Libya Ulusal Geçiş Konseyi Afrika Birliği tarafından tanınmıyor. Etiyopya'nın başkenti Addis Abeba’da yapılan Afrika Birliği toplantısında konuşan Güney Afrika Devlet Başkanı Jacob Zuma, Libya Ulusal Geçiş Konseyi’nin Libya halkının meşru temsilcisi olarak görülemeyeceğini, çünkü ülkede iç savaşın hâlâ sürdüğünü kaydetti.
Zuma, “Meşru bir hükümetin mevcut olduğunu söyleyemeyiz” dedi.
Libya lideri Kaddafi'nin yeri ise hâlâ belirsizliğini koruyor.
Ulusal Geçiş Konseyi Kaddafi güçlerine seslendi
Tanınma konusundaki güçlüklere rağmen Libya Ulusal Geçiş Konseyi yeni kurulacak rejimde Kaddafi'ye bağlı güçlerin kendileri tarafından dışlanmayacağı mesajını veriyor.
Libya Ulusal Geçiş Konseyi’nin ekonomik, finansal ve petrol işlerinden sorumlu yetkilisi Ali Tarhuni, Kaddafi yanlılarının da kurulacak devletin güvenlik güçlerine entegre etmek istediklerini söyledi.
Alman “Süddeutsche Zeitung” ve “Tagesspiegel” gazetelerine, “Polislerin yüzde 90’ını elimizde bulundurmaya devam edeceğiz. Bu konudaki görüşmeler sürüyor” şeklinde konuşan Tarhuni, Irak’ta rejim değişikliğinden sonra yapılan hataların tekerrür etmemesi için, yalnızca “eli kanlı” güvenlik güçlerinin işine son verileceğini belirtti.
Tarhuni, Kaddafi yanlısı birlikleri ima ederek, “Herkesi polis teşkilatına ve orduya katılmaya çağıracağız” dedi.
Öte yandan BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Afrikalı, Arap ve Avrupalı örgütlerin, Libya'da çatışmanın acilen durması ve yeni hükümetin talebi durumunda uluslararası güvenlik gücünün yardımıyla düzenin yeniden sağlanması ihtiyacı konusunda hemfikir olduklarını söyledi.
Ban, Afrika Birliği, Arap Birliği, Avrupa Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan üst düzey yetkililerle yaptığı video konferansından sonra gazetecilere, ''Tüm örgütlerin, Libya'daki krizin, yeni ve nihai bir döneme girdiği'' ve BM'nin koordinasyonu sağlayacak kilit rolüyle birlikte yumuşak bir geçişin zarureti konularında hemfikir oldukları” açıklamasını yaptı.
BM Genel Sekreteri, Libya'daki geçişin, Libya halkının artan ekonomik ve sosyal refah, özgürlük, demokrasi arzularını etkili biçimde karşılayabilecek yeni bir hükümet altında ''ulusal birlik, uzlaşı ve kapsayıcılık zeminine oturtulması gerektiğini'' kaydetti.
Libya'daki gelişmelere ilişkin açıklama yapan Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, muhalifleri, insan haklarına bağlı kalmaya çağırdı. Ashton, “Muhalefet sivillerin korunduğu ve insan haklarına tüm boyutlarıyla saygı gösterildiği güvencesini vermelidir” dedi.
AB yetkilisi, demokratik değerlerin, hukuk devleti ilkesinin ve insanların temel hak ve özgürlüklerinin koruma altında olduğu bir sürecin başlatılması gerektiğini ifade etti. Ashton, Avrupa Birliği’nin Libya’da öncü rol üstlenmek istemediğini, “bunun bir Libya devrimi olduğunu ve geçiş sürecinin Libya tarafından yönetilmesi gerektiğini” söyledi.
Trablus’ta elektrik su ve gıda sıkıntısı
Öte yandan Libya'nın başkenti Trablus'ta da yaşam koşullarının giderek zorlaştığı bildiriliyor. Milyonlarca kişinin yaşadığı başkentte, elektrik kesintilerinin yaşandığı ve büyük su sıkıntısı çekildiği de ifade ediliyor. Başkentte, suyun zehirlenmiş olmasından duyulan endişeler dolayısıyla, suyun kesilmiş olabileceği söylentileri dolaşıyor.
Kentte gıda sıkıntısının da baş gösterdiği belirtiliyor. Bir süre öncesine kadar taze sebze meyvelerin satın alınabildiği dükkânların önünde uzun kuyrukların oluştuğu, kentteki bazı marketlerin stoklarının ise tamamen erdiği kaydediliyor.
DW
