Erdoğan: Mısır ve Türkiye, bölgenin aydınlık geleceğini hazırlamaya namzettir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ortadoğu'nun iki önemli ülkesi Türkiye ve Mısır'ın birlikte Ortadoğu'nun aydınlık ve barış dolu geleceğini hazırlamaya namzet olduklarını söyledi. Mısır Başbakanı Essam şeref ile görüştükten sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, iki ülke arasındaki benzerliklere vurgu yaptı. Erdoğan, "Yaklaşık nüfus itibariyle baktığımızda 150 milyonun aşkın nüfusa sahip iki ülkeyiz. Ve yine baktığımızda bir milyon 800 bin kilometrekarelik alana sahibiz. Ve bu iki büyük ülke iki güçlü ülke inanıyorum ki bölgenin aydınlık barış dolu geleceğini hazırlamaya namzettir." dedi.
    Konuşmasının başında Mısır için "Biz dost olmanın ötesinde iki kardeş ülkeyiz. Bunu aramızdaki üst düzey ziyaretlerin sıklığı da ortaya koymaktadır."diyen Erdoğan, iki ülkenin tarihsel birikimi, tarihsel kökleri itibariyle bölgedeki önemlerinin de çok açık ortada olduğunu dile getirdi. Erdoğan, "Şu anda bölgede yaşanan özellikle demokratik taleplere dayalı hak ve özgürlükler arasındaki arayış özellikle de Tahrir Meydanı'nın tarih yazması bu safhada önem arz etmektedir." ifadelerini kullandı.

    MISIR VE TÜRKİYE BİR COĞRAFYANIN SIKLET MERKEZİDİR
    "Her kutlu doğum sancılı olur." diye devam eden Erdoğan, Türkiye olarak Türk milleti olarak Mısır halkının bu süreci başarıyla atlatacağını gördüklerini ve buna inandıklarını aktardı. Erdoğan, "Mısır halkı kardeşlerimiz bunu bilmelidir ki iyi günde olduğu gibi zor günde de Mısır'ın yanındayız." şeklinde konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zira bizim birlikteliğimiz tarihten geliyor. Biz aslında aynı ailenin fertleriyiz. Anadolu ve Nil medeniyetleri yazılı ve yazılı olmayan insanlık tarihine beşiklik etmiştir. Dolayısıyla bu haliyle bir coğrafyanın sıklet merkeziyiz."
    Ardından Mısır ve Türkiye arasındaki ilişkilere değinen Erdoğan, "Kardeşim Şeref'le birlikte bakanlarımız ortak işbirliği anlaşmasını imzaladık. İşbirliğimizin daha da geliştirilmesi imkanlarını bu vesileyle adımlarını atmış oluyoruz. Yaklaşık nüfus itibariyle baktığımızda 150 milyonun aşkın nüfusa sahip iki ülkeyiz. Ve yine baktığımızda bir milyon 800 bin kilometrekarelik alana sahibiz. Ve bu iki büyük ülke iki güçlü ülke inanıyorum ki bölgenin aydınlık barış dolu geleceğini hazırlamaya namzettir." dedi.

    TİCARET HACMİNİ 5 MİLYAR DOLARA ÇIKARMA HEDEFİ
    İki ülke arasında kurulan ekonomik mekanizmanın Mısır ve Türkiye arasında geleceği çok daha güçlü kılacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Az önce Şeref ifade etti; 3 milyar dolar ticaret hacmine sahibiz ama bunu süratle 5 milyar dolara çıkarmalıyız. Bu konuda mutabakatımız var. Yatırımcılarımız şu anda 1,5 milyar dolarlık yatırım hacmine sahip. Kendilerini teşvik ediyoruz ve bunu süratle 5 milyar dolara çıkarma hedefini verdik. Ve dün gece buraya 280 iş adamı ile birlikte geldik. Türk ve Mısırlı iş adamlarını bir araya getirmek suretiyle ortak adımları atalım istiyoruz. Gerek turizm alanında gerek ulaştırma alanında, bankacılık ve enerji gibi alanlarda gerçekleştirilebilecek birçok imkanlar mevcut. Yarın değerli kardeşimle birlikte katılacağımız Türk-Mısır İş Konseyi toplantısı iş adamlarımızın ufkunu daha da açacaktır. Ve ülkelerimiz arasındaki kardeşlik bu ortak işbirliği konseyi inanıyorum ki geleceği çok farklı kılacak çok güçlendirecektir."

    FİLİSTİN'İN BM'DE TANINMASI KONUSUNDA MISIR'LA MUTABIKIZ
    Ortadoğu'daki gelişmelerin Türkiye ve Mısır'ı yakından ilgilendirdiğini belirten Erdoğan, "Bölgede yaşanan gelişmelere kayıtsız kalmamız mümkün değil. Filistin meselesi Ortadoğu'nun kanayan yarası olmayı sürdürüyor. Bu alanda Mısır'ın verdiği bugüne kadarki mücadele ve gayreti çok iyi biliyoruz. Bildiğiniz gibi bölgemizdeki barış ve istikrar için hayati önem taşıyan Filistin'in BM'ye başvurusunun desteklenmesi konusunda mutabıkız." dedi.
    Ardında sözü İsrail'e getiren Erdoğan, "Mısır şu anda halkıyla bir ve beraber olarak değişimi iyi okuyan iyi tahlil edebilen bir ülke olmuştur. Ama bölgemizde bu değişimi okuyamayan ülkeler de vardır. Bunun başında İsrail gelmektedir. Ve bölgedeki barışı huzuru tehdit eden istikrarın tesisini engelleyen adımların karşısında tabi ki biz de sessiz kalamayız. İnanıyorum ki el ele vermek suretiyle bölgenin barışı güç kazanacaktır. Dünya artık değişiyor ve bu değişim sureci içerisinde halkın iradelerine kayıtsız kalmak mümkün değil." ifadelerini kullandı.