Türkiye, İsrail'le tüm askeri anlaşmaları askıya alma ve büyükelçisini sınırdışı etme kararı aldı.
Karar İsrail'in 15 ay önce Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine düzenlediği baskın hakkındaki BM raporunun basına sızmasını izliyor.
BM Soruşturma Komisyonu, dokuz kişinin öldüğü bu olayda İsrail'i aşırı güç kullanmakla suçluyor ancak Gazze ablukasının yasal olduğunu da belirtiyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM raporunun siyasi saiklere dayandığını söyledi.
Konuyu uluslararası mercilere taşımaya kararlı olduklarını belirten Davutoğlu'na göre Türkiye'nin alacağı önlemler şunlar:
İlişkiler ikinci katip düzeyine indirilecek, bunun dışındaki tüm görevliler ülkelerine gönderilecek Askeri anlaşmalar askıya alınacak Türkiye, Doğu Akdeniz'de seyrüsefer serbestisi için önlem alacak Türkiye, Gazze ablukasını tanımadığını ilan ederek konuyu Uluslararası Adalet Divanı'na götürecek. Ayrıca BM Genel Kurulu'nu harekete geçirmek için de girişimlere başlayacak İsrail saldırısının Türk ve yabancı tüm mağdurlarının mahkemelerdeki hak arama girişimlerine destek verilecek."Devletimizin kararlılığını bazıları belki anlayamamışlardı. Şu anda alınan tedbirler bunun ilk aşamasıdır. İsrail'in davranışına göre daha ileride alınacak başka tedbirler de söz konusu olabilir"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türk-İsrail ilişkilerinde bugün gelinen noktanın sorumlusunun İsrail hükümeti olduğunu vurgulayarak, "İsrail hükümeti gereken adımları atmadıkça bu noktadan geri dönülmesi söz konusu olmayacaktır" dedi.
Türkiye, İsrail'den özür dilemesini, mağdurlara tazminat ödemesini ve Gazze ablukasını kaldırmasını istiyor.
AP haber ajansına adının verilmemesi kaydıyla konuşan İsrailli bir yetkili, raporda ülkesinden özür istenmediğini, üzüntülerini belirtmesinin ve tazminat ödemesinin istediğini vurguladı.
Eylemlerinin uluslararası hukuka uygun olduğunun bu raporla belgelendiğini belirten İsrailli yetkili, "bölgesel istikrarın temel taşı olan Türkiye ile işbirliğine dönmeyi umduklarını" söyledi. 'Uzlaşmıştık ama bozdular'
Davutoğlu ise basın toplantısında Türkiye'nin çatışmayı değil barışı, zulmü değil adaleti hakim kılmak isteyen bir anlayışın temsilcisi olduğunu ifade ederek "Bunun içindir ki nasıl Bosna'daki, Kosova'daki katliamlara karşı sesimizi yükselttiysek, Gazze'ye yapılan insanlık dışı saldırılara karşı da tepkimizi gösterdik" diye konuştu.
Davutoğlu şunları kaydetti:
"Gerçek barışın inşasının yolu, dost ülke vatandaşlarını katletmekten değil, dostlukların güçlendirilmesinden geçmektedir. Ancak mevcut İsrail hükümetinin bu yalın gerçeği görmekten, Ortadoğu coğrafyasındaki devasa değişimlerin sonuçlarını idraktan aciz olduğu açıktır. Bu vesileyle, aldığımız ve alacağımız tedbirlerin, sadece mevcut İsrail hükümetinin tutumuyla bağlantılı olduğunu özellikle vurgulamak isterim."
Ahmet Davutoğlu, İsrail ile yapılan müzakerelerde Türkiye'nin özür ve tazminat taleplerini karşılayan anlaşma metinleri üzerinde birkaç kez uzlaşıldığını ancak İsrail Başbakanı Netanyahu tarafından onaylanan bu metinlerin İsrail Bakanlar Kurulu içinde çıkan anlaşmazlıklar yüzünden vazgeçildiğini söyledi.
