Zuheyr Kusaybati
Fırsatçılar, devrimi çalan hırsızlar, İslam’ı lekeleyen savaş tacirleri ve düşünce yoksulları... Tüm bu kesimler, Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’e muhalif. Son olarak Salih’in yönetimi devretmesi yönünde Batı baskısına boyun eğdiğine dair haberler sızmıştı ki, bazıları Salih’in Sana’ya döneceği müjdesini vermeyi seçti. Salih, iktidardan elini eteğini çektiğini açıklıyor ama Yemen’deki muhalifleri ‘bombalaması’, saraydaki patlamada ölümden kurtulması ve cerrahi operasyonlar geçirmesinden sonra, Salih’te tevazu belirtisi gözlemleyenleri de provoke ediyor.
Başkan, yandaşlarına görev süresini uzatmak için değil, ‘anayasal meşruiyeti’ darbe çukurundan kurtarmak için ülkeye döneceği sözü veriyor. Salih’e kulak verenler, neredeyse ülkedeki krizlerin muhalefetin gençleri saptırmasından öteye geçmediğini sanacak. ‘Uluslararası güçlerin’ pompaladığı’ paraları da eklersek komplonun ipuçları tamamlanıyor: Devrimi kaçırmak ve ‘anayasal meşruiyeti’ devirmek için uluslararası maddi destek.
Kabileler üzerinde oyun
Yemen, ordu ve kabile saflarındaki ayrılıklarla sıfır noktasına dönüyor. Geçici Ulusal Konsey’in doğumunu çevrelemek için kabileleri birbirine karşı seferber eden Salih’in gerginliği arttırması da bu süreci tamamlıyor. Konsey, uluslararası baskılar sebebiyle gecikti. Konseyin açıklamasından saatler önce Salih’in konuşması, kuşkuları ortadan kaldırdı. Yemen’de iç savaş ihtimalini engelleme çözümünün ‘gizli’ maddelerine ilişkin söylenenlerden sonra, Salih’in kabileler arasında çatışma tohumları ekmesine ihtiyaç kalmadı.
Yemenliler arasında, Kaddafi’nin NATO ve devrimcilerle girdiği inatlaşmanın ve Suriye’de askeri seçeneğin uzamasının Salih’i direnmeye teşvik ettiğini düşünenler olsa da, hiç kimse kabileler arasında çatışmaya oynamanın sonuçları hakkında kehanette bulunamaz.
Güven duvarının Salih’le birlikte onarılması imkânsız. Aylar önce sokağın devrimine teslim olan muhalefetin bu görüşünün sebebi, rejimle kaybedilecek bir oyundan kurtulmak istemeleri. Rejim, düşmanlarına diz çöktürme oyununu daima iyi yapıyor. Bugünse sanki kan bataklığının sorumluluğunu sadece devrimciler taşıyormuş gibi diyalog diliyle konuşuyor. Yemen, dürüstlük iddiasındaki anayasal meşruiyetle, masum devrim ve ‘yol kesici’ siyasiler arasında gidip geliyor.
(Londra’da Arapça yayımlanan Hayat gazetesi, 18 Ağustos 2011) Radikal