Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İKÖ, neden hiçbir yaraya merhem olmuyor?

İslam Konferansı Örgütü, yeni ismiyle İslam İşbirliği Teşkilatı'nın son yılların en büyük kıtlık ve açlık sorunuyla karşı karşıya kalan Somali konusunda net bir adım atmaması tepkilere neden oluyor.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-08-25 12:12:04

İKÖ, neden hiçbir yaraya merhem olmuyor?


Kuruluşundan bu yana İslam dünyasını ilgilendiren birçok konuda sessiz kalması ve hızlı karar verip politika geliştirememesi sebebiyle yıllardır eleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı'nın, son dönemde hem Ortadoğu'da yaşanan halk ayaklanmalarında hem de Somali ve diğer bazı Afrika ülkelerinde yaşanan açlık ve kıtlık sorununa ilişkin somut adımlar atmaması örgütün işlevinin tartışılmasına neden oldu.

Uzmanlar, Birleşmiş Milletler'den sonra en kapsamlı teşkilat olan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın İslam alemini ilgilendiren konularda sessiz kalmasının nedeni olarak; ilk olarak bu örgütün üyesi olan ülkelerin bölgede ve dünyada yaşanan gelişmeler karşısında ortak politika geliştirememesini, ikinci olarak da bu örgütün merkezinin Suudi Arabistan'da bulunması ve politikalarını Suudi Arabistan'ın etkilemesini gösteriyorlar. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın İslam aleminin sorunları çözme noktasında beklentileri karşılayamamasının nedenlerini Ortadoğu konusundaki uzmanlarla konuştuk.

SUUDİ ARABİSTAN ETKİSİ

Gazeteci Yazar Hüsnü Mahalli, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın kendisinden beklenen etkiyi gösterememesinin nedenlerinden birisinin üyelerinin siyasal olaylara bakış açısında bir ortak paydanın bulunmaması olduğunu dile getirdi. Mahalli bir diğer nedenin ise örgütün merkezinin Cidde'de bulunması ve bütçesinin bir anlamda Suudi Arabistan tarafından karşılanması olduğunu söyleyerek, bu örgüt üzerinde Suudi Arabistan'ın hem maddi, hem manevi hem de siyasi ağırlığının olduğuna dikkat çekti.

AMERİKA'NIN GÜDÜMÜNDE

Suudi Arabistan'ın, bölgede tüm projeleri ABD ile birlikte uyguladığını savunan Hüsnü Mahalli, bu nedenle "Bölgede ABD ne derse o oluyor" dedi. Mahalli, örgütün de bu nedenle Suudi Arabistan'ın sözünün dışına çıkamadığı için, ABD'nin söylediklerinin de dışına çıkamadığını dile getirdi. Örgütün sadece Somali'de değil, İslam alemini ilgilendiren herhangi bir konuda en küçük bir tavır bile sergileyemediğini dile getiren Mahalli, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın kuruluşundan bu yana İslam ülkelerinin sorunlarını ilgilendiren herhangi bir konuda bir tavır gösteremediğinin altını çizdi.

İİT GÜÇSÜZLÜĞÜNÜN FARKINDA

Somali'deki yardım konusunun sadece bir yardım konusundan ibaret olmadığını söyleyen Hüsnü Mahalli, Türkiye'den Somali'ye giden yüzlerce milyon dolarlık yardımın ülkedeki insanların sadece 4-5 günlük ihtiyaçlarını karşılayabileceğini, sorunun tam anlamıyla çözülmesi için iç savaşın bitmesi gerektiğine dikkat çekti.

Somali'de yardım kuyruklarında bekleyenlerin genellikle kadın ve çocuklardan oluşmasına da dikkat çeken Mahalli, "Peki neden? Çünkü iç savaş var. 1970'den beri bu ülkede bir savaş var. Bunun nedeni de emperyalist ülkelerdir. İç savaş devam ettiği, El Şebab örgütü ile Cumhurbaşkanı ortak bir noktada anlaşmadığı ve Batı'dan uzaklaşmadığı sürece iktidar olamaz. İktidarın olmadığı bir yere de istediğiniz kadar yardım edin. O sorunu çözmediğiniz sürece bugün karnını doyurduğunuz o çocuklar genç olduklarında ya şu grubun silahlı elemanı olacaktır ya da bu grubun. Sorun oradaki iç savaştır. İç savaşın nedeni de Batı'dır. İslam İşbirliği Teşkilatı öncelikle oradaki iç savaşı durdurmakla sorumludur. Ancak durduramayacağını bildiği için sessiz kalmaktadır" diye konuştu.

ARKASINDA KENYA VAR

Somali'nin emperyalist güçler için stratejik açıdan önemine de değinen Mahalli, "Somali, Kenya'ya komşudur. Kenya emperyalizmin Afrika'daki kalesidir. Sudan boşuna mı bölünmüştür. Bu bölgede yaşanan gelişmeler Kenya'nın işidir. Somali, Kızıldeniz'in çıkışını kontrol eder, dolayısıyla Süveyş kanalını kontrol eder, dolayısıyla İsrail'e giden gelen gemileri kontrol eder. Dolayısıyla Somali büyük bir olaydır" dedi.

HANTAL BİR YAPISI VAR

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Uzmanı Osman Bahadır Dinçer, İİT'ye üye ülkelerin dünyadaki gelişmelere yaklaşımlarının aynı olmadığına dikkat çekerek, bu durumun teşkilatın atacağı adımları yavaşlattığına dikkat çekti. İİT'nin başında bir Türk'ün, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun olmasının Türkiye açısından büyük bir diplomatik kazanç olduğunu vurgulayan Dinçer, "Ama Türkiye'nin de İKÖ'yü sağlıklı kullanamadığını görüyoruz. Suriye konusunda sessiz kalanlardan birisi de İKÖ. Türkiye'nin ya da farklı faktörlerin bu tür uluslararası organizasyonları harekete geçirmesi lazım. Ama öylesine hantal, öylesine farklı meselelerle uğraşan bir yapısı var ki hem BM'nin hem de İKÖ'nün buradan somut ve ani kararların çıkabilmesi pek mümkün olmuyor" diye konuştu.

iRADE YOK

İTT üyelerinin bölgedeki gelişmeleri okuma tarzının çok farklı olduğunu ifade eden Osman Bahadır Dinçer, "Üyelerden kimisi demokrasi için çaba sarf ederken, kimisi de statükonun devamını istiyor. Arap Ligi'nde de aynı şeyi görüyoruz. Arapların çoğunun kendi içinde problemleri var. Hal böyle olunca hem İKÖ'nün hem Arap Ligi'nin Ortadoğu'da yaşananlar konusunda, üyesi olan ülkelerin tutumlarından dolayı ortak bir adım ve akıl ortaya koyamadıklarını görüyoruz" şeklinde konuştu.

yeni şafak

Haber Ara