Dışişleri bakanı amaçlarının tarihe mal olmuş Türk-Yahudi dostluğuna halel getirmek değil, bilakis İsrail hükümetinin bu istisnai dostluğa sığmayan bir yanlışını düzeltmek olduğunu da sözlerine ekledi.
Açıklamaya destek veren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise "Rapor açıkçası bizim için yok hükmündedir" dedi.
Gül ''Aslında bu açıklamalar ve bu tedbirler daha erken alınacaktı ama müttefik ülkelerin iyi niyetli gayretlerine fırsat vermek için bugün beklenmiştir" dedi ve devam etti:
"Şu an olayların unutulmadığını ve vatandaşlarımızın hak ve hukukunun sonuna kadar korunacağını göstermek açısından devletimizin kararlılığını bazıları belki anlayamamışlardı. Şu anda alınan tedbirler bunun ilk aşamasıdır. Olayların seyrine göre, İsrail'in davranışına göre daha ileride alınacak başka tedbirler de söz konusu olabilir.'' Hamas'tan tepki
Başkanlığını Yeni Zelanda'nın eski Başbakanı Geoffrey Palmer'ın yaptığı BM Soruşturma Komisyonu'nun raporu aylar önce tamamlanmış, ancak Türkiye ile İsrail'in raporun duyurulmasından önce uzlaşma çabası içinde olmaları nedeniyle yayımlanması ertelenmişti.
Komisyonda Kolombiya'nın eski lideri Alvaro Uribe ile İsrail ve Türkiye'den birer diplomat da vardı.
Bu arada abluka altındaki Gazze'yi yöneten Hamas da raporu kınadı.
Hamas sözcüsü Sami Ebu Zühri raporun ablukaya meşruiyet tanıyarak, İsrail'e bu olaydaki sorumluluklarından kaçma fırsatı tanıdığını belirtti. Almanya'nın Sesi: Türkiye İsrail ile ilişkileri askıya aldı Mavi Marmara baskını ile ilgili olarak BM tarafından hazırlanan raporun basına sızmasının ardından Türkiye İsrail ile arasındaki diplomatik ilişkileri askıya aldı. İsrail, Türkiye'nin özür talebini kabul etmiyor.
Birleşmiş Milletlerin Mavi Marmara saldırısına ilişkin Palmer Raporu, resmî olarak yayınlanmadan önce basına sızdı. New York Times gazetesinin internet sayfasında perşembe günü yayınlanan raporda, Gazze'ye insanî yardım malzemesi taşıyan Mavi Marmara gemisinde 31 Mayıs 2010 tarihinde yaşananlar inceleniyor. İsrail askerlerinin saldırısı sonucu gemide bulunan 9 kişi yaşamını yitirmişti. 105 sayfalık raporda, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı abluka meşru ve hukuka uygun olarak nitelendiriliyor. Raporda, İsrail askerlerinin gemiye düzenlediği baskında, “bir grup yolcunun organize ve şiddet içeren direnişi ile karşılaştığı" kaydediliyor. Bu nedenle de İsrail askerlerinin kendilerini savunmak zorunda kaldığı vurgulanıyor. Ancak İsrail askerlerinin aşırı ve orantısız güç kullanarak karşılık verdiği belirtiliyor. Yaşanan olaylarda gemide bulunan sivillerin ölmesinin kabul edilemez olduğu ifade ediliyor.
Türkiye'nin tepkisi
Rapor, Türkiye'de hayal kırıklığı yarattı. Palmer raporunu değerlendiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “rapor bizim için yok hükmündedir” dedi. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Cuma günü Ankara’da düzenlediği basın toplantısında, Türk-İsrail diplomatik ilişkilerinin ‘ikinci katip’ düzeyine indirileceğini, ikinci katip düzeyinin üzerindeki tüm görevlilerin önümüzdeki çarşamba günü ülkelerine gönderileceğini belirtti. Türkiye ile İsrail arasındaki askerî anlaşmaların askıya alındığı vurgulayan Davutoğlu “Türkiye’nin İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı tanımadığını” kaydetti. İsrail hükümetinin Mavi Marmara saldırısı nedeniyle özür dilemesi gerektiğini belirten Davutoğlu, ayrıca saldırıda öldürülen sivillerin ailelerine ve yakınlarına tazminat ödenmesini talep ettiklerini söyledi. Davutoğlu, talepleri yerine getirilmediği sürece İsrail ile ilişkilerin normalleşmeyeceğini ifade etti.
