıklarını belirtti.
Kriz ve benzeri edebiyatın ezberlerini bozmadığını ve bozamayacağını ifade eden Bali, "İçinde yaşadığımız konjonktür özellikle dışarıdaki gelişmelerle birlikte değerlendirildiğinde çok enteresan özellikler taşıyor. Hiç kendilerine yakıştıramadığımız adreslerde çok ağır problemler var, özellikle Batı Avrupa ülkelerinde. Amerika'da borç tavanının aşılması nedeniyle yapılan tartışmalar Amerika'nın notunun düşürülmesiyle sonuçlandı. Finansal piyasalar çok daha dalgalanmaya açık bir sürece girdi. Böyle bir tabloda Türkiye, borçlanma ve bütçe istatistikleriyle çok farklı ve olumlu ayrışmaya gidiyor. Bunun yönetme zorluklarının yanı sıra fırsatlar içerdiğinin hepimiz farkında olmalıyız." diye konuştu.
Bu dönemde 'krizden şu ya da bu düzeyde etkilendik, az etkilendik' söyleminin yetmemesi gerektiğinin altını çizen Bali, şu uyarılarda bulundu: "Biz hafızamızda hep krizlerden aşırı zarar görme olgusuna alışık olduğumuzdan bu dönemin imkânları konusunda yeteri kadar atak ve aktif davranamayabiliriz. Onun için gerek finans gerek reel sektör olarak imkânlarımızın farkında olmalıyız."
Bazı ülkelerle farklar beklediğinden daha hızlı bir süreçte daraldığını anlatan Bali, neden böyle bir konjonktüre gelindiğine dair teşhise ilişkin de şunları söyledi: "Türkiye ekonomisi nihayetinde gerek kamu gerek hane halkı gerek finans sektörü az borçlanmış, az kaldıraç kullanmış, az riske olmuş ya da başını az belaya sokmuş bir ekonomi henüz. Olağan şartlarda bunlar çok da olumlu özellikle değil aslında. Gelişme potansiyelinizi ne kadar değerlendirdiğinizi ifade eder. Ama olumsuz dönemlerde de size koruyucu etki yapan bir olgu."
"KRİZİN ATLATILMASINDA FİNANS SEKTÖRÜNÜN KATKISI BÜYÜK OLDU"
Kriz süreçlerinde sağlam finans sektörünün önemine değinen Bali, "Bunu yapamadığımız yılları hatırlayın, Mesela 2001'i. Bugün Türkiye'de krizin ağır etkileri hissedilmediyse bu kendisine yönelen şokları bünyesinde absorbe edebilme, emebilme gücü gösteren finans sektörünün büyük katkısıyla olmuştur. Şayet kendi riskleri idare edilemez durumda olsaydı, geçmişte yaşadığımız olumsuz örneklerde olduğu gibi, kredilerin teminatlarının şu ya da bu suretle kıymete çevrilmesine kadar giden çok ağır süreçler yaşanabilirdi. Bugün Türkiye'de aktif fiyatlarında çok önemli bir gerileme yaşanmadıysa bunda bankacılığın gelmiş olduğu seviyenin önemli yer tuttuğunu düşünüyorum. Kriz tecrübesi hem finansta hem reel sektörde kuvvetli hale gelmiş bir ülke olduk." dedi
Türkiye'nin bugün açık pozisyonu olmayan bir bankacılık sektörünün bulunduğuna vurgu yapan Bali, gerek idari ehliyet, gerek otoritenin takip ve kontrolü ile mevzuatın geldiği nokta itibarıyla bölge ülkeleri arasında çok ayırt edici bir noktaya gelindiğini belirtti.
Türkiye'nin etrafındaki fırsatları iyi değerlendirmesi gerektiğinin altını çizen Genel Müdür Bali, "İçinde bulunduğumuz dönem tüm bu zorlukları fark edenler için farklı bir tablo ortaya koyuyor. Kâğıtların yeniden karıldığı bir dönem diye düşünüyorum. Çevremizdeki ülkelerde büyük hareket var. Ortadoğu çalkalanıyor. Yeni dönemin sinyallerini veriyor. Geçmişte devlet ya da belli aileler üzerinde birikmiş olan zenginliğin halka yansımadığı model çöküyor. Bu birikimler halkın refahına ve karşılanamamış ihtiyaçlarına doğru akacak. Bunlar akarken bunları karşılayacak olan ülke kim, kim buna en iyi aday olabilir, kim daha fazla rol alabilir diyecek olursanız; bu ülkedir. Dolayısıyla hepiniz etrafımızdaki oluşumun farkında olmalıyız. Biz de finans sektörü ve İş Bankası olarak böyle bir tabloda üzerimize düşeni müşterilerimizle yapmak üzere bütün konsantrasyonumuzla çalışmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE EKONOMİSİ LASTİK TOP GİBİ"
Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy da Türkiye ekonomisinin uyumlu olduğunu belirterek, bu yılı yüzde 6.5-7 civarında bir büyümü hızı ile tamamlayacağına inandığını belirtti.
Türkiye ekonomisi için 'lastik top gibi' tanımlaması yapan Berksoy, düştüğü yerden aynı hızla yukarı fırladığına işaret etti. Berksoy, en önemli iki kırılganlığın ise cari açık ve beklentilerin kırılganlığı olduğunu sözlerine ekledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara