İsrail Mısır topraklarına girip, Mısırlıları öldürüyor, sonra özür diliyormuş gibi yapıyor, tansiyon çıkıyor, İsrail jet hızıyla özür diledi zannediyoruz oysa İsrail sadece “pişmanlık” belirtmiş. Devreye Amerika da girince Mısır’ın büyükelçi çekme tehditi havada kalıyor, sular duruluyor.
Oldukça emin olduğumuz bir nokta var, bizim basının bir kısmında çıkan “Mısır’dan İsrail özür diledi” haberleri maksatlı. Sanki hafiften “gelinim sana söylüyorum kızım sen anla” serzenişi. Yani, bakın elin Mısırlısı bile özürü koparmayı başardı biz daha çok bekleriz gibi anlamsız bir talep.
Daha öncede belirtmiştik, bütün bu dil cambazlıkları sadece suni gündem yaratıp, kamu oylarını yönlendirmeye yarar, başka bir marifetleri yoktur. Apology ile I am sorry’nin bir farkının olduğunu iddia etmek, diplomasiye limon sıkmaktır demiştik, şimdi de başımıza “regret” çıktı.
Biraz Mısır-İsrail haberlerini deşince fark ediyoruz ki, İsrail “regret” etmiş, özür dilememiş. Yani pişmanlık belirtmiş İsrail ancak, diplomatik zevzekliğe bakın ki, Savunma bakanı Ehud Barak “ölümlere dair sorumluluk” kabul etmemiş, resmi olarak.
Yani, “pişmanım ama ben yapmadım”.
Ufacık çocuklarda bile çok daha fazla kişilik, dolayısıyla haysiyet olur.
Ne demek, pişmanlık belirtip, sorumluluk kabul etmemek?
İsrail 1979 barış antlaşmasını bozmuş oldu. Durumdan pişman, olayı araştıralım diyor, Mısır öfkeleniyor, şımarık çocuğunun mahallede çıkardığı kavgalardan, yaptığı yaramazlıklardan gına gelmiş ebeveyn ABD devreye girip, ortamı yumuşatıyor. Mısır elçiyi geri çekmiyor.
Bu bile iyi bir başlangıç olabilir Mısır için, Mübarek zamanında İsrail ne isterse onu yapardı Mısır devleti.
İsrailli Ynet gazetesinin Mısırlı El-Ahram gazetesininden aktardığı bir habere göre, İsrail vatandaşı Ofir Harrari Mısır’da “casusluk” suçlamasıyla tutuklanmış. Mısır resmi haber ajansı Mena Harrari’nin Mossad’a çalıştığını iddia ediyor. Casusluğun tarzı oldukça ilginç. Harrari Mısır’da, bir Ürdün vatandaşı olan İbrahim Ebu Zaid ile saç bakım ürünleri kuran bir firma açmış. Ancak Mısır iç pazarına pazarlamaya çalıştığı saç bakım ürünlerinin “kadınları kısırlaştıran” maddeler içerdiği iddiası üzerine tutuklanıyor Harrari.
Şu gökkube altında söz konusu şampuanların gerçek muhteviyatını bize bildirecek, uluslararası ilaç ve petro-kimya firmalarının sponsorluğunda “kongre ve seminer etkinlikleri” düzenlemeyen bir klinik kuruluş veya gerçek manada bağımsız ve tarafsız bir labarotuvar olamayacağına göre, olsa bile uluslararası bilimsel çevrelerde “saygın” olarak atfedilmeyeceklerine göre, şu şampuan üzerinden casusluk yapan ajanların Mısır’da yakalanması meselesini fazla kurcalamanın lüzmu olmadığı kanaatindeyiz.
İyi bildiğimiz ise, şahsi tecrübe ile de sabit olan, İsrail bağlantılı Avrupalı kozmetik firmaların, Türk tüketiciye bir kutu daha fazla şampuan satabilmek için pazar araştırma, kamu oyu oluşturma ve bilinçli tüketici oluşturma bütçeleri için milyarca dolar ayırdıklarını biliyoruz.
Ayrıca hep söyleyegeldiğimiz, İsrail’in işlemiş olduğu bir suçtan dolayı özür filan dilemeyeceği, diplomasi cambazı abileri ABD’nin veya İngilitere’nin devreye girmesi ile, sorry, apology, regret falan filan derken, her zaman oldukları gibi bildiklerini okuyacak olmalarıdır.
Yine de, bütün bu gelişmeler Mübarek sonrası Mısır için hayırlı bir başlangıç olabilir ve kendilerinin Orta-doğu için önemli bir kale olduklarının bilinci ile uluslararası ilişkilerde hareket ederler.
Haricihaber