İsrail'in tutumu
Ancak İsrail özür dilemeyi kabul etmiyor. İsrail hükümetinin eski güvenlik danışmanı Giora Eiland, cuma günü İsrail radyosuna yaptığı açıklamada, ülkesinin bu konudaki görüşlerini şu sözlerle aktardı:
“Eğer özür dilersek, askerlerimizin eyleminin doğru olmadığını kabul etmiş ve olası davaların önünü açmış oluruz. Çünkü bu askerlere karşı dünyanın her yerinden dava açılabilir, hatta kendi hükümetleri bile doğru davranmadıklarını öne sürebiliyor. Bu açıdan bakıldığında İsrail'in her koşulda özür dilememesi yönünde aynı çizgiyi izlememiz gerektiği kanaâtindeyim. Kanımca böyle bir özürün ardında başka talepler de gelebilir.”
Türkiye'nin B planını devreye sokarak, İsrail ile diplomatik ilişkileri ikinci katip düzeyine indirmesi ve askerî ilişkileri askıya almasından kısa bir süre önce ise Giora Eiland şunları söyledi:
“Bu elbette bizim istediğimiz bir sonuç değil, ancak bu Türklerin aldığı ve bizim engelleyemeyeceğimiz bir karar. Fakat Türklerin üzerimizde baskı kurmasına da izin veremeyiz.” Giora Eiland, belki de gelecekte Türkiye ile ilişkilerin düzelebileceği bir yolun bulanabileceğini dile getirdi.
Amerika'nın Sesi: Türkiye’den İsrail’e Tarihi YaptırımlarBM’nin bugün yayınlanması beklenen Mavi Marmara Raporu'nun dün basına sızdırılması ve İsrail'in Türkiye'nin taleplerini yerine getirmemesi Ankara’nın sert tepkisine yol açtı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail ile diplomatik ilişkilerin ikinci kâtip düzeyine indirileceğini açıkladı. Karar çerçevesinde İkinci Kâtip düzeyinin üzerindeki tüm görevliler önümüzdeki Çarşamba günü ülkelerine gönderilecek.
Davutoğlu, ayrıca, askeri anlaşmaların askıya alındığını belirtti ve “Doğu Akdeniz'de en uzun kıyısı olan devlet olarak Türkiye'nin seyrüsefer serbestisi için gerekli gördüğü her türlü önlemi alacağını” vurguladı.
Türkiye’nin İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukayı tanımadığını söyleyen Dışişleri Bakanı, hükümetin ablukanın Uluslararası Adalet Divanı'nda incelenmesini için BM Genel Kurulu'nda girişimlere bulunacağını bildirdi.
Davutoğlu, İsrail askerlerinin Mavi Marmara’da öldürdüğü kişilerin yargı organlarında hak arama girişimlerine, gereken her türlü hukuki desteğin verileceğini de söyledi.
İsrail'in işlediği suçun basit bir suç olmadığına dikkati çeken Davutoğlu, "Yaşam hakkı çiğnenmiştir. Yardım konvoyuna saldırmak insanlık suçudur, hiç kimse bunu örtemez. Ülkeler kanun üstünde değildir. Yargıdan istisna değildir. Herkes hukuk açısından hesap vermek zorunda." dedi.
Bakan, İsrail'in raporun açıklanmasının 6 ay ertelenmesi talebini zamana yayma çabası olarak niteledi ve İsrail'in tanınan fırsatları heba ettiğini, İsrail'in bir bedel ödeme zamanı geldiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, "Rapor bizim için yok hükmündedir" dedi.