Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Arkadaşları aldıkları araçla engelli tıp öğrencisinin yüzünü güldürdü

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi'nde gündüz okuyan, gece ise Sosyal Hizmetler'de memur olarak çalışan bedensel engelli Müslüm Subaşı'na mezun olduğu lise arkadaşları sahip çıktı. Subaşı, tıp eğitimini tamamlamak için motorlu bir araç talebind

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-05 09:42:05

Arkadaşları aldıkları araçla engelli tıp öğrencisinin yüzünü güldürdü
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi'nde gündüz okuyan, gece ise Sosyal Hizmetler'de memur olarak çalışan bedensel engelli Müslüm Subaşı'na mezun olduğu lise arkadaşları sahip çıktı. Subaşı, tıp eğitimini tamamlamak için motorlu bir araç talebinde bulunmuştu.
Gaziantep Fen Lisesi Mezunları Mezunlar Derneği, Subaşı'nın hayatını kolaylaştıracak özel dizayn edilmiş motoru alıp, kendisine gönderdi. Arkadaşlarının bu duyarlı davranışı karşısında duygulanan Subaşı, "Hep Robert Koleji gibi okullar için vefa ve birbirlerine bağlılıktan bahsedilir. Oysa Gaziantep Fen Lisesi mezunları da yıllar önceki bir arkadaşlarının okuma çabasından maddi-manevi sorumluluk üstlendi. Büyük ihtiyaç hissettiğim ulaşım aracını kendi aralarında oluşturdukları yardım kampanyası ile aldılar. Bundan sonra da her sorunumda yanımda olduklarını belirttiler. Destek veren tüm okul arkadaşlarıma müteşekkirim."    dedi.
        2 yaşında Helen ve 1 yaşında Arda isimli iki çocuk babası Subaşı, bir yandan tıp eğitimini tamamlamak için çabalarken, diğer taraftan ailesinin yükünü taşıyor. Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde 10 çocuklu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Sayar, çocuk felci aşısı yapılmadığından bacaklarından oluşan kireçlenme sonucu yüzde 60 engelli hale düşmüş. Bu, onun okuma azmini kırmamış. Başarılı bir eğitim dönemi sonrası Gaziantep Fen Lisesi'nden mezun olmuş. 1993'te ilk kez girdiği üniversite sınavlarında ÇÜ Tıp Fakültesi'ni kazanmış. Geçirdiği ameliyatlar sonucu, fakülteye devam edemeyince üçüncü sınıftan atılmış. Şanlıurfa'ya geri dönmek yerine girdiği KPSS'yi de kazanıp Adana'nın Pozantı ilçesine bağlı Kamışlı köyüne sağlık memuru olarak atanır. Burada beş yıl çalışır fakat sözleşmeli personel olduğu için yasa gereği tayin imkanı bulamaz. Bu sorunu aşmak için ikinci kez KPSS'yi kazanıp Adana'da Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK)'na bağlı Çocuk Sitesi'nde bekçi olarak göreve başlar. Bu arada evlenir. Yarıda bıraktığı tıp eğitimini tamamlamak için çıkan aftan yararlanarak, 3'üncü sınıftan devam eder. Ağır şartlarda tıp fakültesi 4'üncü sınıfı okuyan Subaşı, şu anda Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nde bin 300 lira maaşla gece çalışıyor. Bazı günler iki üç saat uyku ile fakülteye giden Subaşı, devletin verdiği niteliksiz tekerlekli sandalyenin ihtiyacını karşılamadığını belirtip, motorlu bir araç istemişti.
        Zaman Gazetesi'nin 11.06. 2011 tarihli Cumartesi ekinde yayınlanan "Engelli baba gündüz tıpta, gece işte" haberi üzerine Subaşı'nın mezun olduğu Gaziantep Fen Lisesi'ndeki arkadaşları harekete geçti. Subaşı'nın gönlüne uygun hazırlanmış üç tekerlekli engelli aracı alıp, Adana'ya gönderdi. Okul arkadaşlarının bu örnek davranışı karşısında yüzü gülen Müslüm Subaşı, uzatılan bu yardım eliyle manen büyük bir destek aldığını ifade etti. Üniversitede karşılaştığı her sıkıntıda okul arkadaşlarının "yanındayız" mesajını aldığını dile getiren Subaşı, şunları söyledi: "Beni en çok mutlu eden, aracı alırken ısmarlama değil; motorun rengine varana kadar tek tek danışıldı. Eskiden kampusa gitmek bir işkenceydi. Kendime yeten bir engelli gibi görünüyordum. Fakat bütün enerjimi bir üniversite kütüphanesine gitmek için kullandığımda, bitiyordum. İsteğim fakültede ya da işyerime rahat bir şekilde gitmekti. Allah benim bu dileğimi kabul etti. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."
        Gaziantep Fen Lisesi'nden sonra Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun olan ve şu anda bir fabrikada yöneticilik yapan Ersoy Tuncay, başarılı bir eğitim geçmişi olan arkadaşları Müslüm'ün araç talebi haberini Zaman'da okuduklarını belirtti. Aracın alınmasında kendisinin de içinde yer aldığı Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Futbol Takımı üyelerinin de katkısının olduğuna işaret eden Ersoy, "Müslüm'ün yaşadıkları gerçekten çok üzücü. Onu yatakhane odasında gece herkes uyuduktan sonra kimseyi rahatsız etmemek için yorganının altında el feneri ile ders çalışırken etrafa yaydığı flu ışık olarak hatırlıyorum. Hepimizden daha çalışkan, daha gayretli ve azimli bir çocuktu. Ama sağlık durumu onu hiç hak etmediği bir yerde yaşamak zorunda bırakmış. Durumunu geç öğrendiğimiz Subaşı'na her türlü yardımı yapmayı sürdüreceğiz." diye konuştu.

Haber Ara