Erdoğan gönülleri fethetti...
Somalili gazeteci Abdi Aynte*, Erdoğan'ın Somali gezisinin önemini belirten bir yazı kaleme aldı. İşte o duygu yüklü yazı:
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-22 17:50:30
Tam 20 senedir Somali insanı dünyanın kendilerini yok saydığını, hatta devletsizlik, acımasız diktatörler, vahşi terörist gruplar ve açgözlü yabancı aktörler ile lanetlendiğini hissetti içten içe…
19 Ağustos 2011' kadar…
Bu tarihi cuma gününde, Türkiye'nin karizmatik lideri Recep Tayyip Erdoğan, Somali'nin 'başı kesilmiş başkenti' Mogadişu'ya, ülke felaket bir açlıkla boğuşurken dönüm noktası niteliğinde bir ziyaret gerçekleştirdi.
Yanında kabineden beş bakan, eşi ve çocukları ile Erdoğan, dünyanın en 'vahşi' şehrine basit ama güçlü bir mesajla girme cesaretini gösterdi: 21. yüzyılda ölümlere yol açan bu kıtlığın, uluslararası bir utanç kaynağı olduğu…
Bu 'olağanüstü' ziyaretin önemini anlayabilmek için, 20 seneden sonra ilk kez yabancı bir liderin Mogadişu'yu ziyaret ettiğini hatırlatmak gerek. Askerleri Somali'de konuşlandığı için Mogadişu havalimanına çok kısa süreliğine gelen Uganda ve Etiyopya liderlerini ve birkaç gün önce ülkeyi ziyaret eden Cibuti Cumhurbaşkanı saymazsak…
Erdoğan'ın gezisi ise tamamıyle farklıydı. Komşu ülkelerin liderleri genel olarak sorunun bir parçası olarak görülürken Erdoğan, 'Somali'yi kurtarabilecek' bir kahraman olarak görülüyor. Bunun sebebi ise basit: Şefkatli ziyaretiyle muhtaç durumdaki açlık kurbanlarına 'babacan' yaklaşımının yanında O, Somali'nin karmaşık işlerinde hiçbir çıkarı olmayan biri olarak görülüyor.
Erdoğan Somali ziyaretini 'insani gerekçeler' ile yapmış olmayı tercih etse de, aslında Somalililer için kayda değer şeyler de yaptı. Bugüne kadar hiçbir yabancı lider O'nun kadar Somali halkının 'yüreğine dokunamadı'. Somalili liderlerin bile kayıtsız durduğu bir sırada, O'nun ve eşinin açlıktan kemikleri sayılan çocukları bağırlarına basarken ve yaslı anneleri kucaklarken çekilmiş resimleri, Somali halkının hafızasından asla silinmeyecek.
Somali halkı Erdoğan ve Türk halkına şükranlarını asla tam olarak ödeyemez. Yine de pek çoğu, bunun için elinden geleni yaptı. Sosyal medyada Erdoğan'a teşekkür etmek için açılan facebook sayfası iki gün içerisinde binlerce hayran topladı. Birçok kişi ise Ankara'ya mektuplar gönderiyor. Ülkelerinden uzakta yaşayan, fakat acıyı derinden paylaşan Somalililer ise aralarında Londra, Kuveyt, Washigton ve Nairobi'nin bulunduğu pek çok ülkede Türk elçiliklerine akın etti.
Diğerleriyse Türkiye'nin anısını 'ölümsüz' kılmaya çalışıyor. Somali'deki doğum kayıtları, yeni doğan kız çocukları için en popüler ismin 'İstanbul' olduğunu gösteriyor. Çoğu insan bundan sonra sadece Türk ürünleri satın almaya yemin etti.
Somali halkı 'minnet borçlarını' ödemek için birbiriyle yarışırken, Somali hükümeti hayal kırıklığı yaratacak kadar yavaş… Yaklaşık bir sene boyunca Türkiye'deki Somali büyükelçiliğinde daimi bir diplomat yoktu; tek başına bir maslahatgüzar ise minimum düzeyde çalışıyor.
Girişimciliği bilmeyen ve kararsızlıkları ile ünlü Somali liderleri, ne yazık ki bu fırsatı da değerlendiremedi ve bir büyükelçi tayin etmedi. Öte yandan Erdoğan, yeni atanan Mogadişu büyükelçisini beraberinde getirdi ve yardım çalışmalarını denetlemek üzere başkentte kalmasını istedi.
Ziyareti Uygun Bir Zemine Yerleştirmek
Ülkesini yakından takip eden bir Türk akademisyen arkadaşım Erdoğan'ın Somali ziyaretinin, şimdiye kadar yaptığı en önemli denizaşırı gezi olduğunu iddia ediyor. Ona göre bunun nedeni, bu gezi ile Türk dış politikasının 'askeri ve ekonomik nüfuza' değil, 'ahlaki otorite'ye demirlenmiş olması.
Kıtlık kurbanlarına bir el uzatmak ve küresel yardıma öncülük etmek bu ideale bire bir uyuyor. Arkadaşım ayrıca 'Arap Baharına Erdoğan'ın tepkisinin -ya da tepkisizliğinin- tutarsız görüldüğünü de söylemişti. Belki de bu nedenle başbakan, uluslararası ününü tekrar kazanmak ve rakiplerine fark atmak için 'tartışmalı olmayan' bir mesele ile uğraşmak istedi.
Nitekim Erdoğan bunu büyük bir ustalıkla yaptı. Türkiye'nin muhalefet lideri de önümüzdeki haftalarda Somali'ye gidiyor. Mogadişu şimdi Türk politikacılar için bir 'Mekke' gibi…
Somali ziyaretinin Türk iç siyasetine bakan tarafı ne olursa olsun Erdoğan'ın, neticede Somalililer'in duyarsız 'Arap kardeşlerini' utandırdığı bir gerçek. Gıda yardımı gönderen Kuveyt, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri hariç, geri kalanlar ya iç muhalefetle uğraşıyor, ya da en basitiyle Somalililer'i 'kardeşleri' olarak görmüyor…
Varmak istediğim asıl nokta şu: Erdoğan'ın ziyareti aslında Somalililer'e aidiyet duygularını yeniden tanımlamalarında yardımcı oldu. Çoğu Somalili köklerini ya Araplar'a, ya da bir dereceye kadar Afrikalılar'a dayandırmayı tercih eder. Bu ikisi arasındaki sıkışmışlık onlara, daha uzaklardaki 'Müslüman Kardeşleri'ni hatırlamak için yer bırakmaz. Erdoğan'ın ziyaretinden sonra kaderin garip bir cilvesiyle Türkiye, mükemmel bir kardeş oluverdi.
Somalililer bunca zaman kendilerine umutsuzca bir 'abi' aradı. Şimdi Türkiye'den beklentileri ölçülemeyecek kadar yüksek…
*Somalili gazeteci-yazar Abdirahman Aynte, El Cezire Ingilizce'de haber editörüdür.
www.hiiraan.com sitesinde 21 Ağustos 2011'de yayınlanan bu makale, Feyza Gümüşlüoğlu tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara