Dolar

34,8967

Euro

36,7727

Altın

3.007,54

Bist

10.058,63

Doğu Afrika'nın 'farklı' ülkesi

Vahşi doğası ve atalarının geleneklerini aynen sürdüren kabileleri ve modern hayatı reddeden Kenya, ziyaretçilerini farklı yapısıyla şaşırtıyor.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-10 13:08:16

Doğu Afrika'nın 'farklı' ülkesi

Yaşar Özay*


Kenya, doğası, tarihi ve coğrafyası ile zengin bir ülke. Kenya ile tanışmamız İstanbul Üniversitesi'nin ilk defa hizmete soktuğu Çocuk Üniversitesi ve Doğa Koleji öğrencilerinin ülkeye yaptığı inceleme gezisiyle oldu. Kenya'da vahşi doğa ile modern hayat iç içe. Birçok hastalığın kol gezdiği ülkede bulaşıcı hastalıktan ölenlerin sayısı bir yılda 450 bini aşmış durumda. Bu riskleri göze alarak, aşılarımızı yaptırarak yola çıkıyoruz. Türk Hava Yolları'nın İstanbul'dan direkt altı saatlik uçuşundan sonra, Kenya'nın başkenti ve ABD Başkanı Barack Obama'nın 'memleketi' başkent Nairobi'ye ulaşıyoruz. Kenya dilinde 'serin sular diyarı' anlamına gelen Nairobi, Afrika'nın dördüncü büyük kenti ve ülkenin finans merkezi.

Şehirde yabancıların sayısı hayli fazla. İşletmelerin büyük çoğunluğu yabancıların elinde. Kenya'nın İngiltere'den bağımsızlığını kazandığı 1963'e kadar, Avrupalı zenginler safarilerde binlerce hayvanı avlamış. 1972'den sonra safari bölgeleri koruma altına alınmış. Artık avcılık objektiflerle yapılıyor. Safari bölgelerinde 'lodge' denilen moteller var. Burada maymunlar ve ceylanlar rahatlıkla dolaşırken, vahşi hayvanlar elektrikli teller nedeniyle yaklaşmıyor. Yılda 1 milyon kişi safari için geliyor ülkeye. Bir safari sektörü oluşmuş durumda. Her bütçeye göre safari var.

HAKUNA MATA: HER ŞEY YOLUNDA

Kenyalılar hayli sıcak kanlı. Bir sorununuz olduğunda çoğunlukla ''Hakuna mata," yanıtını alıyorsunuz. Hakuna mata, her şey yolunda demek. Rehberimiz bağımsızlık için 40 yılda 400 bin can feda ettiklerini anlatıyor. Tezatlar ülkesi Kenya'da nüfusun yüzde 5'i, ülke ekonomisinin yüzde 75'ine hükmediyor. Nüfusun üçte biri Müslüman. Bir tarafta golf oynayanlar, diğer yanda teneke kulübelerde oturanları görmek mümkün.

MODERN YAŞAMI REDDEDİYORLAR

Kenya'da 40'tan fazla kabile bulunuyor. En büyük kabile Masailer, 1 milyonluk nüfusa sahip. Masai Mara bölgesinde, yarı göçebe bir hayat sürüyorlar. Modern hayatı reddeden kabilede yaşam, iki odalı, topraktan evlerde sürüyor. Masailerde bilinen anlamda evlilik yok. Erkek, anlaştığı bir kadın yoksa, elindeki mızrağı beğendiği kadının evinin içine uzatıyor. Kadın isterse, mızrağın ucunu tutarak adamı içeri alıyor. Çocukların kimden olduğu belli değil. Onlar, kabilenin çocukları. Önemli kararları yaşlı erkekler veriyor. Toplumsal yaşantıyı sözlü yasalar belirliyor. Anlaşmazlıklar büyükbaş hayvanlar takas edilerek çözülüyor. En büyük gelir kaynağı hayvan ve hediyelik eşya satışı.

DOĞANIN GÖZYAŞI


Ülkenin güneybatısındaki Masai Mara doğal parkına gitmek için, üstü açılan minibüslerle yola koyuluyoruz. Nairobi'den 390 km uzaklıktaki Masai Mara, ülkenin en büyük doğal parkı; tüm yırtıcı hayvanların ve kuşların yaşadığı bir alan. Zebralar, bufalolar, aslanlar, zarif zürafalar, iri cüsseli gergedanlar, antiloplar, devasa filler, leoparlar, akbabalar, devekuşları, flamingolar, yaban domuzları, sırtlanlar ve ceylanlar, hipopotamlar...

Temmuz ve ekim arasında, yağmurlar nedeniyle hayvanlar Tanzanya'ya göçüyor. Yerliler bu göçe, 'doğanın gözyaşı' diyor. Görülmesi gereken muhteşem bir doğa olayı bu. Milyonlarca hayvan, su ve otlak yeri aramak için harekete geçiyor. Biz de bu olaya tanıklık edebildiğimiz için kendimizi şanslı sayıyoruz. Ormanların kralı ile karşılaşmamız grupta heyecan yaratıyor. Aslanların mağrur duruşu, izleyenleri ve çevredeki hayvanları tedirgin etmeye yetiyor. Rehberimiz, aslanların sabaha karşı avlandıklarını, ağır gövdeli oldukları için avlarının peşinden fazla koşmadıklarını, avını dört beş saat gözledikten sonra en zayıf anında avladığını anlatıyor.

AĞAÇ DEVİREN FİLLER


Filler kabile halinde geziyor. Yetişkin fillerin boyları 7 metreyi buluyor. Kulak çapları ise 1 metrenin üstünde. Bir fil günde 150 litre su içebiliyor. Çamur ve kum banyosu yapmayı seviyorlar; bu şekilde derilerine yapışan böceklerden kurtuluyorlar. Ağaçlara yaslanarak kaşınıyorlar. Bu nedenle yüzlerce ağaç kırılıyor.

*Sabah Cumartesi

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara