Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Astım hastalarının seyahat fobisine son verecek altın tavsiyeler

Astım ve Saman nezlesi sebebiyle seyahat yapmaya çekinen hastalar, alınacak tedbirler sayesinde bu sıkıntıdan kurtulabiliyor. Önlem alınması halinde seyahatin önünde engel olmadığını belirten uzmanlar, astım ve saman nezlesi hastalarının çok korktukl

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-08-22 07:52:48

Astım hastalarının seyahat fobisine son verecek altın tavsiyeler
Astım ve Saman nezlesi sebebiyle seyahat yapmaya çekinen hastalar, alınacak tedbirler sayesinde bu sıkıntıdan kurtulabiliyor. Önlem alınması halinde seyahatin önünde engel olmadığını belirten uzmanlar, astım ve saman nezlesi hastalarının çok korktukları ve yıllardır yapamadıkları uzun seyahatleri yapabileceklerini belirtiyor. Seyahat edilecek yer hakkında mutlaka doktora danışılması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, seyahat sırasında hastalığın nüksetme ihtimali için yazılı bir eylem planı hazırlanması gerektiğini vurguluyor. Astım hastalarına seyahat için daha çok Güney Yarımküre'yi öneren uzmanlar, oksijen miktarının azaldığı yüksek bölgelere yapılacak seyahatlerin ise hastalığı tetikleyebileceğine dikkat çekiyor.

    YAZILI EYLEM PLANI HAZIRLAYIN
    Astım'ın hava yollarının mikrobik olmayan iltihabi bir hastalığı olduğunu ifade eden Amerikan Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Başkanı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Levent Tabak, alerjik ya da alerjik olmayan veya alerjik olmayan yollarla meydana gelen hastalıkta hava yollarında aşırı duyarlığın söz konusu olduğunu aktardı. Astımlı kişilerin duyarlığı olduğu maddeler ile karşılaştıklarında bronşlarında daralma meydana geldiğini belirten Prof. Dr. Levent Tabak, bunun sonucunda kuru öksürük, hırıltı, göğüste sıkışıklık hissi ve nefes darlığının ortaya çıktığını kaydetti.
    Saman nezlesinin de benzer bir hastalık olduğuna dikkat çeken Levent Tabak, "Burun akıntısı, tıkanıklığı, hapşırık, damak ve genizde kaşıntı, gözlerde sulanma ile seyretmektedir. Dünyada yaşayan tüm insanların yüzde 5-6'sında 'astım', yüzde 10-25'inde de 'saman nezlesi' görülmektedir. Özellikle ağır 'alerjik astım hastaları' ile 'saman nezlesi' olanlar, bilmedikleri bir ortamda şikâyetlerinin artmasından korktukları için seyahate çıkmaz ya da çıkmaktan çekinmektedir. Oysa doğru bilgilenme, hazırlık ve planlama ile "alerjik astım" ve "saman nezlesi"ne rağmen, sorunsuz bir şekilde seyahat etmek mümkündür." diye konuştu.
    Alınacak önlemleri tek tek sıralayan Tabak, astım ve saman nezlesi hastalarının seyahatleri öncesinde mutlaka kontrol amaçlı muayene yapmaları gerektiğini dile getirdi. Hastaların seyahat edilecek yer hakkında doktorlarına bilgi vermesinin doğru olacağını belirten Tabak, seyahat halinde hastalığın nüksetmesi durumunda yapılacak eylem planının yazılı bir şekilde hazırlanması gerektiğine işaret etti.

    GÜNEY YARIM KÜRE'Yİ TERCİH EDİN, DAĞ TURİZMİ YAPMAYIN
    Seyahat edilecek bölgenin seçiminde doktora danışılmasının uygun olacağını ifade eden Tabak, "Ağır gıda alerjisi olanlar, mümkünse yiyeceklerini kendilerinin hazırlayabilecekleri bir yerde kalmayı tercih etmelidir. Yalnızca mevsimsel özellikler bakımından değil, yerel polenler açısından da Türkiye'den farklı olan güney yarım küredeki bölgeler seçilmelidir. Polenler açısından en uygun bölgeler, deniz kenarındaki yerler olup; kıyı bölgelerinde polen miktarı genellikle daha düşüktür." tavsiyelerinde bulundu.
    Seyahat edilecek bölgelerin seçilirken bin 500 metrenin üzerindeki bölgelerden kaçınılması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Tabak, "Havadaki oksijen miktarının giderek azaldığı, kayak gibi kış sporlarında soğuk havanın astım atağını tetikleyebileceği, tüple dalmanın astım ve alerjik hastalar için uygun bir spor olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Kullanım süresi geçmemiş 'astım' ve 'saman nezlesi' ilaçları, seyahat esnasında bireylerin yanlarında olmalı ve her türlü ihtimale karşın, ihtiyaçtan daha fazla miktar alınmalıdır. Bagajların kaybolma veya gecikmesi tehlikesine karşı ilaçlar, el çantasında bulundurulmalıdır." ifadelerini kullandı.
    Seyahate otomobil ile çıkılacaksa aracın polen filtresinin yola çıkmadan yenilenmesi gerektiğini belirten Tabak, "Alerjisi olan kişilerin, seyahat süresince, otomobil camlarını kapalı tutmaları ve havalandırma için klima kullanmaları da faydalıdır. Tren ve otobüs gibi toplu taşıma araçları ile seyahat etmek, gerekli önlemleri almak açısından zor olacağı için zorunlu kalmadıkça, bu araçlar tercih edilmemelidir." şeklinde konuştu.
    Uygun koşullar sağlandığı taktirde uçak yolculuğunda bir sakınca olmadığına dikkat çeken Tabak, astım atağı veya reaksiyon riskine karşı hastanın yanındaki kişilerin alınacak önlemlerle ilgili bilgilendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Haber Ara