Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Sina: Yeni kriz odağı...

Geçen hafta Sina'nın güney ucundaki İsrail limanı Elyat yakınlarındaki İsrail otobüslerine yapılan saldırı ve meydana gelen 8 insan kaybı Mısır ile İsrail arasındaki ilişkileri ciddi bir şekilde bozdu ve yeni bir krize yol açtı. Fikret Ertan, geçmişten bugüne Mısır ile İsrail arasındaki Sina krizini kaleme aldı. İşte o yazı:

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-08-22 09:18:23

Sina: Yeni kriz odağı...
Fikret Ertan *

Mısır'ın Sina Yarımadası üçgen şeklinde çok büyük bir alanı kapsıyor. 

Kuzeyinde Akdeniz, güneyinde Kızıldeniz yer alıyor. Süveyş Körfezi batıda, Akabe Körfezi doğuda burasını çevreliyor Yüzölçümü 60 bin kilometrekare kadar. Yaşayan nüfus da 500 bin civarında.

Büyük bölümü çöllük ve yaşama müsait değil. Yaşayanlar da kuzey ve güneyde.

Sina tarih boyunca stratejik bir bölge olarak önem ve değerini hep korudu. Yakın tarihte Mısır ve İsrail arasında önemli çatışma ve muharebelere sahne oldu. İsrail, 1956 Süveyş Krizi'nde Sina'ya girdi; 1967 Savaşı'nda ise yarımadanın tamamını ele geçirmeyi ve uzun yıllar işgal etmeyi başarabildi. Yarımada 1973 Savaşı'nda çok kanlı ve kapsamlı muharebeler gördü. Binlerde Mısırlı asker bunlarda can verdi; yüzlerce Mısır tankı imha edildi.

Sonunda uzun süren müzakerelerden sonra Mısır ve İsrail, Amerika'nın arabuluculuğu sayesinde 1979 Camp David Anlaşması ile Sina konusunda bir uzlaşmaya vardılar. Sonuçta, İsrail anlaşma uyarınca 1982 yılında Sina'dan tamamen çekildi, yerleşim birimlerini tasfiye etti, kendi sınırlarına yakın yerler dışında kontrolü tamamen, ancak şartlı bir şekilde Mısır'a devretti.

Bu şartlar uyarınca Mısır kendi sınırlarına yakın yerlerin dışında Sina'da önemli bir askerî güç bulundurmamayı, barışın milletlerarası bir barış gücü tarafından denetlenmesini kabul etti. Bu yüzden bugün de Mısır, Sina'da önemli bir askerî güce sahip değil. Bölgeye ek askerî gücü de ancak İsrail'in onayını aldıktan sonra gönderebiliyor. Bu yüzden Sina'da İsrail sınırları civarında 700 kadar polis bulundurabiliyor, o kadar.

Sina yakın zamanlara kadar sükûnetin hâkim olduğu, güvenliğin yüzde yüz olmasa da büyük ölçüde sağlanabildiği bir bölgeydi. Bölgeden Gazze'ye silah, malzeme ve İsrail'e insan kaçakçılığı yapılmıyor değildi; ancak bunlar Mısır ile İsrail arasındaki ilişkileri bozacak kadar büyük ve ciddi değildi.

Ne var ki, bu durum geçen haftadan bu yana köklü bir şekilde değişmiş bulunuyor. Zira, geçen perşembe Sina'nın güney ucundaki İsrail limanı Elyat yakınlarındaki İsrail otobüslerine yapılan saldırı ve meydana gelen 8 insan kaybı Mısır ile İsrail arasındaki ilişkileri oldukça ciddi bir şekilde bozmuş, bir krize yol açmış bulunuyor.

Üstelik bu kriz, İsrail birliklerinin Mısır tarafına geçip saldırganları ve bu arada 5 Mısırlı polisi öldürmeleriyle daha da ciddi bir boyut kazanmış oluyor. Nitekim bu yüzden Mısır, İsrail'den hem yazılı resmî özür bekliyor ve hem de olayın derhal araştırılıp sonucun kendisine derhal bildirilmesini resmen talep ediyor. Bu arada Mısırlı göstericiler de çeşitli şehirlerde İsrail aleyhine gösteriler başlatmış bulunuyor ve Geçici Askerî Konsey'i İsrail'e karşı tavır almaya davet ediyorlar. Bu arada bazıları da Mısır 1979 Camp David Antlaşması'ndan çekilmesini, İsrail ile ilişkileri dondurmasını istiyorlar. Kısacası, Mısır kamuoyunun önemli bir kısmı İsrail'e karşı tavır ve eylem beklentisi içine girmiş bulunuyor, bunda ısrar ediyor.

Sina, esasen bu son olayın dışında Mısır'daki sivil devrim ya da halk hareketinden bu yana adeta kaynayan bir kazan durumunda, çeşitli asayiş olaylarıyla fokurdayıp duruyor. Hatırlanacağı gibi, Mısır gazını İsrail ve Ürdün'e taşıyan boru hattı bugüne kadar 5 saldırıya hedef olmuş bulunuyor. Hat bugün de hâlâ kapalı bulunuyor. Mısır bu yüzden büyük bir döviz geliri kaybı yaşıyor. Ayrıca, Mısır güvenlik güçleri ile Sina'da son 6 ayda ortaya çıkan radikal gruplar arasında ciddi çatışmalar yaşanıyor.

Nitekim, bu yüzden Mısır'ı yöneten Geçici Askerî Konsey, hem bu olaylar, saldırılar ve hem de bunların ileride kazanacakları boyutlar ve kapsamı göz önüne alarak 10 gün kadar önce Sina'nın kuzeyine tank ve zırhlı araçlarla desteklenen 1.000 kadar askeri sevk etmiş bulunuyor ve bu arada kuzeyin en önemli gücü bedevi aşiretlerle asayişin sağlanması yönünde görüşmelere başlamış bulunuyor.

Kısacası, Sina'da son 6 ayda ortaya çıkan asayiş ve düzen bozukluğu hem İsrail'in ve hem de Mısır'ın güvenliğini tehdit eder hale gelmiş bulunuyor. Sina bugün Mısır sivil devrimi sonucu devlet otoritesinin gevşemesi ve bir ölçüde sarsılması sonucu çok tehlikeli yeni bir kriz odağı halinde dönüşmek üzere bize göre.

Yeni yeni krizlerle sarsılan bölgemizin kontrol edilmediği takdirde bölgesel savaşa yol açma potansiyeline sahip Sina konusunda çok dikkatli olmasının gereği ortada. Aman Sina'ya dikkat...

* Zaman

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara