Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İsrail, BM kararlarını işine gelirse kabul eder!

Habertürk gazetesi yazarı Murat Bardakçı: İsrail’in kuruluşundan bu yana BM’nin verdiği kararlar konusunda değişmez bir politikası vardır... Eğer o karar işine geliyorsa, hemen benimser, kabul eder. Ama, hoşuna gitmeyen bir iş yapılıyorsa, kararları kabul etmemek bir yana, BM’nin görevlilerini bile gözünü kırpmadan öldürtür... Tıpkı Kudüs’teki BM arabulucusu İsveçli Kont Folke Bernadotte'yi öldürttüğü gibi...

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-05 11:50:15

İsrail, BM kararlarını işine gelirse kabul eder!




Murat Bardakçı *

Birleşmiş Milletler’in hazırlattığı Palmer raporunu kendi lehine olduğu için benimseyen İsrail işine gelmediği takdirde BM yetkililerini vurdurmaktan bile çekinmemişti.

1948’de Kudüs’teki BM arabulucusu İsveçli Kont Folke Bernadotte bile öldürülmüş, Kont’un katili Yitzak Şamir de seneler sonra İsrail’in başbakanı olmuştu.

Niçin ve nasıl olduğunu yazmama gerek yok, hepimiz biliyoruz: İsrail ile ilişkiler kızıştı...

Yeni Zelanda’nın eski başbakanı Geoffrey Palmer’in anlaşmazlığı tırmandıran raporunu şimdi İsrail benimsiyor ama biz kabul etmiyoruz, hattâ “yok hükmünde” sayıyoruz.

İsrail’in kuruluşundan buyana Birleşmiş Milletler’in verdiği kararlar konusunda değişmez bir politikası vardır: Eğer o karar işine geliyorsa, bir fayda getirecekse hemen benimser, kabul eder, her konuda tepe tepe kullanır. Ama, hoşuna gitmeyen bir iş yapılıyorsa, kararları kabul etmemek bir yana, Birleşmiş Milletler’in görevlilerini bile gözünü kırpmadan öldürtür...

Öldürtmekle de kalmaz, katilleri daha sonra başbakanlık koltuğuna bile oturtur! İşte, bunun ilk ve en fazla ses getirmiş olan örneklerinden biri: Bundan 63 sene önce dünya gündemini aylarca meşgul etmiş olan Kont Bernadotte cinayeti..

Wisborg Kontu Folke Bernadotte, İsveç Kralı Beşinci Gustaf’ın yeğeni ve İsveç Kızılhaçı’nın başkanı idi. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Kızılhaç adına İsveç ile Almanya arasında mekik dokudu, binlerce Yahudi’yi gaz odasından kurtardı.

Savaşan tarafların her ikisinin de itimadını kazanmış olduğu için girdiği işlerde başarı kazanıyordu ve Almanya’nın ilk teslim şartlarını da müttefiklere o götürmüştü.

Savaşın bitmesinden sonra Filistin’deki İngiliz himayesi sona erdi ve yeni kurulmuş olan Birleşmiş Milletler Teşkilâtı, Kont Bernadotte’u 1948 Mayıs’ında Araplar ile İsrailliler arasında arabuluculuk yapması için Kudüs’e gönderdi.

ALTI KURŞUN YEDİ

O gün yaşanan anlaşmazlıklarla bugün yaşananlar arasında sınırlardaki farklılıklar dışında hemen hemen hiçbir fark yoktu, herşey aynı idi.

Birleşmiş Milletler, Kudüs’ün statüsü ve geleceği konusunda Kont’un hazırladığı planı 1948’in yaz aylarında resmi çözüm olarak kabul etti. Plana göre Yahudiler ve Araplar Kudüs’ün idaresinde tek başlarına söz sahibi olmayacaklar, şehre milletlerarası bir kimlik verilecekti.

Plana ilk tepki Filistin hâkimiyetine son vermeye çalışan İsrailli yeraltı örgütlerinden geldi ve silâhlı örgütler hedef olarak Kont Bernadotte’u seçtiler! Hedefi vurma işini, kısaca “LEHI” diye bilinen İsrail Özgürlük Savaşçıları “Lohamei Heruth Israel”in milisleri üstlendi.

LEHI’nin üç genç lideri vardı, Kont’un öldürülmesi fikrini de bu liderlerden biri olan Yitzak ortaya atmıştı ve hedef, 1948’in 17 Eylül’ünde ortadan kaldırıldı. Silâhlı altı milis, o sabah Kudüs’ün Yahudiler’in kontrolündeki batı tarafında bir toplantıya giden Kont’un otomobilinin ve konvoydaki diğer iki arabanın yolunu kesti.

Dört kişi araçların tekerleklerine ateş açtı, iki kişi de ellerindeki otomatik Schmeisser tüfeklerinin kurşunlarını öndeki Chrysler marka otomobilin içine boşalttı.

Vücuduna altı kurşun saplanan 54 yaşındaki Kont ve yanında oturan Fransız temsilci hemen orada can verdiler.

KATİLİ BAŞBAKAN OLDU

Dünya kamuoyu ayağa kalktı, İsrail hemen tutuklamalara başladı, yüzlerce kişinin ifadesi alındı ve birkaç gün sonra “Katillerin bulunduğu” açıklandı...

Ama aradan aylar geçti, yakalandıkları açıklanan katillerin hiçbiri mahkemeye çıkartılmadı ve yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle serbest bırakıldılar!

İsrail, Birleşmiş Milletler’e “Güvenlik tedbirlerini almadığı için Kont’un bir suikaste kurban gitmesinde devlet olarak hatası bulunduğunu” bildirdi ve ailesine verilmek üzere 54 bin 628 dolar tazminat ödemekle yetindi.

Cinayetin üzerinden seneler geçti, araya savaşlar, katliamlar ve hiç bitmeyecek mücadeleler girdi. LEHI de zamanla dağıldı ama örgütün ismi İsrail’de bir “kuruluş efsanesi” halini aldı ve LEHI, suikastten tam 35 sene sonra, 1983’te yeniden gündeme geldi:

Örgütün liderlerinden olan ve Kont Bernadotte’un ölüm kararını veren Yitzak ismindeki terörist, bu defa İsrail’in başına geçmişti. Adı artık Yitzak Şamir idi ve İsrail’in başbakanıydı.

* Gazete Habertürk

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara