Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Erdoğan'ın dünyanın izlediği konuşması bitti

Başbakan Erdoğan Arap Birliği zirvesinde hitap etti. İşte Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları:

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-13 14:57:56

Erdoğan'ın dünyanın izlediği konuşması bitti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda bir konuşma yaptı.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Türkler ve Araplar olarak yüzyıllardır dostluk bağlarına sahibiz. Gazze'de ağlayan Filistinli bir çocuk Ankara’daki bir annenin yüreğini sızlatır. Bizler aynı bedenin ve aynı ruhun unsurlarıyız. Bizler büyük ve köklü bir aileyiz. Tarihi bir dönemeçteyiz. Birbirimizi her zamankinden daha iyi anlıyor, daha iyi tanıyoruz. İstikbale umutla ve güvenle bakıyoruz.

Daha fazla demokrasi, insan hakları hepimizin ortak şiarı olmalıdır. Halklarımızın meşru taleplerini meşru yollarla karşılamaya mecburuz. Gayrımeşru yöntemlerle güç kullanarak bastırmaya çalışanlar bugün değilse yarın büyük bir yanılgı içinde olduklarını anlayacaktır.

Siyasi, ekonomik ve sosyal reformların gerçekleştirilmesi elzemdir. Tarihin yeniden eğildiği bir dönemde kardeş Arap halklarının bu vakur duruşunu saygıyla selamlıyorum.

Kardeşlerimin onurlu bir geleceğe sahip olması için bu değişimi gerçekleştirilmesini istiyorum.

Türk ve Arap halkları olarak, ebedi kardeşliğimizden aldığımız güçle aramızdan gün ışığının geçmesine izin vermeyecek kadar saflarımızı sıkı tutmalıyız. Farklı dillerle aynı anlam coğrafyasını ve kaderi paylaşan bizler için yeniden ortak geleceğe sahip çıkma zamanı gelmiştir.

Halkların meşru talepleri karşısında bugün takınacağımız tutum ve atacağımız adımların hesabı, ancak halklar tarafından sorulabilir. Bu çağrım, bölgemizdeki tüm ülkeler için geçerlidir ve buna İsrail de dahildir'

Bazıları gibi Libya’nın yeraltı zenginliklerine bakarak değil, sadece Libya halkını sevdiğim için konuşuyorum.

Yüzyıllarca bilimden edebiyata, sanattan felsefeye gelişmelere imza atmış bölge insanı bugün olması gereken yerde değildir.

Libya halkının özgürlük mücadelesini zaferle sonuçlandırımlası memnuniyet verecidir.

Ortadoğu’daki gelişmelere kayıtsız kalmamız düşünülemez. Sadece bölgede bulunduğumuz için değil, buna ebedi kardeşliğimizi dikkate alarak söylüyorum.

Ortadoğu’daki değişim sürecinde ihtiyacı olan herkese dostluk elimizi uzattık. Elimizi havada bırakanlar oldu. Dostane telkinlerimizi ısrarla dile getirmeye devam ettik.

İsrail kendi meşruiyetini sarsan sorumsuz adımlar atmaya devam etmektedir. İsrail yardım gemisine uluslararası sularda saldırı düzenleyecek kadar şirazesinden çıkmıştır. İsrail hükümeti tarafından İsrail halkı ablukaya alınmıştır. İsrail, özür ve tazminat talebine kulaklarını tıkamaktadır.

Hazırlanan rapor, keenlem yekündür (Yok hükmü). Gazze ablukasını tanımadığımızı ilan ediyorum. İsrail makul, sorumlu, ciddi ve insan hakkına saygılı bir devlet olarak davranırsa içine düştüğü yalnızlıktan kurtulacaktır. Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerinin normalleşmesi için gerekli gördüğü şartlar halen geçerlidir. İsrail özür dilemedikçe, öldürülen şehitlerimizin ailelerine tazminat ödemedikçe ve Gazze'ye uyguladığı ablukayı kaldırmadıkça Türk-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi söz konusu olamaz, olmayacaktır Türkiye İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı tanımamaktadır.

Hiçbir ülke uluslararası hukukun üzerinde değildir. Devletler de işledikleri cinayetlerin bedelini ödemelidirler. Daha adil bir dünya için devletler de terör suçlarının bedelini ödemek zorundadır.

Şunu da özellikle belirtmek isterim ki; başta BM olmak üzere, uluslararası çevreler İsrail'in tek taraflı, şımarık uygulamalarına prim vermeye, bu insanlık dışı uygulamalarına gözlerini kapamaya devam ederlerse, işlenen bu suçun bir faili olarak anılmaktan kurtulamayacaklardır.

Bu dava Filistin’in değil, adalet ve hukuktan yana olanların ortak davasıdır. İsrail-Filistin meselesi bir insanlık meselesidir. Gazze bu durumda oldukça uluslararası alanda hak ve hukukun ne olduğu konusunda kaos devam edecektir. Zulüm üzerinden siyaset yapanlar mutlaka kaybedeceklerdir.

Filistinli kardeşlerim özlemini çektikleri devletlerine kavuşmalıdırlar.'Gelin, Filistin bayrağını göndere çekelim ve o bayrak Ortadoğu'da barışın, adaletin sembolü olsun. Gelin, Ortadoğu'ya hak ettiği barış ve istikrarın gelmesine katkıda bulunalım."
 

 

Haber Ara